Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/6779 E. 2014/100 K. 14.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6779
KARAR NO : 2014/100
KARAR TARİHİ : 14.01.2014

MAHKEMESİ : Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/06/2013
NUMARASI : 2013/1-2013/313

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifte peşin ödemeli üye olduğunu, tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen davalı kooperatifin 29.06.2008 tarihli genel kurulunda peşin ödemeli üyelerden 20.000,00 TL aidat alınmasının kararlaştırılarak ilk taksidinin tahsili için Konya 5. İcra Müdürlüğü’nün 2008/4574 esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhinde icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin genel kurulca belirlenen ve tahsile girişilen aidattan sorumlu olmadığını ileri sürerek, borçlu olmadığının tespiti ile müvekkili aleyhine başlatılan takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkili kooperatifin üyesi olduğunu, alınan genel kurul kararının iptal edilmediği sürece davacıyı bağlayacağını savunarak, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekilince temyizi üzerine Dairemizin 01.03.2012 tarih ve 2011/4802 esas, 2012/1594 karar sayılı ilamıyla, somut olayda üyeliğin türünde çekişme bulunduğundan görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevden bozulduğu, bozma kararına uyularak sulh hukuk mahkemesince verilen görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine dosyanın görevli Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kabulüne, davacının Konya 5. İcra Müdürlüğü’nün 2008/4574 esas sayılı dosyasından dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, kötüniyet tazminatı isteminin ise reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, aidat alacağının tahsili istemiyle başlatılan icra takibi üzerine açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 20. maddesinde “(1) Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. (2) Dosya kendisine gönderilen mahkeme, kendiliğinden taraflara davetiye gönderir.” hükmüne 448. maddesinde ise: “(1) Bu Kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanır.” düzenlenmesine yer verilmiştir.
Somut olayda, Konya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen görevsizlik kararı 22.11.2012 tarihinde kesinleşmiş olup, taraf vekillerinin 6100 sayılı HMK’nın 20. maddesindeki iki haftalık sürenin dolduğu 06.12.2012 tarihinde kadar görevsizlik kararını veren mahkemeye gönderme dilekçesi vermesi gerektiği halde, süre geçtikten sonra 10.12.2012 tarihinde gönderme dilekçesi verdiği anlaşıldığından, mahkemece, 6100 Sayılı HMK’nın 20/1. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esası incelenip yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14.01.2014 oybirliğiyle karar verildi.