Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/6732 E. 2013/7174 K. 18.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6732
KARAR NO : 2013/7174
KARAR TARİHİ : 18.11.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın kaldırılması ve iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve katılma yoluyla davalı vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkilince davalı aleyhine girişilen takibin iflas yoluna çevrildiğini, davalı tarafın yaptığı borca itirazın yerinde olmadığını ileri sürerek, itirazın kaldırılmasına ve davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; … 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2007/321 Esas sayılı dosyasında davacının takas savunmasının kabulüne karar verildiği, …. 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2009/807 Esas sayılı dosyasında davacının bakiye alacağının 245.420,61 TL olduğuna ve alacağın Türk Lirası olarak hesaplanması gerektiğine karar verilerek kararın kesinleştiği, … 2. İcra Müdürlüğü’nün 2004/9927 Esas sayılı takip dosyasında 24.10.2008 tarihli müdürlük işleminin iptaline ilişkin … 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2009/807 Esas sayılı dosyasında verilen ret kararının kesinleştiği, davalının alacaklı olduğu … 2. İcra Müdürlüğü’nün 2004/9927 Esas sayılı takip dosyasında yapılan borç hesaplamasına göre takas işlemine esas davalı alacağının, davacı alacağından daha fazla olduğu belirlendiğinden, takas ve mahsup sonucu davacının alacağı kalmadığı anlaşıldığından, davanın konusuz kaldığı, takas sonucuna göre alacak durumu belirlendiğinden davalı tarafın tazminat talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, dava konusuz kalmakla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı tarafın tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı ve katılma yoluyla davalı vekilleri temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, katılma yoluyla kararı temyiz eden davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Dava, iflas yoluyla icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve iflas istemine ilişkindir.
HMK’nın 266/1. maddesi “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir” hükmünü içermektedir. HMK’nın 281 ve 282. maddeleri
hükümlerinde de hakimin bilirkişi raporunu diğer delillerle birlikte serbestçe takdir edeceği, ancak bilirkişi raporunu yeter derecede kanaat verici bulmazsa bilirkişiden ek rapor ya da sözlü açıklama isteyebileceği gibi, başka bir bilirkişiden rapor alabileceği öngörülmüştür. Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâl olduğu kabul edilerek, bilirkişi raporları alınmışsa da, raporlara itibar edilip edilmediği belirtilmeden … 2. İcra Müdürlüğü’nün 2004/9927 Esas sayılı takip dosyasında yapılan borç hesaplamasına göre takas işlemine esas davalı alacağının, davacı alacağından daha fazla olduğu sonucuna varılmıştır. Ancak mahkemece, … 2. İcra Müdürlüğü’nün 2004/9927 Esas sayılı takip dosyasında yapılan hangi tarihli borç hesaplamasının esas alındığı, hesaplamalardaki miktarlar ve özellikle faiz oran ve hesabı ile takasta alınan miktarlar açıkça ve denetime elverişli bir şekilde gerekçede açıklanmadığı gibi, davacı tarafın işlemiş faizin hesap şekline ilişkin itirazları usulüne uygun bir şekilde ele alınıp, tartışılmamıştır.
Bu durumda mahkemece, hesap konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla depo emri tarihi itibariyle davacının ve davalının takasa konu alacağının, taraflar arasındaki İcra Hukuk Mahkemesi kararları, icra dosyaları dikkate alınarak, davacının işlemiş faize yönelik itirazlarını da cevaplandırılacak şekilde rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi doğru olmamıştır.
3) Kabule göre, takas nedeniyle davacının bakiye alacağının kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı olarak davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, katılma yoluyla kararı temyiz eden davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, davalıdan alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.