Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/7210 E. 2014/1564 K. 04.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7210
KARAR NO : 2014/1564
KARAR TARİHİ : 04.03.2014

MAHKEMESİ : İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21/10/2010
NUMARASI : 2007/430-2010/564

Taraflar arasında görülen tazminat davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 14.01.2013 gün ve 2012/5770 Esas, 2013/39 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı kooperatif ve davalılar F.. D.., A.. A.. vekilleri ile H.. H.. tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
– KARAR –
Davacı vekili, davalıların 2000-2006 yılları arasında davacı kooperatifin yönetim kurulu üyesi olduklarını, görev yaptıkları dönemde üç kez üst üste genel kurulun toplanmadığını, görevlerini gereği gibi yapmadıklarını, kooperatifin zarara uğramasına neden olduklarını, mahkeme kararı ile atanan kayyum sayesinde kooperatif organlarının yeniden oluşturulduğunu ve 11.03.2007 tarihli genel kurulda davalılar hakkında dava açılması yönünde karar alındığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 99.103,65 TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, davalıların 2001-2006 yılları arasında genel kurul toplantısı yapmadıkları, kooperatifin ödemelerini geciktirdikleri ve fazla ödeme yapmasına neden oldukları, geç ödenen emlak vergisi ve çevre temizlik vergisinin ortakların borcu olduğundan davalılardan istenemeyeceği, bankadan kullanılan krediye ilişkin belge sunulamadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 19.022,71 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine dair verilen karar davacı vekili, davalılar E.. A.. ve A.. A.. vekilleri ile diğer tüm davalıların temyiz istemi üzerine, Dairemizin 2012/5770 Esas, 2013/39 Karar sayılı ilamıyla bozulmuştur.
Bu kez, davacı vekili, davalı F.. D.. ve A. E.vekili, davalı H.. H.. karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan davalılar vekillerinin ve H.. H..’ın tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir.
2-Dava, yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna ilişkindir. Mahkemece, emlak ve çevre temizlik vergisi yönünden, kooperatife ait konutların tamamlanarak ortaklara teslim edilmesine rağmen çeşitli nedenlerle halen kooperatif üzerinde görülen 216 daireye ilişkin çevre temizlik ve emlak vergisi borcunun faiziyle birlikte vergi yükümlüsü olan ortaklardan tahsilinin hakkaniyet gereği olduğu kabul edilerek bu kalem istem yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, konutların tamamlanarak ortaklara teslim edilmesine rağmen çeşitli nedenlerle 216 ortağın dairelerinin tapularını almadıkları ve tapuların kooperatif üzerinde görüldüğü belirlenmiştir. 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 3. maddesinde “Bina Vergisini, binanın maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa binaya malik gibi tasarruf edenler öder. Bir binaya paylı mülkiyet halinde malik olanlar, hisseleri oranında mükelleftirler. Elbirliği mülkiyette malikler vergiden
müteselsilen sorumlu olurlar.” düzenlemesi bulunmaktadır. Bunun yanısıra 5035 sayılı Kanun’un 41. maddesi ile değiştirilen 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun mükerrer 44. maddesinde ; ”Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan konut, iş yeri ve diğer şekillerde kullanılan binalar çevre temizlik vergisine tabidir. Verginin mükellefi, binaları kullananlardır. Mükellefiyet binanın kullanımı ile başlar.” hükmü bulunmaktadır. Anılan yasal düzenlemelere göre, emlak ve çevre temizlik vergisinin yükümlülerinin, binayı kullanan kişiler olduğu düzenlenmiştir. Ancak, somut olayda, kooperatife ait iken ortaklara teslim edilen ancak, tapuları kooperatif adına olması nedeniyle kooperatifin vergi yükümlüsü olarak görünmesi nedeniyle vergilerin kooperatif adına tarh ve tahakkuk ettirildiği ve vergi borcu ile faizlerinin kooperatifçe ödendiği ileri sürülmüştür. Vergi borçlarının oluştuğu tarihlerde, davalıların yönetim görevini ihmal ederek, vergi konusunda ortakları bilgilendirip gerekli işlemleri yapmamak suretiyle fazladan faiz ödenmesine neden oldukları ileri sürüldüğünden anılan yön üzerinde durularak, davalıların neden oldukları vergi borcu faizlerinin ortaklardan tahsil edilip edilmediği ve kooperatifçe ödenip ödenmediği belirlenerek, bu miktarın kooperatifçe ödenip ortaklardan tahsil edilmemiş olması halinde davalıların kusurları ile neden oldukları vergi borcunun faizinden de sorumlu tutulmaları gerekir. Mahkeme kararının bu yönden de bozulması gerekirken bu hususun bozma nedeni yapılmaması doğru görülmediğinden davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 14.01.2013 tarih ve 2012/5770 Esas, 2013/39 Karar sayılı ilamının önceki bozma nedenlerine ek olarak yazılı nedenle de davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilleri ve H.. H..’ın tüm, davacı vekilinin diğer karar düzeltme istemlerinin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile mahkeme kararının davacı yararına bentte yazılan nedenlerle de BOZULMASINA, 1,95’er TL harç ve takdiren 226,00’şar TL para cezasının karar düzeltme isteyen davalılar F.. D.. ve A.. A.. ile H.. H..’dan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, evvelce alınan onama harcı ile karar düzeltme peşin harcının istek halinde davacıya iadesine, 03.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.