Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/7278 E. 2014/1216 K. 20.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7278
KARAR NO : 2014/1216
KARAR TARİHİ : 20.02.2014

MAHKEMESİ : Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/12/2012
NUMARASI : 2008/405-2012/470

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi gereğince, müvekkiline hissesi karşılığı daire verilmesinin kararlaştırıldığını, hisse değerinin 35.000,00 TL olduğu hususunda anlaşıldığını, sözleşmeye göre müvekkiline isabet eden yerin, davalıya verilen vekaletin kötüye kullanılması sonucu 3. kişiye satıldığını, daha sonra da davalı tarafından, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tasfiyesi için belge imzalatıldığını, bu belgede arsa bedelinin 17.000,00 TL olarak gösterildiğini, müvekkiline 500,00 TL elden ödendiği halde hile ile 1.500,00 TL ödenmiş gibi belge düzenlendiğini ileri sürerek, 24.500,00 TL’nin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkiline verilmiş bir vekaletname olmadığını, dava konusu taşınmazın satılmadığını, davacının iddialarının haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, taraflar arasında şifahi olarak yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin, 13.09.2008 tarihli adi yazılı belge ile tasfiye edildiği, davacı tarafça, arsa payının karşılığı olarak 35.000,00 TL üzerinden anlaşma yapıldığı iddia edilmişse de bunun ispat edilemediği, sözleşmenin yazılı tasfiyesi ve davacı iddialarının doğru olmadığı yönünde davalının yöneltilen yemini eda ettiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçeli karar başlığında “Üçüncü Şahıslar” olarak ismi geçen şahısların dosya ile ilgisi bulunmadığından, bu husus HMK’nın 304. maddesi gereğince tarafların başvurusu üzerine veya re’sen mahallinde her zaman düzeltilebilecek maddi hata niteliğinde görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süresi içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.