Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/6627 E. 2014/699 K. 04.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6627
KARAR NO : 2014/699
KARAR TARİHİ : 04.02.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 20/05/2013
NUMARASI : 2011/368-2013/131

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-

Davacı vekili, davalının taraflar arasında aktedilmiş hizmet sözleşmesinden kaynaklanan borca aykırı hareket ettiğini, sözleşmede verilmesi taahhüt edilen güvenlik hizmetinin gereği gibi ifa edilmediğini, müvekkili şirketin bu nedenlerle organize ettiği konseri erken sonlandırmak zorunda kaldığını, zarara uğradığını ileri sürerek, davalı şirket tarafından talep edilen KDV dahil 13.450,00 TL güvenlik hizmet bedeli için borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir..
Davalı vekili, müvekkili şirketin sözleşmede yer alan tüm yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, güvenlik zafiyetinin davacının kusurundan kaynaklandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşme uyarınca güvenlik hizmeti için asgari 88 personelin görev almasının kararlaştırıldığı, bu anlaşma metninin sonunda etkinlik sırasında bu belirtilen personel ve ekipman sayılarında ekleme yapılması ve artış olması halinde oluşacak farkın kiralayan tarafından müşteriye ayrıca fatura edileceğinin belirtildiği, tarafların görevlendirilecek personelin sayısı konusunda anlaştığı ve anlaşma doğrultusunda güvenlik personeli sağlandığı, buna göre sayının davalı tarafından tek taraflı olarak belirlenmediği, sözleşmede personelin niteliği konusunda ayrıca bir tespitin yapılmadığı ve tanık beyanları gözönünde bulundurulduğunda güvenlik hizmetinin eksik ve kusurlu olarak verilmiş olduğu, iki tarafın da edimlerinde eksiklik bulunduğu, bu nedenle toplam 63.531,20 TL’lik faturanın taraflarca da kabul edilen 13.450,00 TL’lik kısmından TMK’nın 2. maddesindeki dürüstlük kuralı dikkate alınarak re’sen ve takdiren ½ oranında hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya toplam güvenlik hizmeti bedeli olan 13.450,00 TL’nin ½’sine tekabül eden 6.725,00 TL’den borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Mahkemece, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 12/1. maddesi gereğince reddolunan miktar yönünden davalı lehine 807,00 TL nispi vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken, reddolunan alacak miktarının 3.666,66 TL’yi geçtiği hususu gözardı edilerek aynı Kanun’un 12/2. maddesi hükmünün uygulanması doğru olmamış ve hükmün bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HUMK’ nın 438/7. madde ve fıkrası uyarınca kararın aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,(2) no’lu bentte açıklanan nedenle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın “HÜKÜM” fıkrasının 7. bendindeki “(440,00 TL ilâ 3.666,66 TL oran baz alınarak) takdir olunan 440,00 TL maktu” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “807,00 TL nispi” yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacının fazla yatırdığı peşin harç ile davalıdan alınan peşin harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.