Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/751 E. 2013/1132 K. 27.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/751
KARAR NO : 2013/1132
KARAR TARİHİ : 27.02.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının kooperatif ortağı olduğunu, edimlerini yerine getirmediğinden hakkında … …. … Müdürlüğü’nün 2011/4839 Esas sayılı dosyası ile … takibine geçildiğini, davalının 07.04.2011 tarihli itiraz dilekçesi ile şartlı üye olması sebebiyle borçtan sorumlu olmadığını, kooperatife tapu masrafları haricinde bir borcu bulunmadığı gerekçesiyle itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının gerek Kooperatifler Kanunu gerekse anasözleşme gereğince üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, kooperatif genel kurullarında aidat ödemelerini yerine getirmeyen ortaklardan aylık %… gecikme faizi alınmasına karar verildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 … inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, … yıldan beri kooperatif ortağı olduğunu, takip tarihine kadar kendi statüsünde olan üyelerden aidat talep edilmediğini, takipte takibin dayanağı olarak aidat ve faiz borçları gösterilse de takibin dayanağının trafo bedeli ve elektrik ve su abonelikleri ile oturma raporları olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; ….06.2008 tarihli genel kurul toplantısında … üyeden oturma raporu ve trafo için ….850,00 TL, 49 üyeden oturma raporu için ….850,00 TL alınması kararlaştırıldığı, davalının da davacı kooperatifin şartlı üyesi olduğunu kabul ettiği o halde genel kurul tarafından şartlı üyelerden alınması kararlaştırılan oturma raporu ve trafo için ….850,00 TL’nin alınması gerektiği, bu miktardan davalının sorumlu olduğu ancak takipten önce davalının temerrüde düşürülmediği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile asıl alacak …,850,00 TL yönünden itirazın iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa aylık %… faiz uygulanmasına,%40 olarak takdir edilen ….140,00 TL … inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
…)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
…)Dava, aidat asıl alacağı ve aidat gecikme fazinin tahsili için başlatılan … takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı tarafça vaktinde ödenmeyen aidat alacaklarına işleyecek faiz ile ilgili olarak daha sonra yapılan genel kurullarda faiz alınmayacağına ilişkin karar alındığı savunulmuş ise de, mahkemece bu savunma üzerinde durulmadan ve yasal dayanakları açıklanmadan itirazın iptaline karar verilen alacağa takip tarihinden itibaren
aylık %… faiz uygulanmasına karar verilmiştir. Dosyada davalı kooperatife ait genel kurul tutanakları bulunmadığından takip tarihinden karar tarihine kadar tüm genel kurul tutanakları kooperatiften, mümkün olmaz ise Ticaret Sicil Memurluğundan, mümkün olmazsa kooperatif anasözleşmesinin 41. maddesi uyarınca Çevre ve Şehircilik … İl Müdürlüğünden getirtilerek, davalının borcu olan üyelerden faiz alınamayacağına ilişkin genel kurul kararları bulunduğu savunması üzerinde durulup sonucuna göre işleyecek faiz ile ilgili karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Öte yandan, bu araştırma sonucu aylık %… oranı üzerinden işleyecek faize hükmedilmesi sonucuna varıldığında hüküm tarihinden sonra temyiz aşamasında; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu yürürlüğe girmiş olup, Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki 6101 sayılı Kanunu’nun …. maddesinde aynen “Türk Borçlar Kanunu’nun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76., faize ilişkin 88., temerrüt faizine ilişkin 120. ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138. maddesi görülmekte olan davalarda da uygulanır. ” hükmüne yer verilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 88. maddesinin “Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranını yüzde elli fazlasını aşamaz.” hükmünü içermesinin yanı sıra, temerrüt faizine ilişkin 120. maddesinde de aynen; “Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olay bakımından, kooperatif genel kurullarında kararlaştırılan faiz oranının anılan yasal düzenlemedeki yerine gelince; para borçları açısından borçlu temerrüdüne bağlanan sonuçlardan birisi, temerrüt faizi ödeme yükümlülüğüdür. Temerrüt faizi borçlunun para borcunu zamanında ödememesi ve temerrüde düşmesi üzerine kanun gereği kendiliğinden işlemeye başlayan ve temerrüdün devamı müddetince varlığını sürdüren bir karşılık olması itibariyle, zamanında ifa etmeme olgusuyla doğrudan bir bağlantı içindedir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 42. maddesine göre genel kurul, bütün üyeleri temsil eden en yetkili organ olup, kanun veya anasözleşme ile genel kurula tanınmış olan konular hakkında karar verme yetkisini haizdir. Konut Yapı Kooperatifi Tip Anasözleşmesi’nin …/…. maddesinin …. bendi uyarınca ortaklardan tahsil edilecek taksit miktar ve ödeme şartları ile gecikme halinde uygulanacak esasları tespit etmek genel kurulun yetkisi dahilindedir.
