Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/7024 E. 2014/904 K. 11.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7024
KARAR NO : 2014/904
KARAR TARİHİ : 11.02.2014

MAHKEMESİ : Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 07/02/2013
NUMARASI : 2012/382-2013/90

Taraflar arasında görülen kooperatif üyeliğinin tespiti davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 18.06.2013 gün ve 3243 Esas, 4162 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
– KARAR –
Davacı vekili, müvekkilinin 19.05.2003 tarihinde davalı kooperatife üye olduğunu, ancak kooperatifin 2010 yılı olağan genel kurul toplantısı hazirun listesinde isminin olmadığını gördüğünü, müvekkilinin kooperatif üyeliği süresi içinde kooperatife zarar verecek bir faaliyette bulunmadığını, üzerine düşen tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini ileri sürerek, kooperatif üyeliğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının üyeliğinin bulunmadığını, hiç aidat ödemediğini, haksız kazanç sağlamak için söz konusu davayı açtığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının davalı kooperatife üye olduğuna dair kooperatif yetkilisinin de imzasını taşıyan “ortaklığa kabul belgesi” ile 03.06.2003 tarihli “ortaklık senedi”nin bulunduğu, ayrıca yine kooperatif yetkilisince imzalanmış tahsilat makbuzu içeriğine göre davacıdan 15.07.2005 tarihinde 12.000,00 TL alındığı, bunun yanısıra kooperatifin T.C. Ziraat Bankası Gatem Şubesi’ndeki hesabına davacının 31.08.2005 tarihinde 550,00 TL yatırdığı, bu durumda üyeliğin eylemli şekilde gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 18.06.2013 tarih, 3243 Esas, 4162 Karar sayılı ilamıyla onanmıştır.
Davalı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK’nun 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, kooperatif üyeliğinin tespiti istemine ilişkin olup, 29.06.2012 tarihinde açılmıştır. Dosya kapsamından davacının ve davalı kooperatif başkanının imzasını taşıyan 03.06.2003 tarihli belgede davacı H.. D..’in davalı kooperatif yönetim kurulunun 19.05.2003 tarih ve 2 sayılı kararı ile ortaklığa kabul edildiğinin belirtildiği, davacı adına düzenlenen davalı kooperatif üye kimlik kartında 169 nolu üye olduğunun yazılı olduğu, yine davacının ve davalı kooperatif adına kooperatif başkanı Nebi Şarklı’nın imzasını taşıyan ve ortaklık senedindeki bilgilerin doğruluğunu teyit eden bila tarihli “ortaklığa kabul belgesidir” başlıklı belgenin tanzim edildiği, davalı kooperatif adına kooperatif başkanı Nebi Şarklı’nın imzasını taşıyan”tahsilat makbuzu” başlıklı belgede davacıya üyeliğine karşılık mülkiyeti devredilecek bir adet dükkan karşılığında 15.07.2005 tarihinde davacıdan elden 12.000,00 TL tahsil edildiğinin belirtildiği ve Ziraat Bankası’na ait dekontta davacı tarafından 31.08.2005 tarihinde davalı kooperatif hesabına 550,00 TL yatırıldığının yazılı olduğu anlaşılmış olup, davacıya yönetim kurulu başkanı olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmayan Nebi Şarklı tarafından imzalanmış ve içeriğinde yönetim kurulu kararından söz edilen ortaklık senedi verilmiş olması karşısında davacının davalı kooperatife 19.05.2003 tarihinde ortak olduğunun kabulü isabetli olmuştur. Ancak, aidat yükümlülüğü bulunan bir kooperatifte ortağın uzun süre kooperatife uğramaması, aidat borcunun bulunup bulunmadığını takip etmemesi, üyeliğinin sona erdiğini zımnen kabul ettiği, diğer anlatımla üyelik haklarından zımnen vazgeçtiği, eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini yansıttığı anlamına gelir. Böyle bir ortağın açtığı davanın TMK’nın 2. maddesinde öngörülen iyiniyet kuralına aykırı düştüğü ilke olarak kabul edilmelidir.
Bu durumda mahkemece, davalı tarafın davacının hiç aidat yatırmadığına ilişkin savunması da gözetilerek, davalı kooperatifin defter, kayıt ve belgelerinin öncelikle kooperatiften istenilmesi, ibraz edilmezse kooperatifin adresinde defter ve kayıtların incelenmesi için keşif yapılması, buna rağmen inceleme yapılamaz ya da defter ve belgelere ulaşılamaz ise Ticaret Sicil Memurluğu’ndan, mümkün olmazsa kooperatif anasözleşmesinin 41. maddesi uyarınca Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden kooperatifin bilançosu, gelir gider cetvelleri, yönetim ve denetim raporları, genel kurul tutanakları, ortaklık cetvelleri celbedilip kooperatif konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak, genel kurul kararları ile aidat alınmasına ilişkin karar alınıp alınmadığı, üyelerin kooperatifin varsa banka hesabına aidat yatırıp yatırmadıkları, diğer anlatımla kooperatifin aidat toplayan bir kooperatif olup olmadığı, davacının varsa ödeme yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, davalının davacıyı genel kurul toplantılarına çağırıp çağırmadığı, hazirun listelerinde isminin yer alıp almadığı, davacının 31.08.2005 tarihinde yaptığı son ödemeden itibaren işbu dava tarihine kadar anılan şekillerde kooperatif ile ilişkisini devam ettirip ettirmediği hususunda rapor alınıp, anasözleşme ya da alınan bir genel kurul kararı uyarınca ortağın kooperatifine uğramasını zorunlu kılan başka bir yükümlülüğü varsa, bunun üzerinde de durularak, sonuç olarak son ödeme tarihi ile dava tarihi arasında geçen süre itibariyle davacının talebinin TMK’nın 2. maddesine uygun olup olmadığının ve davanın bu nedenle reddi gerekip gerekmediğinin yeterince tartışılması ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle kararın davalı yararına bozulması gerekirken, hükmün Dairemizce onandığı anlaşıldığından, davalı vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin 18.06.2013 tarih, 3243 E., 4162 K. sayılı onama kararı kaldırılarak kararın davalı yararına bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer karar düzeltme itirazlarının reddine, (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle, karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin 18.06.2013 tarih, 3243 E., 4162 K. sayılı onama kararı ortadan kaldırılarak yerel mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, davalıdan evvelce alınan onama harcı ile karar düzeltme peşin harcının istek halinde iadesine, 11.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.