Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/6454 E. 2013/7655 K. 03.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6454
KARAR NO : 2013/7655
KARAR TARİHİ : 03.12.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile denetçi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının kooperatif yönetim kurulu üyesi olduğu dönemle ilgili olarak zimmetinde görünen paranın tahsili için başlatılan icra takibinin itiraz üzerine durduğunu itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın 14.000,00 TL yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına ve asıl alacak üzerinden hesaplanan %40 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 25.03.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile talep 15.157,34 TL’ye çıkartılmıştır.
Davalı vekili, davanın Kooperatifler Kanunu’nun 98. maddesi yollamasıyla TTK’nın 341. maddesi uyarınca açılan sorumluluk davası olduğunu, davanın açılabilmesi için genel kuruldan karar alınması ve davanın denetçiler tarafından açılması şartlarının yerine getirilmediğini, ayrıca ilgili dönemde görev yapan tüm yönetim kurulu üyelerine husumet yöneltilmesi gerektiğini, müvekkili ibra edildiğinden sorumluluk davası açılamayacağını, davanın mesnetsiz iddialara dayandırıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi Dairemizce raporuna göre davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine davanın gelindiği aşamada görevde olan denetçilerin davayı açan vekile vekaletname vermesine ya da asıl olarak davayı takip etmelerine olanak tanınması, verilen süre içerisinde vekaletname vermezler ya da davayı asil olarak takip edeceklerini bildirmezler ise, davanın açıklanan usul yönünden reddedilmesi gerekir….açıklanan usul gözetilmeksizin, doğrudan esasa girilerek, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulduğu, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu, 2010 yılı genel kurul tutanağına göre denetim kurulu üyeliklerine 3 yıl süre ile…ve …’in, 24.02.2013 tarihinde icra edilen 2012 yılı olağan genel kurul toplantısında ise denetim kurulu üyeliklerine … ve …’in seçildiği, başkanının yargılamanın devamında denetim kurulu davalı …’in denetim kurulu üyesi seçildiği, davacı ve davalı sıfatının birleştiği, diğer denetçi seçilen …’in de davayı kendisinin takip edemeyeceğini, tek başına vekalet vermesinin de mümkün olmadığını beyan ettiği gerekçesiyle, davanın usul yönünden reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili ile denetçi … temyiz etmiştir.
1)Dava yönetim kurulu başkanının sorumluluğuna ilişkin başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine ve özellikle; davanın açılış tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TTK’nın 341. maddesi gereğince bu tür davaların denetçiler tarafından açılması gerektiği, bu hususta denetçiler tarafından açılan bir dava olmadığı ve yeni seçilen denetçinin de davayı takip etmeyeceğini ve vekalet vermeyeceğini duruşmada beyan etmesine göre, denetçi …’in temyiz itirazları yerinde değildir.
2)Davacı kooperatif vekilinin yönetim kurulu başkanının sorumluluğuna ilişkin bu tür davayı açma ve mahkemece verilen kararı temyiz etme hakkı bulunmadığından, temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle, denetçi …’in tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, denetçi …’den alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, davacıdan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.