Genel kurulca, ödeme günü belirlenerek, (belirlenmemişse ayın sonu ödeme günü olup) aidatın veya şerefiye bedelinin süresinde ödenmesine, süresinde ödenmemesi halinde ise temerrüt faizi uygulanmasına ilişkin alınan kararın kesinleşmesi halinde, bu kararın tüm ortakları bağlayacağı açıktır. Genel kurul kararları, üyeler ile kooperatif arasında yapılmış bir sözleşme niteliğinde olup, kooperatif ve üyeler arasında ayrıca faiz oranları ile ilgili sözleşme .
yapılmasına gerek yoktur. Ayrıca genel kurullarca kararlaştırılan faiz oranları daha sonraki yıllarda değiştirilmediği ve iptal edilmediği sürece genel kurula katılmasa dahi tüm üyeleri bağlar. Bu durumda, 818 sayılı BK ’nın 101/…. ( 6098 sayılı TBK’nın 117. ) maddesi hükmü karşısında, genel kurulun belirlediği tarih kesin vade olup, üyenin bir ihtarla ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek kalmadan, borcun ifasının istenebileceği kuşkusuzdur. Anapara faizi ise, borçlunun henüz temerrüde düşmeden ödemesi gereken sözleşmeyle kararlaştırılan faizdir. Bu durumda, kooperatif genel kurullarında kararlaştırılan faiz oranı, TBK’ nın 88. maddesinde düzenlenen anapara faizi olmayıp, 120. maddede düzenlenen temerrüt faizine ilişkindir. Kooperatif ile üyesi arasında ticari ilişki bulunmadığından yasal oranda temerrüt faizi uygulanmalıdır. 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un …/…. maddesi gereğince, bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için …. maddede belirlenen yasal faiz oranına göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur. Maddenin açık ifadesinden de anlaşılacağı üzere temerrüt faizinin, yasal faiz oranından fazla alınması taraflarca kararlaştırılabilir. Anılan maddeler birlikte değerlendirildiğinde kooperatif genel kurulunca belirlenen aidatların ödenmesinde gecikme durumunda alınacak temerrüt faizinin yasal temerrüt faiz oranından daha fazla miktarda kararlaştırılabileceği anlamı çıkmaktadır. Ancak taraflar, uygulanacak temerrüt faizi oranını belirlerken, yukarıdaki paragrafta belirtilen 6098 sayılı TBK’nın 120/…. maddesinde öngörülmüş olan sınırlamayı dikkate alınmak zorundadır.
Somut olayda, davacı kooperatif, ….850,00 TL asıl alacak ve ….257,50 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam ….107,50 TL için takip başlatmış ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren aylık %… faiz işletilmesini talep etmiştir. Mahkemece, ….850,00 TL asıl alacak yönünden itirazın iptaline ve asıl alacağa aylık %… faiz uygulamasına karar verilmiştir. İşleyecek temerrüt faizi oranı, 6098 sayılı TBK’nın 120/…. maddesinde düzenlenmiş yıllık temerrüt faizi oranı olup, davacı kooperatifin genel kurullarında kabul edilmiş temerrüt faiz oranı, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuata, yani 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un …/…. maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacaktır.
Bu durumda, mahkemece, karar tarihinden sonra yürürlüğe giren anılan yasal düzenleme bu açıklamalar çerçevesinde somut olay bakımından değerlendirilerek, işleyecek temerrüt faizi oranı bakımından bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere ….02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.