Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/710 E. 2013/2052 K. 01.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/710
KARAR NO : 2013/2052
KARAR TARİHİ : 01.04.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne, yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde müdahil … vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir.
Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili şirketin … alanında faaliyet gösterdiğini, piyasadaki ekonomik kriz nedeniyle borçlarını ödeyemediğini, şirketin borca batık durumda olduğu, iyileştirme projesinin uygulanmasıyla birlikte borçların bir-iki yıl içinde ödenebileceğini ileri sürerek, müvekkili hakkında iki yıl süreyle iflasın ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, müdahillerin beyanı, toplanan deliller, benimsenen ….06.2012 havale tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirketin borca batık durumda olduğu, iyileştirme projesinin şirketin mali durumunu iyileştirmeye elverişli olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile hüküm tarihinden itibaren bir yıl süreyle davacı şirketin iflasının ertelenmesine karar verilmiştir.
Kararı, müdahil … vekili temyiz etmiştir.
Dava, borca batıklık nedeniyle iflasın ertelenmesi istemine ilişkindir. İflasın ertelenmesi, borca batık durumda olan bir sermaye şirketinin mali durumunun ıslahının mümkün olması halinde o şirketin iflasının önlenmesini sağlayan bir kurumdur. Şirket ortaklar kurulu tarafından alınan karar sonrasında yapılan talep üzerine mahkemece, bu şirketin öncelikle borca batık durumda olup olmadığı rayiç değerlere göre tespit edilmeli, borca batık durumda ise bu kez ıslahının mümkün olup olmadığı üzerinde durulmalıdır.
Bunun için borçlu şirket tarafından mahkemeye ibraz edilen bilanço ile mali durumun iyileştirilebilmesi amacıyla şirket tarafından bildirilen proje üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu ( borca batıklık bilançosu ) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir. Zira önerilen iyileştirme tedbirlerinin şirketin mali durumunu düzeltmeye elverişli olup olmadığının belirlenmesi özel ve teknik bir bilgiyi gerektirdiğinden, bu konuda bilirkişinin görüşüne başvurulması icap etmektedir. İflasın ertelenmesine karar verilebilmesi için talepte bulunan şirketin sunduğu iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olması gerekir. Mali durumun iyileştirilmesi imkanının mevcut olup olmadığı somut vakıalara dayanılarak tespit edilmelidir. Belirsiz nitelikteki emareler erteleme kararı verilmesi için yeterli kabul edilemez.
Somut olayda, bilirkişi raporlarında iflas erteleme talebinde bulunan şirketin kaydi değerlere göre oluşturulan bilançosuna göre borca batık olduğu belirtilmiş, yukarıda belirtildiği üzere rayiç değerlere göre bilançosu bilirkişilerce hazırlanmadan oluşturulan bilirkişi raporlarına göre davanın kabulüne karar verilmiş, karar tarihine kadar geçen yaklaşık üç yıllık sürede eğer borca batık ise borca batıklığın devam edip etmediği, iyileştirme projesindeki hedeflerin gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmamıştır. Ayrıca, bilirkişi raporları yetersiz olup somut verilere dayanmadığı gibi denetime de elverişli değildir. Bunun yanı sıra, iflasın ertelenmesine ilişkin talep İİK’nın 166/…. maddesindeki usul ile mahkeme tarafından yerel gazetede de ilan ve ticaret siciline tescil ettirilmelidir.
Bu durumda, iflasın ertelenmesi talebinin merkezinin bulunduğu yerde yayımlanan yerel gazetede ilanı ile ticaret siciline tescilinin sağlanması, mahkemece borca batıklığın tespiti ve iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı hususunda, konusunda uzman kimselerden oluşturulacak yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak, yukarıdaki ilkeler çerçevesinde inceleme yaptırılması, yargılama aşamasında ihtiyati tedbir kararı verildiği ve yargılamanın da yaklaşık üç yıl sürdüğü gözetildiğinde, süreç içindeki değişimin de değerlendirildiği bir rapor alınarak, düzenlenen rapora ve periyodik olarak alınacak kayyım raporlarına göre bir karar verilmesi gerekirken eksik ve hatalı değerlendirmelerle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, müdahil … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 01.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.