Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/7365 E. 2014/611 K. 31.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7365
KARAR NO : 2014/611
KARAR TARİHİ : 31.01.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 17/06/2013
NUMARASI : 2012/745-2013/322

Taraflar arasındaki iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm müdahiller A… İnş. Ltd. Şti. İle M.. Finansman Servisi Tük. Fin. A.Ş. vekillerince duruşmalı, T. Halk Bankası A.Ş., TC. Ziraat Bankası A.Ş., F.. Banka A.Ş., Anadolu Bank A.Ş., Y. Ü., T. İş Bankası A.Ş., Finansbank A.Ş., vekillerince de duruşmasız olarak temyiz edilmiştir.
Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– KARAR –
Davacı vekili, müvekkillerinden C. D… İnşaat San. Tic. A.Ş.’nin 31.03.2006 tarihinde hazır beton santrali ve inşaat taahhüt işleri ile iştigal etmek üzere kurulduğunu, dünyada ve ülkede yaşanan durgunluk ve belediyelerin çalışma ruhsatını iptal etmesi nedeniyle ekonomik darboğaza ve iş kaybına uğradığını, süreç içinde borca batık hale geldiğini; diğer müvekkili C.. Yapı ve Madencilik San. ve Tic. A.Ş.’nin 07.11.2007 tarihinde taş ocağı madenciliği ile iştigal etmek üzere kurulduğunu fakat bu alanda faaliyet gösteremediğini, 2010 yılında bir akaryakıt istasyonunun işletmesini devir aldığını ve akaryakıt sektöründe faaliyete başladığını, şirketin C.. D… İnşaat San. Tic. A.Ş.’nin kullandığı banka kredilerine kefil olması nedeniyle risk altında bulunduğunu; sunulan iyileştirme projesi kapsamında borca batıklıktan kurtulabileceğini ileri sürerek müvekkil şirketlerin iflasının karar tarihinden itibaren 1 yıl süre ile ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece iddia, müdahil beyanları, kayyım ve bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına göre, hazır beton üretim ve dağıtımı alanında faaliyet gösteren davacı şirketlerin borca batık durumda oldukları, borca batıklıktan çıkma konusunda samimi şekilde çalıştıkları, dava sürecinde olumlu gelişmelerin kaydedildiği, iflasın ertelenmesine karar verilmesi halinde iflas kararına göre alacaklıları yönünden daha lehe sonuçlar ortaya çıkacağı gerekçesiyle davacı şirketlerinin iflasının ertelenmesine karar verilmiştir.
Kararı, müdahiller T. Halk Bankası AŞ. vekili, A…. İnşaat Tic. Ltd. Şti. vekili, TC. Ziraat Bankası AŞ. vekili, M… Fin. Ser. Tük. Finansmanı AŞ. vekili, F.. Banka AŞ. vekili, Anadolu Bank AŞ. vekili, Y.. Ü.. vekili, T. İş Bankası AŞ. vekili ve F…. AŞ. vekili temyiz etmiştir.
İflasın ertelenmesini isteyen kooperatif ve sermaye şirketlerinin borca batık durumda bulunması (bir diğer ifade ile varlıklarının rayiç değerlerinin borçlarını karşılayamaması), fevkalade mühletten yararlanmamış olması ve sunacakları iyileştirme projesi kapsamında mali durumlarının ıslahının imkân dâhilinde görülmesi gerekir (İİK.m.179). Gerek borca batıklığın ve gerek iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının tesbiti özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden bu değerlendirmelerin yapılması için bilirkişi görüşüne başvurulmalıdır (HMK.m.266). Hâkim de bu raporla o konudaki özel ve teknik bilgi ihtiyacını giderebilmeli ve raporun hukuka uygunluğunu denetlemelidir. Projenin ciddi ve inandırıcılığı öncelikle ve özellikle sermaye ve/veya kârlılığın ne şekilde arttırılacağı ve borca batıklıktan kurtulmanın ne şekilde sağlanacağı somut, belgelere dayalı ve gerçekçi bilgi ve öngörülerden yola çıkılarak tesbit edilmeli, diğer proje unsurları için de bilimsel veriler değerlendirilmelidir.
Dosyanın incelenmesinde varlıkların rayiç değerlerinin usulüne uygun biçimde saptandığı anlaşılmakla birlikte, borçların miktarı ve gerçekliği net biçimde tesbit edilememiş, bu husus, şüpheli alacaklar ve borç mutabakatlarının sunulmamış olması noktasında bilirkişi raporunda da vurgulanmıştır.
Öte yandan iyileştirme projesinde 2.500.000,00-TL olarak gösterilen sermaye arttırma taahhüdünün sadece 800.000,00-TL’lik kısmının ödendiği anlaşılmış olup; iflasın ertelenmesi davalarında iyileştirme mahkemenin ya da bilirkişilerin görevi olmayıp, davacıların iddiaları çerçevesinde değerlendirme yapılması ve varılacak sonuca göre bir hüküm oluşturulması gerekir. Bilirkişilerin davacı şirketlere danışmanlık yaparcasına önerilerde bulunması, projede olmayan hususların hatırlatılması ve mahkemece davacının projede olmayan hususlara zorlanması mümkün değildir. Bu itibarla 28.12.2012 günlü oturumda sermaye artışı için süre verilmesi de hukuka açıkça aykırıdır.
Bu durumda mahkemece davacı şirketin borca batıklık durumunun tereddüde yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi ve projenin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı ve süreç içindeki uygulamaların projede gösterilen iyileştirme unsurlarına uygun bulunup bulunmadığı hususunda somut verilere dayalı, teknik, denetime elverişli ve detaylı bir inceleme için, dosyanın oluşturulacak uzman bir heyete tevdii ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması ve varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmek gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirmelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.