Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/6933 E. 2014/107 K. 15.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6933
KARAR NO : 2014/107
KARAR TARİHİ : 15.01.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 19/03/2013
NUMARASI : 2010/597-2013/133

Taraflar arasındaki iflasta takasa itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir.
Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

İflas tasfiyesinin devamı sırasında gündeme gelen, İİK’nın “İflasın Hukuki Neticeleri” başlıklı 7. babının “Alacaklıların Hakları Üzerine İflasın Tesirleri” başlıklı 2. başlığı altında 201. maddede düzenlenen takasa itiraz davası, İİK’nın 235. maddesi hükmünün kıyasen uygulanması ile iflasa karar vermiş olan ticaret mahkemesinin bulunduğu yerdeki diğer ticaret mahkemelerinde de açılabilir. ( Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 19.10.2000 tarihli ve 5938 E, 6931 K.; aynı dairenin 01.02.2001 tarihli ve 8799 E, 743 K. ) Takas itirazın kabulüne ilişkin mahkeme hükmü, temyiz eden davalı vekiline 31.05.2013 tarihinde tebliğ edildiği halde, temyiz dilekçesi İİK’nın 164. maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süre geçirildikten sonra 17.06.2013 tarihinde verilmiştir. Hükmün temyizi ile ilgili tebligatın usulsüz olduğu da ileri sürülmediğinden, süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas, 1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında Yargıtay tarafından da karar verilebileceği kabul edilmiş olmakla, temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davalı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.01.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Genel mahkemelerde görülen iflasta takasa itiraz davaları sonunda verilen kararlara karşı temyiz kanun yolu bakımından, temyiz süresinin kaç gün olduğu, sürenin tefhimden mi tebliğden mi başlayacağı konusunda İİK’da açıklık yoktur. Dairemizin sayın çoğunluğu İİK’nın 164/1 uyarınca temyiz süresinin 10 gün olduğunu kabul etmektedir. İİK’nın 164/1 iflas davasında kararın tebliğinden itibaren temyiz süresinin 10 gün olduğunu düzenlemiştir. Bu hüküm istisna getiren bir düzenleme olup sadece iflas davasına ilişkin verilen kararla sınırlı uygulanabilir. İstisnanın dar yorumlanması, kıyas yoluyla genişletilmemesi ana kural olduğuna göre aynı hükmün genel mahkemelerden olan ticaret mahkemesinde görülen iflasta takasa itiraz davalarında uygulanamayacağı açıktır. İİK’da düzenlendiği halde genel mahkemelerde görülen itirazın iptali, menfî tespit davası ve tasarrufun iptali davalarında olduğu gibi, aynı şekilde genel mahkemelerden olan ticaret mahkemesinde görülen iflasta takasa itiraz davalarında verilen karar bakımından, kanunda istisnai bir düzenleme yer almadığından, temyiz süresi de genel hükümlere göre belirlenmelidir. Buna göre 1086 s. HUMK’nın 432 uyarınca temyiz süresi kararın tebliğinden itibaren 15 gün (uygulamaya girmesi halinde 6100 s. HMK’nın 361 uyarınca bir ay) olarak kabul edilmelidir.
Nitekim İİK genel mahkemelerde görülen davalarda genel uygulamadan ayrılıp istisna getirmişse bunu iflas davası yönünden İİK’nın 164/1’de olduğu gibi kararın tebliğinden, iflas ertelemesinde İİK 181 atfıyla 164/1’de kararın tebliğinden, iflasın kaldırılması davasında İİK 182’de kararın tebliğinden, konkordatonun tasdik ya da reddinde İİK 299’da kararın tefhiminden, konkordatonun bir alacaklı yönünden feshinde İİK 307’de kararın tebliğinden, konkordatonun tamamen feshinde İİK 308/2 atfıyla 299’da kararın tefhiminden itibaren 10 gün olduğunu açıkça düzenlemiş, icra mahkemesinden verilen istisnaen temyiz yolu tanınan kararlar için de İİK 363’de 10 günlük temyiz süresi olduğunu kanun düzenlemiştir.
Dairemiz kurulmadan önce bu tür davalara bakan aynı konuya ilişkin olmasa bile benzer nitelikteki iflasta sıra cetveline itiraz davasında Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 17.02.2010 tarih 2009/12367 E, 2010/1590 K sayılı kararındaki karşı oydaki görüş ile doktrinde Prof. Dr. B. Kuru, İcra İflas Hukuku El Kitabı 2013 Ankara s. 1332-1333’de temyiz suresinin genel hükümlere uygun olarak 15 gün olduğunu ileri sürmekte, yine Prof. Dr. T. Muşul da İcra İflas Hukuku 5. baskı Ankara 2013 s. 1409-1410’da yukarıda zikredilen karşı oydaki görüşe atıfla gerekçelendirerek temyiz süresinin genel hükümlere göre belirlenebileceğini zikretmektedir.
Hal bölye olunca iflasta takasa itiraz davalarında iflas davası için hüküm içeren İİK 164/1. maddesinin uygulama yeri bulunmadığını, genel hükümlerin uygulanması ile HUMK 432 uyarınca temyiz süresinin 15 gün olduğu (uygulanması halinde 6100 s. HMK 361 uyarınca bir ay olduğunu) davalı vekiline gerekçeli kararın 31.05.2013 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı vekilinin kararı son gün cumartesi pazara denk geldiğinden 17.06.2013 tarihindeki temyizin 15 günlük yasal süresi içinde olduğu kabul edilerek, işin esasının incelenmesi görüşünde olduğumdan aksi yönde oluşan Dairemizin sayın çoğunluğunun görüşüne katılamıyorum. 15.01.2014