Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/6519 E. 2014/749 K. 05.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6519
KARAR NO : 2014/749
KARAR TARİHİ : 05.02.2014

MAHKEMESİ : Sincan Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 28/12/2012
NUMARASI : 2011/137-2012/399

Taraflar arasında görülen kayıt kabul davası sonucunda verilen hükmün süreden reddine ilişkin Dairemizin 27.03.2013 gün ve 1643 esas, 1910 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
– KARAR –
Davacı, davalı müflis kooperatiften 12.758,46 TL alacağı olduğunu, yapılan başvuruya rağmen masaya kaydedilmediğini ileri sürerek, anılan meblağın iflas masasına kaydını talep ve dava etmiştir.
Müflis davalı kooperatif iflas idare memuru, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacının temyiz istemi üzerine, Dairemizin 27.03.2013 tarih ve 1643 E., 1910 K. sayılı ilamı ile süreden reddedilmiş, Dairemiz kararı davacıya 02.05.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı vekili olan Av. M.. S.. 11.07.2013 tarihli karar dilekçesiyle, yerel mahkeme kararında temyiz süresinin 15 gün olarak belirtildiği, bu duruma rağmen Dairemizce yapılan maddi hata sonucunda temyiz isteminin süreden reddine karar verildiği iddiasıyla, maddi hatanın düzeltilmesi amacıyla Dairemize gönderilmek üzere istemde bulunmuş, yerel mahkemece davacı vekili dilekçesi karar düzeltme dilekçesi olarak değerlendirilerek, davacı vekilinin karar düzeltme dilekçesinin İİK’nın 164. maddesinde belirtilen 10 günlük sürede sunulmadığı gerekçesiyle, 12.07.2013 tarihli ek kararla süreden reddine karar verilmiştir.
Bu ek karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Öncelikle değerlendirilmesi gereken husus; davacı vekilinin sunduğu 11.07.2013 tarihli dilekçe üzerine yerel mahkemece karar verilip verilmeyeceğidir.
Kararın temyiz edilmesi sonrasında, Yargıtay tarafından inceleme yapılarak bir karar verildiğinden, bu karara karşı sunulan maddi hata yahut karar düzeltme dilekçesi üzerine inceleme yapabilecek merci ancak Yargıtay olabilir.
Bu durumda, yerel mahkemece alınan 12.07.2013 tarihli ek karar kaldırılarak, davacı vekilinin 11.07.2013 tarihli dilekçesinin incelenmesine geçildi;
a) Dairemiz kararı; davacıya 02.05.2013 günü tebliğ edilmesine karşın, sonradan dosyaya vekaletname sunan davacı vekilince İİK’nın 366/3. maddesi hükmünde öngörülen 10 günlük süre geçirildikten sonra, 11.07.2013 tarihinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin süre yönünden reddi gerekmiştir.
b)Davacının yerel mahkeme hükmüne yönelik temyiz isteminin, yasal sürede yapılmadığından dolayı, HUMK’nın 432. maddesi uyarınca reddine ilişkin Dairemiz kararına karşı, istemin süresinde olduğu ileri sürülerek başvuruda bulunulması üzerine yapılan incelemede, temyiz isteminin süresinde olmadığı anlaşılmakla talebin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin 11.07.2013 tarihli dilekçesinin REDDİNE, karar düzeltme peşin harcının istek halinde iadesine, 05.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.