Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/7219 E. 2014/1350 K. 25.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7219
KARAR NO : 2014/1350
KARAR TARİHİ : 25.02.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/05/2013
NUMARASI : 2011/308-2013/340

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-
Davacılar vekili, davacılardan S.. M.. ile yüklenici arasında 25.05.2007 tarihinde düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, diğer davacıların ise yükleniciye ait bağımsız bölümleri yükleniciden satın aldıklarını, yüklenicinin imalatı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, proje ve daire satım sözleşmelerine aykırı yaptığını, bir kısım imalatların yapılmadığını ileri sürerek, eksik ve kusurlu işler bedeli olan 23.000 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, işin sözleşme ve arsa sahinin istekleri doğrultusunda yapılarak teslim edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen Bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; yüklenici tarafından sözleşmeye aykırı yapılan imalat ile eksik bırakılan imalat değerinin 18.100,00 TL olduğu, ancak yüklenicinin arsa sahibine ait dairlerde sözleşme dışı 2.250,00TL imalat yaptığından bu miktarın mahsubu gerektiği, diğer davacılar ile davalı arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunmadığı gerekçesiyle M.. P..’ın davasının feragat nedeniyle, davacılar E.. D.., E.. D.., G.. D.. ve M.. P..’ın davalarının aktif husumet nedeniyle reddine, davacı arsa sahibi S.. M..’ın davasının kısmen kabulü ile 15.850,00 TL’nin dava tarihinden itibarin işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
1-Davacılardan, yükleniciden bağımsız bölüm satın aldığını ileri sürenler, dava dilekçesinde açıkça yüklenici ile aralarındaki satım sözleşmesine dayanarak eksik ve kusurlu işlerin giderilme bedelini istemişlerdir. Anılan talep 4077 sayılı Kanun’un kapsamına giren bir talep olmakla, bu davacılar yönünden davanın tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken HMK’nın 1. maddesine aykırı şekilde mahkemece re’san nazara alınması gereken bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
2-Davacılardan, arsa sahibi S.. M.. ise, davalı yüklenici ile aralarındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca eksik ve kusurlu işlerin giderilme bedelinin tahsilini istemiştir. Mahkemece, bu tür bir istekte, sadece arsa sahibine ait bağımsız bölümlerle, ortak alanlardan arsa sahibinin payına isabet eden eksik ve kusuklu işlerin giderilme bedelinin tespit ettirilerek hüküm kurulması gerekirken, binadaki tüm bağımsız bölümler ile tüm ortak alandaki eksik ve kusurlu işlerin giderim bedelinin hüküm altına alınmış ise de, davalı yüklenicinin hükmü temyiz etmemesi nedeniyle ortak alanlardaki tüm eksik ve kusurlu işler giderim bedelinin tahsiline yönelik karar bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak, diğer davacıların da temyizinin bulunması karşısında ve bu husus onların hukuki yararlarını olumsuz etkileyebileceğinden davacı arsa sahibine ait bağımsız bölümler dışındaki davacılara ait diğer bağımsız bölümlere mahsus eksik ve kusurlu işler giderilme bedelinin arsa sahibi yararına hükmedilmesi hatalı bulunmuştur.
Bunun dışında, mahkemece, arsa sahibinin alacağı hesaplandıktan sonra, yüklenicinin, plastik boya yerine saten boya yapması ve sözleşmede belirlenenden büyük ebatlı fayans kullanılması nedeniyle tespit edilen değer artırıcı fazla bedel indirilerek sonuca gidilmiştir. Oysa Dairemizin istikrar kazanmış uygulamasına göre, yüklenicinin, binaya değer katan imalatını kendi dairelerine de yapması halinde bedel isteyemeyeceği hususu nazara alındığında, mahallinde bilirkişi refakati ile inceleme yapılarak iyileştirici imalatın sadece arsa sahibine ait bağımsız bölümlerde yapılması halinde bedelinin arsa sahibinin alacağından tenkis edileceği, yüklenicinin kendisine ait bölümlere de aynı iyileştirici imalatı yapması halinde ise talepte bulunamayacağı gözetilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır. Bunun yanında, arsa sahibince davadan önce yaptırılan delil tespiti masrafının yargılama giderlerinin hesabında dikkate alınmaması da hatalı bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.