Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/7274 E. 2014/700 K. 04.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7274
KARAR NO : 2014/700
KARAR TARİHİ : 04.02.2014

MAHKEMESİ : Kütahya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mah. Sıf.)
TARİHİ : 28/03/2013
NUMARASI : 2011/351-2013/120

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ile davalı idare arasında akdedilmiş hizmet alım sözleşmesi kapsamında ödenen hak edişlerden, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’ndan doğan indirim adı altında 30.06.2010-30.11.2010 tarihleri arasında % 5 oranında davalı tarafından kesinti yapıldığını, bu kesintinin yasal olmadığını, zira o tarihler itibariyle yürürlükte bulunan 5510 sayılı Kanun’un 81/1-ı maddesine göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutarın Hazine’ce karşılanacağının belirtildiğini ileri sürerek, 79.882,44 TL kesintinin yapıldığı tarihlerden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yapılan kesintinin yasal mevzuata uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davalı tarafından 30.06.2010-30.11.2010 tarihleri arasında davacının hak edişlerinde toplam 79.882,44 TL tutarında prim iadelerine ilişkin kesinti yapıldığı, davacının 5510 sayılı Kanun’un 81/1-ı maddesinde belirtilen şartları haiz olup % 5 prim indirimi hakkından yararlandığı, yapılan kesintinin yerinde olmadığı, temerrüdün kesinti tarihleri itibariyle gerçekleştiği ve yasal faiz talep edilebileceği gerekçesiyle, davanın kabulü ile toplam 79.882,44 TL’nin kesinti tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi uyarınca davacı hak edişlerinden yapılan kesintinin istirdadı istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, taraflar arasındaki 27.04.2010 tarihli sözleşmenin esaslı unsuru olan hak ediş bedelinden yapılan kesintiden kaynaklandığından mahkemenin kesintinin fiyat farkı ya da ek bedel niteliğinde olmadığından bahisle uyuşmazlığın sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanmadığı yönündeki gerekçesinde isabet bulunmamaktadır. Nedensiz zenginleşmede haksız iktisap tarihinden itibaren temerrüt faizi istenebilir ise de, somut olayda, sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanan alacağın tahsili kapsamında talep edilen bedele borçlunun bir ihtar ile temerrüde düşürüldüğü tarihten itibaren faiz istenebilir. Hüküm altına alınan bedel yönünden davalı borçlunun, dava tarihinden önce BK 101. (TBK 117) maddesine uygun şekilde miktar ve ödeme talebi içeren bir ihtar ile temerrüde düşürüldüğü iddia edilmediği gibi, bu yönde bir delil de ibraz edilememiştir. Bu durumda, tahsiline karar verilen miktara dava tarihinden itibaren temerrüt faizi yürütülmesi gerekirken, kesinti tarihlerinden itibaren temerrüt faizi yürütülmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no’lu bentte açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.