Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/7046 E. 2014/1070 K. 17.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7046
KARAR NO : 2014/1070
KARAR TARİHİ : 17.02.2014

MAHKEMESİ : Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 14/11/2012
NUMARASI : 2011/131-2012/232

Taraflar arasında görülen daire teslimi, tazminat davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 17.06.2013 gün ve 2049 Esas, 4134 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
– KARAR –
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı H. Y.. ile üyelik hakkı devir sözleşmesi imzalayarak, davalı kooperatifin 398-A numaralı hissesini devraldığını, kat farkı ödenmesine rağmen çekilen kur’alara müvekkilinin dahil edilmediğini, kooperatifin eşit işlem ilkesine aykırı hareket ettiğini ileri sürerek, öncelikle bitmiş bir dairenin müvekkiline teslimine, teslim edilmeyen daire nedeniyle rayiç kira bedeli üzerinden hesaplanacak maddi zararın tespiti ile şimdilik 1.000,00 TL’nin ilk kur’a olan 24.03.2002 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 17.10.2011 tarihli ıslah dilekçesiyle: bitmiş ve oturulabilir vaziyette bir dairenin müvekkiline tahsis edilmesi gerektiğinin tespitini isteyerek kira bedeli talebini 13.459,60 TL’ye artırmıştır.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının davalı kooperatife ilişkin ortaklığı, 15.07.2003 tarihinde dava dışı H. Y..’ten devraldığı, dava tarihine kadar üç kur’a çekimi yapıldığı, davacının, bu kur’a tarihlerinde borcunun bulunduğu, bilirkişi kurulunun yaptığı incelemelerde kooperatife borcu olduğu halde kur’aya katılan kooperatif ortaklarının olduğunun belirlendiği, kur’a çekilmiş olmasının, ortağa ayni bir hak kazandırmayacağı, genel kurul kararına dayalı noter huzurunda çekilen kur’anın, bütün ortaklarca benimsenmesi halinde uzun bir süre geçtikten sonra artık iptalinin istenemeyeceği kooperatifin yaptığı konutlar için herhangi bir teslim süresinin öngörülmediği, davalı kooperatifin yaptırdığı konutların bir kısmının inşasının devam ettiği, bir kısmının ise inşaatına başlanmadığı, kooperatifin kur’a çekiminde borcu olan bazı üyeleri dahil ederek hatalı işlem yapmasının, davacı için de yapılmasını gerektirdiği yönünde emsal oluşturamayacağı, davacının, kooperatife hitaben verdiği 06.04.2009 tarihli dilekçesinde kendisine verilmeyen daireden dolayı uğradığı zararın tazmini yoluna gitme hakkının bulunduğunu, ancak kooperatif yönetimine seçildiği için tazminata dair haklarından vazgeçtiğini bildirdiği, bu nedenlerden dolayı davacının tazminatı isteminin reddinin gerektiği, davacı vekilinin 26.07.2010 tarihli beyan dilekçesinde 13.06.2010 tarihinde yapılan kur’a çekiminde M-12 blok, A 01/06 numaralı dairenin müvekkiline isabet ettiğini, müvekkilinin de Kayseri 6. Noterliği’nden çekilen 20435 yevmiye sayılı ihtarname ile mahkemeye açtığı dava ile ilgili haklarını saklı tutarak bu daireyi kabul ettiğinin bildirildiğini açıkladığı, ıslah dilekçesinde ise, bu dairenin bulunduğu blokun inşaatına hiç başlanmadığı ileri sürülerek, bitmiş bir dairenin tahsis edilmesi gerektiğinin tespiti ile müvekkiline teslimini talep ettiği, davacının ıslah dilekçesindeki bu talebinin yerinde olmadığı, kendisine kur’ada çıkan daireyi daha önceki dilekçesinde benimsediğini açıkça bildiren davacının, 13.06.2010 tarihli bu kur’a çekiminin iptali istemiyle dava açtığını iddia ve ispat etmediği, davacıya dava dilekçesindeki talebi doğrultusunda 13.06.2010 tarihinde çekilen kur’a neticesinde bir daire tahsis edildiğinden ayrıca bitmiş bir daire tahsisinin de mümkün görülmediği, kur’a çekimi ile daire tahsisi ve teslimine dair davacının isteğinin konusuz kaldığı gerekçesiyle, davacının daire teslimine yönelik isteminin konusuz kalması nedeni ile bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, davacının, teslim edilmeyen daire nedeni ile kira tazminatı isteminin reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 17.06.2013 tarih ve 2049 Esas, 4134 Karar sayılı ilamıyla, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile, davacının, kooperatifteki üyeliğini dava dışı H. Y..’ten 15.07.2003 tarihinde 398-1 1. Etap olarak aldığı, 18.06.2010 tarihinde çekilen kur’ada davacıya natamam dairenin tahsis edildiği, davacının anasözleşmenin 14. maddesinin 3. bendinde kur’a çekimi sonunda kendilerine düşen konutu kabul etmeyenlerin yönetim kurulu kararıyla üyelikten çıkartılacağı şeklindeki düzenleme karşısında üyelikten ihraç gibi bir sonuçla karşılaşmamak amacıyla ve ihtirazi kayıtla bu kur’ada kendisine tahsis edilen daireyi kabul etmek zorunda kaldığı, bu durum karşısında 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesinde düzenlenmiş olan eşitlik ilkesi dikkate alınarak, dosyada mevcut 10.10.2011 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davacıyla benzer koşulları taşıyan diğer bir kısım üyelerin de 07.09.2008 tarihindeki kur’aya dahil edildiklerinin anlaşılmasına göre anılan 23. maddedeki düzenlenen şartlar birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur.
Davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 1,95 TL harç ve takdiren 226,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 17.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.