Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/6815 E. 2014/119 K. 15.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6815
KARAR NO : 2014/119
KARAR TARİHİ : 15.01.2014

MAHKEMESİ : İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 26/03/2013
NUMARASI : 2012/4-2013/92

Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-

Davacı vekili, kooperatif üyesi olan müvekkilinin ihracına dair kararının, kiracısına tebliğ edildiğini, kat komşusunun “yazlığa gittiler” beyanı üzerine ihtarnamenin mahalle muhtarına bırakıldığını, 3 aylık dava açma süresi geçtiği için ihraç kararının usulen kesinleşmiş olduğunu, eski hale getirme şartlarının bulunduğunu, emekli memur olan müvekkilinin, genellikle Muş’ta memur olan oğlunun yanında kaldığını, bu nedenle muhtara bırakılan tebligattan haberdar olmadığını, kapıda da tebligatla ilgili herhangi bir emare kalmadığından, müvekkilinin, ortaklıktan çıkarıldığını kiracısından öğrendiğini, müvekkilinin eşi M. Ç., kooperatifin fenni sorumluluğunu ve kontrol mühendisliğini yaptığını, ayrıca tadilat projesinin yapımını üstlendiğini, bu hizmetler karşılığında kendisine ödenmesi gereken paranın önemli bir kısmının, müvekkilinin aidat ödemesi olarak kooperatife aktarılması gerektiği halde mahsup yapılmadığını, çıkarma kararının 10 gün içinde notere tevdi edilmemesinin de usulsüz olduğunu ileri sürerek, ihraç kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ihtarnamelerin usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, eski hale getirme şartlarının bulunmadığını, işlemin eksik ya da yanlış yapılmış olmasının, eski hale getirme nedeni olamayacağını, davacının eşinin alacağının aidatlara mahsubu için şartların oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacının, davalı kooperatife 224 no’lu ortak olduğu, davacıya aidat borcunu ödemesi için gönderilen ihtarnamelerin ve ihraç kararının davacının mernis adresine tebliğ edildiği, davacı ihtarnamelerin tebliğ tarihlerinde İzmir’de olmadığını belirtmişse de, gerek dinlenen tanık beyanlarından gerekse davacının iddiasından Muş’a geçici olarak gittiğinin anlaşıldığı, ihtarnamelerin tebliğ edildiği ve merniste kayıtlı olan adresinin davacının yasal ikametgahı olduğu, adresten geçici ayrılmaların yapılan tebligatları geçersiz kılamayacağı gerekçesiyle, 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde dava açılmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16/4 maddesi gereğince, tebliğinden itibaren üç aylık süre içinde, genel kurula ve mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen yönetim kurulunun üyelikten çıkarmaya ilişkin kararları kesinleşir.
7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1 maddesi “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” hükmüne; Tebligat Tüzüğü ‘nün 28’nci maddesinde ise; ” Muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste bulunmazsa tebliğ memurunun adreste bulumama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu veya meclisi üyeleri zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir. ” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; davacının ihracına ilişkin 08.02.2011 tarihli yönetim kurulu kararı 15.02.2011 tarihinde notere tevdi edilerek, ihtarname, davacının komşusu A. Y. beyanına göre davacının tebliğ tarihinde yazlıkta bulunduğundan bahisle haber kağıdı kapıya yapıştırılarak tebliğ kağıdı mutara bırakılmak suretiyle tebliğ edilmiştir. Tebliğ şerhinde bahsi geçen gerekçe ise geçici süre ile ayrılma nedenlerinden sayılamayacağından, yapılan tebligat geçersizdir. Dosya arasında bulunan 13.10.2011 tarihli E..Mahallesi Muhtarlık tutanağına göre davacı, ihraç kararının ihtarını içeren 15.02.2011 tarihli evrakı teslim almış olduğundan, dava açma süresi bu tarihten itibaren başlayacaktır. Buna göre, mahkemece, işin esasına girilerek inceleme yapılması gerekirken, yukarıda açıklanan hususlar gözetilmeksizin, davanın süresinde açılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2) Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.