Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/7085 E. 2014/124 K. 15.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7085
KARAR NO : 2014/124
KARAR TARİHİ : 15.01.2014

MAHKEMESİ : İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 12/06/2013
NUMARASI : 2005/129-2013/235

Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacıdan temlik alan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, borçlu M. A. D. hakkında takip başlatıldığını, borçluya ait taşınmazın satışı sonucu elde edilen paranın paylaşılması hususunda 21.02.2005 tarihli sıra cetvelinin düzenlendiğini, birinci sırada yer alan davalı alacaklının kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlattığını, kambiyo senedinin her zaman düzenlenmesinin mümkün bulunduğunu ve alacağın muvazaalı olduğunu, davalının gerçek bir alacağı bulunmadığını ileri sürerek, davalı alacaklının alacağının sıra cetvelinden çıkartılması ile kendisine ayrılan payın öncelikle kendi icra dosyalarına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 24.04.1999 tarihinde Isparta’da meydana gelen hamam patlaması sonucunda ağır yaralanan ve beli kırılan müvekkilinin eşine ilk müdahaleyi yapması ve hayatını kurtarması sonucu müvekkilinin borçlu ile tanıştığını ve yakınlaştıklarını, borçlunun bu dönemde doktorluk mesleğinin yanı sıra fırıncılık işi ile uğraştığını, arka arkaya gelen krizler nedeniyle müvekkilinden borç para aldığını, müvekkilinin ekonomik durumunun son derece iyi olduğunu, alacağın muvazaalı olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, takibe konu edilen bonoların borç için verilen paraya karşılık düzenlendiğini, borçlunun ödeme güçlüğü çekmesi üzerine ihtiyati haciz kararı alındığını, ödeme emrinin posta yolu ile tebliğ edildiğini ve takibin yasal süreler geçtikten sonra kesinleştiğini, dolayısıyla muvazaa iddiasının soyut ve asılsız olduğunu, davacı bankanın kötü niyetli olduğunu, davacı bankanın belirttiği ve yüksek miktardaki kredileri hiç bir ayni veya şahsi kefalet aramadan borçluya vermesinin hayatın olağan akışına ters olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; Isparta 1 . Asliye Ceza Mahkemesi ‘nin 2006/370 esas sayılı dava dosyası kapsamında, borçlu M. A. D. iş bu davada davalı N.. A..’un tefecilik yaptığı iddiasıyla bonoların verildiğinin iddia edildiği, N.. A.. hakkında yapılan yargılama sonucunda sanığın suç işlediğinin sabit olmaması nedeni ile beraatine karar verildiği, kararın gerekçe bölümünde verilen paranın borç olarak verildiği ve sanığın tefecilik amacı ile müştekiye para verildiğine ilişkin delil elde edilemediğinin belirtildiği, alacağın gerçek alacak olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacıdan temlik alan vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacıdan temlik alan vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacıdan temlik alan vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.