Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/7426 E. 2014/481 K. 28.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7426
KARAR NO : 2014/481
KARAR TARİHİ : 28.01.2014

MAHKEMESİ : Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/03/2013
NUMARASI : 2007/310-2013/280

Taraflar arasındaki asıl ve birleşen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-

Asıl ve birleşen davalarda davacı vekili, müvekkili ile davalı yüklenici arasında 28.09.1995 tarihinde düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca müvekkile ait olan 21 daireden 15 tanesinin teslim edilmesine rağmen 6 dairenin yapı kullanım izin belgesi alarak teslim edilmediğini ileri sürerek, asıl davada 30.04.2004-07.06.2007 tarihleri arasındaki gecikme tazminatının, birleşen davada ise 07.06.2007-07.11.2007 arası gecikme tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslahla istemini asıl dava için 50.040,00 TL’sına, birleşen dava için ise 9.000,00 TL’sına yükseltmiştir.
Davalı vekili, davaya konu edilen 6 dairenin davacıya 07.06.2007 tarihinde teslim edildiğini, yapı ruhsatı ile yapı kullanma izin belgesini alma yükümlülüğünün arsa malikine ait olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davacı arsa sahibine ait 6 bağımsız bölümün yapı kullanım izin belgesi alınarak teslim edilmediği, sözleşmede maktu gecikme tazminatı kararlaştırılmasına rağmen davacının maktu tazminatı aşan zararının bulunduğu gerekçesiyle asıl davada; 10.000,00 TL nin dava , 40.040,00 TL nin ıslah tarihinden, birleşen davada; 6.000,00 TL’nin dava, 2.750,00 TL’nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davalarda davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Taraflar arasındaki 28.09.21995 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine aykırı olarak yüklenicinin sözleşmede öngörülen sürede edimini yerine getirmediği ve teslimde temerrüde düştüğü dosya kapsamıyla sabittir. Mevcut davada istem konusu yapılan dönemden önceki dönemler için teslim edilmeyen dava konusu 6 adet bağımsız bölüm için gecikme tazminatına hükmedildiği ve bu bölümlerin 06.07.2007 tarihinde yapı kullanım izin belgesi alınmadan arsa sahibine ihtirazi kayıtla teslim edildiği çekişmesizdir.
Yanlar arasındaki sözleşmede yapı ruhsatı alma yükümlülüğünün hangi tarafa ait olduğu gösterilmediğinden İmar Kanunu uyarınca yapı ruhsatı alma görevi arsa sahibine aittir. Nitekim taraflar arasında daha önce görülen ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin bozma sonrası verilen 2005/865 Esas ve 2007/309 Karar sayılı kararında da yapı ruhsatı alma yükümlülüğünün arsa sahibine ait olduğu belirlenmiştir. Esasen, sözleşmeye konu birden çok parsel bulunduğu, yüklenicinin kendisine isabet eden parsellere ilişkin yapı ruhsatı ve yapı kullanım izin belgesini aldığı gibi, arsa sahibinin de kendisine ait olan ve üzerinde 15 daire bulunan daha önce gecikme tazminatına konu olan 20741 ada 1 parsel için yapı ruhsatı ile yapı kullanım izin belgesini aldığı anlaşılmaktadır.
Davacı arsa sahibi, dava konusu 6 bağımsız bölümün üzerinde bulunduğu 20742 ada 2 parselin ilk yapı ruhsatını 29.12.1995 tarihinde, yenileme yapı ruhsatını ise 18.11.2001 tarihinde almıştır. Alınan ruhsatın yasal geçerlilik süresinin dolduğu ve davacı arsa sahibince yenilenmediği için yükleniciden inşaata devam ederek yapı kullanım izin belgesi alması beklenemez. Bu durumda asıl ve birleşen davalarda inşaat ruhsatının süresinin dolduğu 28.11.2006 tarihine kadar Yargıtayın istikrar kazanmış uygulamaları gereği (Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 15.04.2008 tarih ve 2008/774 – 2436 E-K. sayılı ve 06.12.2011 tarih 2011/515 – 7200 E-K. sayılı kararları) sözleşmede kararlaştırılan maktu gecikme tazminatının arsa sahibinin zararını karşılamaktan uzak kalmış ise buna uygun inceleme yapılarak bilirkişiden alınacak ek rapora göre bir karar verilmesi, aksi kanaate varılması halinde sözleşmedeki maktu gecikme tazminatının uygulanması gerektiği göz önüne alınarak bir karar verilmesi gerekirken anılan şekilde inceleme içermeyen bilirkişi raporu esas alınarak rayiç değerler üzerinden gecikme tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Davacı arsa sahibince dava konusu bağımsız bölümlere ilişkin 28.11.2001 tarihinde alınan yenileme yapı ruhsatının süresinin 28.11.2006 tarihinde dolması nedeniyle anılan konunun ilgili belediyesinden sorularak gecikme tazminatı istenen 6 daireye ilişkin yapı ruhsatı arsa sahibince yenilenmemiş ise, geçerlilik süresinin dolduğu tarihten sonrası için gecikme tazminatı isteminin reddi gerekeceği, inşaat ruhsatı yenilenmiş ise asıl ve birleşen davalarda talep konusu 28.11.2006 tarihinden sonraki dönem için de yukarıda yazılı olduğu şekilde bilirkişi incelemesi yapılarak bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün asıl ve birleşen davada davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 güm içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.