Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/6652 E. 2014/174 K. 16.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6652
KARAR NO : 2014/174
KARAR TARİHİ : 16.01.2014

MAHKEMESİ : Salihli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/03/2013
NUMARASI : 2013/53-2013/216

Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, borçluya ait OSB Tahsis Hakkı’nın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde üst sıraya alınan davalının haczinin düştüğünü, takip aşaması işlemsiz bırakıldığından 6 aylık çek zamanaşımı süresinin geçtiğini, takip dayanağı çekteki imzanın borçluya ait olmadığını ve borçlu şirketin bu iddiaya dayanarak menfi tespit davası açtığını, bu davanın sonucunun eldeki davayı etkileyeceğini ileri sürerek, bunlar ve re’sen görülecek sebeplerle müvekkilinin sıra cetvelinde ikinci sıraya yazılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, satış isteme süresi dolmadan satış yapılmakla haczin düşmediğini, davacının fiilen haciz yapmamış olması nedeniyle sıra cetveline girme hakkının bulunmadığını, diğer iddiaların da ancak borçlu tarafından ileri sürülmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar Dairemizin 19.10.2012 tarih ve 3537 E, 6173 K. sayılı ilamıyla, bedeli paylaşıma konu hak, borçlu şirketin organize sanayi bölgesindeki tahsis hakkı olup, taşınır hükümlerine tabi bulunan bu tür hakların satışının bir yıl içinde istenmesi gerektiği, davalının alacaklı olduğu takip dosyasındaki haczin düştüğü iddiası üzerinde mahkemece durulmadan karar verildiği, daha evvel açılan menfi tespit davasında Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alındığı ancak, temyiz aşamasında davadan feragat edilmesi üzerine bozma sonrasında, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, bu durumda mahkemece, Adli Tıp Kurumu raporu ile birlikte, menfi tespit davasından feragatin sonuçları üzerinde de durulmak ve borçlu (ciranta) G…Gıda Mad. San. Tic. Ltd. Şti. ile davalı arasındaki hukuki ilişkiye ilişkin deliller toplanarak, davalı alacağının bulunup bulunmadığı konusunda yaptırılacak bilirkişi incelemesiyle varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmek gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulmasının doğru görülmediği belirtilerek bozulması üzerine, mahkemece bozma, ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalının alacaklı olduğu ikinci sırada bulunan Salihli 1. İcra Müdürlüğü’nün 2006/1390 Esas sayılı takip dosyasında takip tarihinin 05.06.2006, haciz tarihinin 01.12.2006 olduğu ve 1 yıllık yasal süre içerisinde satış talebinde bulunmadığından haczin düştüğü gerekçesiyle, davanın kabulü ile sıra cetvelinin ikinci sırasındaki Salihli 1. İcra Müdürlüğü’nün 2006/1390 Esas sayılı takip dosyasının sırasının iptali ile ikinci sıraya Salihli 1. İcra Müdürlüğü’nün 2007/2644 Esas sayılı dosyanın kaydının yapılmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Borçluya ait mahcuz malın satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın esas ve miktarına ya da hem sıraya hem alacağın esasına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede ( İİK’nın mad. 142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla icra mahkemesinde (İİK’nın mad. 142/son) ileri sürülmelidir. Hem sıraya ve hem de alacağın esas ve miktarına yönelik itirazların birlikte ileri sürülmesi halinde kural olarak, önce sıraya yönelik uyuşmazlığın çözülmesi, bu itirazın yerinde olmadığının anlaşılması halinde ise davalı alacağının varlığının ve miktarının incelenmesi gerekir.
Sıra cetveline yönelik şikayetlerde İcra Mahkemesi, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olup, düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirtmesi, diğer anlatımla alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne talimat vermesi (İİK’nın mad. 17/I) gerektiğinden, iptal nedenlerinin gerekçede belirtilmesi ve hüküm fıkrasında sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekir.
Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetveline itiraz davalarında ise, kıyasen uygulanması gereken İİK’nın 235/3. maddesi uyarınca sıra cetvelinin iptaline değil, davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde, davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerekir. Sıra cetveline itiraz davaları sonunda verilen hüküm, sadece davanın tarafları bakımından sonuç doğurur ve verilen kabul kararı ile durumun tespiti ile yetinilmeyip, eda hükmü kurulmalıdır.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda öncelikle davacının icra hukukuna aykırılık iddiaları incelenerek, davalının haczinin düştüğü yolundaki sıraya yönelik uyuşmazlık çözümlenmiştir.
Mahkemece, sıraya ilişkin uyuşmazlık çözümlendiğine göre sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, HMK’nın hüküm fıkrasında gerekçeye ait herhangi bir sözün tekrar edilmemesine ilişkin 297/2. maddesine aykırı olarak gerekçe kısmı hüküm bölümünde yeniden tekrar edilmesi anlamına geldiği gibi icra müdürünün yerine geçecek şekilde hüküm kurulması anlamına da geldiğinden, doğru olmamış ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK’nın 438/7 maddesi uyarınca hükmün aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın “HÜKÜM ” kısmının 1. bendindeki “30.09.2009 tarihli sıra cetvelinin ” ibaresinden sonra gelen kısmın hüküm fıkrasından çıkartılarak, yerine “iptaline” ibaresi eklenmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.