YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7220
KARAR NO : 2014/247
KARAR TARİHİ : 17.01.2014
MAHKEMESİ : Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 13/06/2013
NUMARASI : 2012/253-2013/190
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti ve ihraç kararının iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir.
Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı kooperatif yönetim kurulunun, 10.03.2002 tarihli genel kurulun 9. maddesinde verilen yetkiye dayalı olarak, 13.08.2003 tarih ve 58 sayılı karar ile müvekkiline B blok 2 no’lu zemin kat daireyi 17.500,00 TL’ye sattığını, müvekkilini peşin bedelli üye olarak kabul ettiğini, ancak daha sonra 27.03.2008 tarihinde gönderdiği ihtarla satım bedelinin düşük belirlendiğini gerekçe gösterekek 17.959,00 TL daha ödemesi gerektiğini müvekkiline bildirdiğini, bu hususun hukuka aykırı olduğunu, satış bedelinde bir eksiklik varsa bunun sorumluluğunun müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin ödeme yapmaması üzerine de, davalının bu sefer 27.03.2008 tarihli ihtarla müvekkiline ait taşınmazı tasarrufu altına aldığını bildirdiğini, bu ihtardan müvekkiline ait taşınmaza el konulduğunun ve müvekkilinin ortaklıktan ihraç edildiğinin anlaşıldığını ileri sürerek, ortaklıktan çıkarılma kararın iptali ile taşınmazın müvekkiline teslimini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile müvekkili arasında üyelik ilişkisi bulunmayıp, harici taşınmaz satışı yapıldığını, yapılan bu satışın da yasanın aradığı şekil şartlarına uyulmadığı için geçerli olmadığını, kooperatifte üyeliği bulunmayan davacının ihracının da söz konusu olamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespiti ile, verilen bir ihraç kararı bulunmadığından bu yöndeki talebin reddine dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 02.02.2012 tarih ve 2011/3105 Esas, 2012/631 Karar sayılı ilamı ile, mahkemece verilen hükmün eksik incelemeye dayalı olduğu, uzman bilirkişi kurulu oluşturularak, genel kurul kararları, hazirun cetveli vb. gibi kooperatifin tüm kayıtları incelenerek ve ayrıca dava konusu taşınmazın davacının elinde olup olmadığı, tespit edilerek tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonuç itibariyle taşınmazın davacıya teslim edilmesi mi, yoksa müdahalenin önlenmesinin mi gerektiği üzerinde durulmak suretiyle bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; 10.03.2002 tarihli genel
kurulun 9. maddesinde alınan karar ile peşin ödemeli üye kaydedilmesi hususunda yönetim kuruluna verilen yetki doğrultusunda, yönetim kurulu tarafından 13.08.2003 tarihli kararla, 17.500,00 TL ‘ye B blok 2 no’lu dairenin davacıya satışı yapılarak, davacının peşin ödemeli üye olarak kaydedildiği, her ne kadar ödeme bedeli olan 17.500,00 TL’nin davalı kooperatif kayıtlarında yer almadığı anlaşılmış ise de, davalı kooperatifin kendisinin hazırladığı değerleme tablosu ve gönderdiği ihtarlarda, 17.500,00 TL ödendiğini kabul etmiş olduğu, buna göre davacının edimini tam olarak ifa ettiğinin anlaşıldığı, ayrıca davacı tarafça her ne kadar ihraç kararının iptali istenmiş ise de, davacı hakkında alınmış geçerli bir ihraç kararının bulunmadığı gerekçeleriyle ihraç kararının iptali talebinin reddine, davacının sabit ödemeli üye olduğunun tespitine, B blok 2 no’lu bağımsız bölümün davacıya aidiyeti ve teslimine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.