Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/6817 E. 2014/853 K. 10.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6817
KARAR NO : 2014/853
KARAR TARİHİ : 10.02.2014

MAHKEMESİ : Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/12/2012
NUMARASI : 2010/292-2012/1229

Taraflar arasında görülen alacak davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 03.07.2013 gün ve 2013/2579 Esas, 2013/4636 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
– KARAR –

Davacı şirket vekili, müvekkili ile davalıların murisi Y. A..arasında 27.01.1994 tarihli “Arsa Karşılığı Bağımsız Bölüm ve Devre Mülk Sözleşmesi” imzalandığını, ancak aynı gün akşam bu sözleşmeden vazgeçilerek arsanın müvekkiline satışının yapıldığını, tarafların iradelerinin bu yönde olduğunu, davalıların murisinin bitişik parseldeki bitmiş lüks 2 adet villadaki devre mülkleri kabul edip, bu villaları yıllarca kiraladığını, müvekkilinin arsaya karşılık tapuda gösterilen bedel dışında makbuz karşılığında davalıların murisine haricen 457.457.000 TL ödediğini, Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2002/100 esas, 2007/530 karar sayılı ilamı ile müvekkili tarafından davalıların murisinden satın alınan taşınmazın tapu kaydının iptali ile mirasçılar adına tesciline karar verildiğini, müvekkilinin o dönemde ödediği bedelin denkleştirici adalet kuralına göre güncellenmesi gerektiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davalının murisine ödenen 400.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren ticari faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekillerinin davacı şirkete borçlarının olmadığını davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, arsa devri nedeniyle davacı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2002/100 esas 2007/530 karar sayılı ilamının gereğini davacı şirketin yerine getirmediğini, taşınmazın 16 yıl boyunca davacı şirketin tasarrufunda kaldığını, müvekkilinin bu taşınmazı kullanmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi kurulu raporu ve tüm dosya içeriğine göre; davanın sözleşmeye dayalı olarak davacı şirketçe davalıların murisine ödenen bedelin denkleştirici adalet kuralları gereği davalılardan tahsiline ilişkin olduğu, davacı şirket ile davalıların murisi arasında 27.01.1994 tarihli noter sözleşmesi ve adi yazılı şekilde 17.06.1994 tarihli ek protokol düzenlendiği, yüklenicinin borcunu ifada temerrüde düştüğü, bu nedenle diğer taraf lehine sözleşmeden dönme şartının gerçekleştiği gerekçesiyle, yüklenici firma adına olan tapu kaydının iptali ile arsa sahipleri adına tesciline karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçip kesinleştiği, bu durumda tarafların geçersiz sözleşmeye göre verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak denkleştirici adalet kurallarına göre geri isteyebilecekleri gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 56.890,70 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline dair verilen karar, Dairemizin 03.07.2013 tarih ve 2013/2579 esas, 2013/4636 karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Bu kez, davalılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalılar vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalılar murisi ile davacı arasında düzenlenen 27.01.1994 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde devredilen arsa karşılığı herhangi bir bedel ödeneceğine dair ifade yer almamış, sözleşme ile aynı tarihte de yine sözleşme gereği tapu arsa sahibince yükleniciye devredilmiştir. Bu itibarla, sözleşme gereği yapılan tapu devrinin bedel karşılığı yapılmış gibi tapuda yazılı bedelin de arsa sahiplerinden tahsiline karar verilmesi gerektiği yönündeki bozma gerekçesi yerinde olmamıştır. Bu nedenle davalılar vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 03.07.2013 gün, 2013/2579-2013/4636 esas ve karar sayılı bozma ilamının bu hususa ilişkin kısmının bozma ilamından çıkartılmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin diğer karar düzeltme itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, karar düzeltme itirazının kabulü ile hükmün açıklanan gerekçe ile BOZULMASINA, karar düzeltme peşin harcının istek halinde iadesine, 10.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.