Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/7117 E. 2014/608 K. 31.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7117
KARAR NO : 2014/608
KARAR TARİHİ : 31.01.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2012
NUMARASI : 2010/391-2012/429

Taraflar arasında görülen sıra cetveline itiraz davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 26.06.2013 gün ve 2013/3380 Esas, 2013/4413 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
– KARAR –
Davacı vekili, davalıların alacaklarının muvazaalı olduğunu, takip dosyalarının ve hacizlerin düştüğünü, ihale bedelinin alacaklılara hatalı, haksız ve mesnetsiz bir şekilde paylaştırılmış olduğunu, sıra cetvelinin, taraflarına tebliğ edilmediğini ileri sürerek, davalı alacaklılar yönünden paylaştırma işleminin ve yapılan ödemelerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, sıra cetvelinin düzenlendiği icra dosyasında davacı vekilinin bizzat imzalamış olduğu dilekçe bulunduğunu, bu dilekçe konusunun, sıra cetvelinin düzenlenmesi ile gelen parayla ilgili olduğunu, bu durumda, davacı vekilinin, sıra cetvelinden haberdar olduğunun anlaşıldığını, dava açılması için hakdüşürücü sürenin geçmiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dava konusu 27.09.2009 tarihli sıra cetvelinin, alacağı davacıya temlik eden N. S. vekiline tebliğ edildiği ve fakat temlik alan Z.. D.. vekiline tebliğ yapılmadığı ancak, temlik alan vekilinin, icra dosyasında 26.10.2009 tarihli beyanının bulunduğu, beyanıyla birlikte dava konusu olan sıra cetvelini de ibraz ettiği, buna göre davacının 26.10.2010 tarihinde sıra cetvelini tebliğ almış sayılacağı, davanın yedi günlük yasal süresi içinde açılmamış olduğu gerekçesiyle, davanın süreden reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz itirazı üzerine Dairemizce onanmıştır.
Bu kez, davacı vekili kararın düzeltilmesini istemiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 1,95 TL harç ve takdiren 226,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 31.01.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Davacı vekili, sıra cetveli davasında, davalıların alacaklarının muvazaalı olduğunu, sıra cetvelinin kendilerine tebliğ edilmediğini, davalı alacaklılar yönünden yapılan paylaştırma işleminin ve ödemelerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, sıra cetvelinin düzenlendiği icra dosyasında davacı vekilinin bizzat imzalamış olduğu dilekçe bulunduğunu, dava açması için sürenin geçtiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme davanın süresinde açılmadığını belirterek, süre yönünden davanın reddine karar verilmiş davacı vekilinin temyizi üzerine hüküm Dairemizce onanmış ve davacı vekili sıra cetvelinin kendilerine tebliğ edilmediğini ileri sürerek karar düzeltme talebinde bulunarak onama ilamının kaldırılması ile hükmün bozulmasını talep etmiştir.
Somut olaydaki uyuşmazlık, sıra cetvelinin davacı tarafa tebliğ edilip edilmediği ve davanın süresinde açılıp açılmadığı noktasında toplanmaktadır.
İİK’nın 141. maddesi ”sıra cetvelinin birer sureti icra dairesi tarafından alakadarlara tebliğ edilir.”
İİK’nın 142/1. fıkrası ”cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebilir.”
Emredici hükümleri karşısında; sıra cetveline itiraz davasını açma süresi yedi gündür. Bu süre sıra cetvelinin, itiraz eden alacaklıya tebliğinden itibaren başlar. Yasada belirtilen bu süre hak düşürücü süre olup, taraflarca ileri sürülmese bile mahkemece kendiliğinden incelenmelidir. Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı Kasım 2004. Sh. 632, 633, Dr. Adnan Deynekli, Sedat Kısa Hacizde ve İflasta Sıra Cetveli 3. Baskı Sh.150.
Yine Y. 12. H.D’sinin 28.10.1985 3078 / 8745, Y. 19. H.D’sinin 29.04.1999, 2620 / 2889, Y. 19. H.D’sinin 18.06.2002, 3156 / 4717 Esas ve Karar sayılı ilamlarında sıra cetvelinin 7201 sayılı tebligat kanununa uygun olarak alakadarlara tebliği gerektiği belirtilmiştir.
Somut olayda, haricen öğrenme tebliğ yerine geçmediği, uygulama ve öğretide de kabul görmediğinden ve davacı tarafa 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılan geçerli bir tebligat bulunmadığından, davanın süresinde açıldığının kabulü ile dosyanın esasına girilerek taraf delilleri sorulup toplanmadan, HMK’nın 27. maddesinde belirtilen hukuki dinlenme hakkını kullanmaya engel teşkil edecek şekilde davanın süresinde açılmadığından bahisle reddine karar verilmesinin doğru olmadığından, onama kararının kaldırılarak hükmün bozulması görüşünde olduğumdan, onama ile ilgili karar düzeltme talebinin reddi yönündeki Sayın çoğunluğun görüşüne katılamıyorum.