Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/7503 E. 2014/829 K. 06.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7503
KARAR NO : 2014/829
KARAR TARİHİ : 06.02.2014

MAHKEMESİ : Konya 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 18/07/2013
NUMARASI : 2012/489-2013/237

Taraflar arasındaki menfi tespit, istirdat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı kooperatif vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, müvekkilinin borcu bulunmamasına rağmen müvekkilinden ve kefil olduğu iddia edilen kişilerden haksız yere tahsilat yapıldığını, davalı tarafından müvekkiline gönderilen yazıda fer’ileri hariç 661,46 TL. borcun 31.08.2008 tarihine kadar ödenmesi aksi takdirde icra takibi başlatılacağının bildirildiğini, ayrıca müvekkiline kefil oldukları belirtilen A. Ş.., M. M.. ve A. S..’e gönderilen yazıda 3.752,38 TL’yi 31.08.2008 tarihine kadar ödemelerinin istendiğini, müvekkilinin kendisini borç altına sokacak bir işlem yapmadığını ileri sürerek, kooperatife 4.413,84 TL. borcu olmadığının tespiti ile daha önceden kendisinden ve kefillerden haksız olarak tahsil edilen 8.314,58 TL’nin davalıdan istirdatını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının kooperatif ortağı olduğunu, 02.04.2002 tarihinde havuç tohumu satın aldığını, bu nedenle borcu bulunduğunu, ayrıca zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davacı ve kefillerden yapılan tahsilatın haksız olmadığını, ihtarnamelerde talep edilen borcun da ödenmeyen tohum bedeline ilişkin olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının 3.018,12 TL. borcu olmadığının tesipitine, istirdat talebinin zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karar Dairemiz’in 09.04.2012 tarih ve 2011/1789 E, 2012/2729 K. sayılı ilamıyla, taraflar arasında üyelik ilişkisi bulunduğundan Borçlar Kanunu’nun 126/4. maddesindeki zamanaşımı süresi dikkate alınıp işin esasına girilip karar verilmesi gerekirken, BK.’nın 62. ve 66. maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, menfi tespit davasının kısmen kabulüne ilişkin kararın ise yeterli araştırmayı içermediği, davacının, kooperatif ile kendisi arasında alacak hakkı doğuracak bir ilişki olmadığını belirttiği, bu durumda ispat külfetinin alacağın varlığını iddia eden davalıda olduğu, davalı her ne kadar davacının havuç tohumu satın aldığı ve buna ilişkin fatura düzenlendiğini ileri sürse de, fatura düzenlenmiş olmasının akdi ilişkiyi doğrudan doğruya kanıtlamaya yetmediği gibi bu hususun dosya kapsamına göre tam olarak da kanıtlanamadığı; Mahkemece, tarafların kanıtları ve kooperatif kayıtları, varsa havuç tohumunun teslimine ilişkin belgeler incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulması üzerine; Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalının havuç tohumu teslimine ilişikin belge sunmadığı, Adli Tıp Adli Belge İnceleme Şube tarafından düzenlenen rapor ile 02.04.2002 tarihli taahhütnamedeki imzanın davacıya ait olmadığının tespit edildiği, davalı tarafın yemin teklifini kabul eden davacının kooperatiften havuç tohumu almadığına dair yemin ettiği, davalının havuç tohumu teslimini ispatlayamadığı, davalının teslim ettiğini iddia ettiği havuç tohumu nedeniyle davacıdan 3.434,98 TL tahsil ettiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile menfi tespit talebinin kabulü ile davacının davalı kooperatife 4.413,84 TL borçlu olmadığının tespitine, davacının istirdat talebinin kısmen kabulü ile 3.434,98 TL alacağın yasal faizi ile birlikte istirdaden tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı kooperatif vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı kooperatif vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.