Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/7203 E. 2014/1432 K. 27.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7203
KARAR NO : 2014/1432
KARAR TARİHİ : 27.02.2014

MAHKEMESİ : İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/06/2013
NUMARASI : 2010/127-2013/270

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ile ortağı A.. K..’nun davalı ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlediğini, davalının sözleşmeyi tek taraflı olarak haksız feshettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili ve ortağınca yapılan inşaat bedelinin 1/2’i olan 16.518,60 TL, inşaata başlamak için yapılmış harcamalar tutarı olan 24.150,00 TL, kazanç kaybı olan 20.000,00 TL ve uğranılan manevi zarar karşılığı olmak 20.000,00 TL olmak üzere toplam 80,668,60 TL’nın, harcamaların yapıldığı tarihten itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte, davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin, davalı arsa sahibince tek taraflı olarak haksız feshedildiğini ileri sürerek, haksız fesih nedeniyle uğranılan 100.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; muris M.. A.. ile A.. K.. arasında adi ortaklık sözleşmesi olduğu, davalı ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin adi ortak sıfatıyla imzalandığı, aralarında çıkan uyuşmazlıktan dolayı inşaata süresinde başlanılmadığı, sözleşmeden doğan yükümlülüğünün süresinde yerine getirilmediği, bu nedenle arsa sahibi davalının sözleşmeyi feshettiği, sözleşmenin haklı nedenle feshi halinde kazanç kaybı tazminatının istenilemeyeceği, somut olayda manevi tazminatın koşularının da bulunmadığı, birleşen davanın davacısı ortaklardan A.. K..’nun birleşen davadan feragatının kendi hakkı yönünden geçerli olduğu, adi ortak muris M.. A..’ın hakkı yönünden geçerli olmadığı, bilirkişi raporuna göre davacı M.. A..’ın sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde imalatların değeri olan 33.037,20 TL’nin 1/2’i olan 16.518,60 TL ve plan-yapı denetim-ruhsat vb. giderleri için sarfedilen gider tutarı 19.250,24 TL’nın 1/2’i tutarı 9.625,12 TL, toplam 26.143,72 TL olmak üzere maddi tazminata, davacı M.. A.. mirasçılarının hak kazandıkları gerekçesiyle, birleşen davanın ise feragat nedeniyle reddi gerektiği gerekçesiyle birleşen davanın feragat nedeniyle reddine, asıl davada maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 26.143,72 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karar, asıl davada davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yükleniciler M.. A.. ve A.. K.. ile arsa sahibi Ş.. Ö.. arasında, 06.09.2007 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiştir. M.. A.. ve A.. K..’nun sözleşme konusu inşaatı TBK’nın 620. ve devamı (BK 520md. ve devamı) maddelerinde düzenlenen adi ortaklık ilişkisiyle yüklendikleri anlaşılmaktadır. TBK’nın 638md. (BK 534) hükmü uyarınca, ortaklık için edinilen veya ortaklığa devredilen alacaklar ve ayni haklar, elbirliği mülkiyetine tabi olarak bütün ortaklara ait olur ve adi ortaklığa ilişkin bir alacağın talebi halinde de adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından, tüm ortakların davada zorunlu dava arkadaşı olarak yer alması gerekir. Bu itibarla, M.. A.. dışında diğer ortak A.. K..’nun ayrı bir alacak davası açıp sonradan davasından feragat etmesi, gerek taraf teşkili gerekse de sonucu itibariyle asıl davayı etkilemez. Şu halde, asıl dava yönünden diğer adi ortak A.. K..’nun davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmalıdır Bunun yanında yukarıda değinildiği üzere, ortaklığa devredilen şeyler elbirliği halinde bütün ortaklara ait olur. Dosyada mevcut temyiz dilekçesi ekinde ibraz edilen 11.08.2009 tarihli ve 12.08.2009 günlü iki ayrı sözleşmede, adi ortaklardan A.. K..’na inşaatı devralan dava dışı D… Limited Şirketi’nce 06.09.2007 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden, arsa sahibinin sözleşmeyi feshetmesinden dolayı masraflar karşılığı ödemeler yapıldığı ve bu suretle inşaat işinin Detaysal Limited Şirketi’ne devredildiği ve şantiyenin de tesliminin sağlandığı ifade edilmiştir. Nitekim, mevcut asıl ve birleşen davada sözleşmenin feshedildiği kabul edilerek alacak talebinde bulunulmuştur. Yani sözleşmenin fesihle sona erdiği hususunda tereddüt yoktur. 11.08.2009 ve 12.08.2009 günlü sözleşmelerde de arsa sahibi yararına ödemeler yapıldığı ortadadır. Adi ortaklığın ortaklarından A.. K..’na yapılan bu ödemelerin, gerçekliğinin saptanması halinde bedelin elbirliği halinde ortaklara ait olacağı açıktır. Bu durumda, ödeme hususuna ilişkin olduğu için bu aşamada dahi dikkate alınması gereken, 11.08.2009 ve 12.08.2009 günlü sözleşmelerin geçerliliği üzerinde durulup, kapsamı da değerlendirilerek bir hükme varılmalıdır.
Diğer taraftan, yukarıdaki inceleme sonucuna göre davacı alacağının saptanması halinde, hüküm altına alınacak bedelin tespiti için tarafların ibraz ettikleri deliller üzerinde, bilirkişi incelemesi yaptırılması gereği de ortadadır. Her ne kadar bozma öncesi yargılamada, mahkemece bilirkişi kurulundan rapor ve ek rapor alınmış ise de bilirkişilerce mevcut deliller kapsamında, sağlıklı bir sonuca ulaşılamadığı ifade edildiği halde, bu eksiklik yeni bir bilirkişi raporu alınıp giderilmeden, gereğinde taraflardan bu husustaki açıklamaları sorulmadan ve karar yerinde de ortada şüpheli ödemeler bulunduğu halde hangi ödemeye neden değer verildiği izah edilmeden, hüküm kurulması da doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün asıl davada davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.