Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/6892 E. 2014/757 K. 05.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6892
KARAR NO : 2014/757
KARAR TARİHİ : 05.02.2014

MAHKEMESİ : İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 03/06/2013
NUMARASI : 2011/349-2013/205

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı kooperatifin üyesi olan müvekkiline tahsis ve teslim edilen işyerinin, kooperatifin üçüncü bir kişiye olan borcundan dolayı icra takibi sonucunda satıldığını, kooperatife herhangi bir borcu bulunmayan müvekkiline başka bir işyeri tahsis edilmediği gibi tazminat talebinin de reddedildiğini ileri sürerek, şimdilik 100.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah yoluyla talebini 135.695,00 TL’ye çıkarmıştır.
Davalı vekili, henüz ferdi mülkiyete geçilmemiş olduğundan taşınmaz bedelinin talep edilmesinin mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalı kooperatif bünyesinde davacıya tahsis edilecek başkaca bir taşınmaz bulunmadığı, yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca normal ödemelerini yapan bir üye ile davacının ödemelerinin kıyaslanması neticesinde, davacının toplam 135.695,00 TL alacağı bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 135.695,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalı kooperatifçe kendisine işyeri tahsis edilmeyen ortağın tazminat istemine ilişkindir.
Bir yapı kooperatifinin ortağına karşı asıl yükümlülüğü parasal yükümlüğü karşılığında anasözleşmeye uygun oturmaya ya da kullanmaya elverişli konut ya da işyeri teslim etmektir. Ortağa konut ya da işyeri teslim edilemiyorsa tazminat isteme hakkının doğacağı kuşkusuzdur. Normal ödemesini yapıp işyeri sahibi olan üyeler ile eşit miktarda ödemesi bulunduğu ve ortağa işyeri tahsis ve tesliminin mümkün olmadığı hallerde ortağın emsal bir işyerinin dava tarihi itibariyle rayiç değeri kadar yararlanması olacağının kabulü gerekir, bu bağlamda emsal işyerinin dava tarihindeki rayiç değerinin ortağa tazminat olarak verilmesi hakkaniyet gereğidir.
Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, davacının normal ve eksiksiz ödeme yapan bir ortağın ödemesinden daha fazla ödeme yaptığı tespit edilmiş olup, dairemizin parasal yükümlülüklerini eksik yerine getiren üyelerin tazminat talebinde uygulanması yönünde benimsediği ve beş aşamalı formül ile açıklanan hesaplama yönteminin somut olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece, dava tarihi itibariyle davacı üyeye tahsis edilmesi gereken işyerinin rayiç değeri belirlenip, temyiz edilmemekle oluşan usuli kazanılmış haklar da gözönünde bulundurularak, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.