Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/7141 E. 2014/47 K. 13.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7141
KARAR NO : 2014/47
KARAR TARİHİ : 13.01.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 46. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 13/05/2013
NUMARASI : 2012/287-2013/119

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif ortağı olduğunu, 28.06.2011 tarihli yönetim kurulu kararı ile istifasının kabul edildiğini, kendisine yapılacak olan geri ödemenin 34.711,00 TL olarak hesaplandığını, 2011 yılı genel kurulunun 24.06.2012 tarihinde yapıldığını, ihtarname tebliğine rağmen ödeme yapılmadığından İstanbul 24. İcra Müdürlüğü’nün 2012/19717 Esas sayılı dosyasında takip yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının kooperatif üyesi iken istifa ettiği ve ortaklık payı alacağının 34.711,00 TL olduğu hususunun doğru olduğunu ancak, davacının istifa ederken verdiği dilekçede yerine üye bulunduğunda ödediği paraların iadesini istediğini, davacı yerine henüz bir ortak bulunmadığından ortaklık payının iade edilemediğini, 21.06.2008 tarihli genel kurulda ödemelerin ertelendiğini, icra takibinin muaccel olmayan bir alacak için yapıldığını savunarak, davanın reddini ve kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının istifasının kooperatif yönetim kurulunun 28.06.2011 tarih ve 343 sayılı kararıyla kabul edildiği ve ödenecek miktarın 34.711,00 TL olarak hesaplandığı, buna ilişkin yazının kooperatif başkanlığınca davacıya gönderildiğinin tartışmasız olduğu, davacıya gönderilen 28.06.2011 günlü yazıda ayrıca ödeme zamanının, ” Davacı yerine üye bulunduğunda bir ay içerisinde ödeme yapılacağı” şeklinde belirtildiği, bu belgedeki beyanın tek yanlı olup, kooperatif aleyhine sonuç doğuracağı, davalının ödeme zamanı konusundaki beyanı kabul etmedikçe, anasözleşme ve yasa hükümleri gereğince ödeme zamanının tespiti gerekeceği, istifanın gerçekleştiği 2011 yılı genel kurulunun 24.06.2012 tarihinde yapıldığı, bu genel kurulda ortaklara yapılan ödemenin erteleneceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığı, böyle bir karar alınsa dahi bu kararın geçerli olabilmesi için yapılacak iadenin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikte bulunması ve bunun davalı tarafından kanıtlanması gerektiği, üyelik iadatının genel kuruldan bir ay sonra yani 24.07.2012 tarihinde davacıya geri ödenmesinin yasal düzenleme gereği olduğu, takip tarihi itibariyle alacak muaccel olduğundan itirazının yerinde olmadığı, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 34.711,00 TL asıl alacak ve 451,24 TL faiz talep edebileceği, ancak davacı vekilinin 13.05.2013 günlü celse davayı protokolde belirtilen 34.711,00 TL’lik asıl alacak üzerinden açtıklarını, icra takibinden önceki faize yönelik bu davada talebin bulunmadığını ve harcın da yatırılmadığını beyan ettiği, taleple bağlılık kuralı gereği mahkemece asıl alacak üzerinden değerlendirme yapıldığı, taraflar arasında asıl alacak yönünden uyuşmazlık bulunmadığından alacağın likit olduğu, davalı tarafından dosyaya sunulan 08.05.2013 günlü havale dekontuna konu davacı yana net ödeme olarak yansıyan 34.528,76 TL’lik ödemenin ödeme tarihi itibari ile icra müdürlüğünce infazla dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının İstanbul 24. İcra Müdürlüğü’nün 2012/19717 Esas sayılı dosyasına 34.711,00 TL asıl alacak üzerinden yaptığı itirazın iptali ile takibin işbu miktar üzerinden takip talebindeki diğer koşullar ile birlikte devamına, davalı tarafından dosyaya sunulmuş bulunan 08.05.2013 günlü havale dekontuna konu davacı yana net ödeme olarak yansıyan 34.528,76 TL’lik ödemenin ödeme tarihi itibariyle icra müdürlüğünce infazla dikkate alınmasına, dava konusu alacağın likit olup, taraflar arasında ve özellikle kooperatif temsilcisi tarafından verilen belgenin ikrar edilmiş olduğu gözönünde bulundurularak kabul edilen miktar üzerinden alacağın, %20 oranına isabet eden 6.942,20 TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.