Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/6468 E. 2014/935 K. 12.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6468
KARAR NO : 2014/935
KARAR TARİHİ : 12.02.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 11/06/2013
NUMARASI : 2012/220-2013/286

Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir.
Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, 1984 yılında kooperatifin 333 adet konut yapmak üzere yapı ruhsatı aldığını, konutların tamamlanmasını müteakip 2 adet konut yerinin iptali ile buraların işyerine çevrildiğini kiraya verilerek gelir elde edilmesi ve sitenin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kooperatifin 1989 yılında işletme kooperatifine dönüştüğünü, tür değişikliği yapılırken inşaat yapılacak arsaların da işletme kooperatifine intikal ettiğini, 1994 yılında davacının kooperatifteki dairesini sattığını ve tapusunu devrettiğini, fakat kooperatif hukukundan doğan ortaklık payını devretmediğini, işyerlerinde (genel hizmet tesislerinde) müvekkilinin de ortak olması sebebiyle mülkiyet hakkı olduğunu, ortaklık devredilmedikçe çıkarma kararı verilemeyeceğini, ortaklık sıfatının kaybedilmesinin ya da çıkarma sebeplerinin anasözleşme ile belirlendiğini, bir taşınmaz malın mülkiyetine veya bir teşebbüsün işletilmesine bağlandığı durumlarda sadece taşınmazın mülkiyetinin veya işletmenin devri ile ortaklık sıfatının üçüncü kişilere geçmeyeceğini ileri sürerek, yönetim kurulunca alınan çıkarma kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 30.01.2012 tarih ve 2011/1029 E, 2012/476 K sayılı ilamıyla, davacının, davalı kooperatifle olan bağlantısının devam edip etmediği, davacıdan taşınmazı devralanın kooperatife ortaklık başvurusunun bulunup bulunmadığı, böyle bir başvuru varsa sonucunda bu kişinin kooperatife ortak yapılıp yapılmadığının, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 15/2 ve kooperatif anasözleşmesinin 10. ve 14. maddeleriyle birlikte tartışılması ve ayrıca davacının halen “genel hizmet tesislerinden birinin maliki” olup olmadığı hususlarının tartışılarak oluşacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, yerel mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacının genel kurullara çağrıldığı, aidat borcunun olduğuna dair delil bulunmadığı, taşınmazı devralanın ortaklık başvurusunun bulunmadığı, davalının davacının da içerisinde olduğu ortakların ödediği aidatlarla satın aldığı birçok taşınmazın maliki olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.