Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/6421 E. 2014/1033 K. 13.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6421
KARAR NO : 2014/1033
KARAR TARİHİ : 13.02.2014

MAHKEMESİ : Karabük 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/05/2013
NUMARASI : 2012/9-2013/128

Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-
Davacı vekili, kooperatif yönetim kurulunun 26.04.2006 tarihli kararı ile A3 no’lu dairenin ilave hiçbir fark alınmaksızın 50.000,00 TL bedelle anahtar teslimi olarak satılmasına ve müvekkilinin bu şartla katkı bedeli tamamı peşin alınmak suretiyle kooperatife üye yapılmasına karar verildiğini, 11.06.2006 tarihli genel kurulda da söz konusu yönetim kurulu kararının onayladığını, buna göre müvekkilinin yapı katkı bedelini peşinen ödemiş olması nedeniyle yapılandırma aidat borcu bulunmadığı halde müvekkilinin ödemeleri yerine getirmediğinden bahisle kooperatiften ihracına karar verildiğini ileri sürerek, yönetim kurulunun 18.11.2011 tarihli ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının kooperatif üyesi olmasının hemen ardından yönetim kurulu üyesi seçildiğini, yöneticilik yaptığı dönemdeki işlem ve eylemlerinden dolayı görevi kötüye kullanmak ve zimmet suçlarından Karabük 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığını, makbuzlardaki imzaların sahte olduğunu, davacının parasal yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ihraç kararının hukuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının genel kurulun kabulü ile, davalı kooperatife sabit ve peşin ödemeli ortak olduğu, üyelik tipi nedeniyle kendisinden diğer ortakların ödemesi gereken aidat talep edilemeyip sadece kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve altyapı giderleri talep edilebileceği halde, kendisine gönderilen ihtarnamelerde normal üyelerden talep edilen aidatın yazıldığı, ihtarnamelerin bu yönüyle usulüne uygun olmadığı gibi ikinci ihtarnamede davacıya verilen ödeme süresi de beklenmeden davacının ihracına karar verildiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile yönetim kurulunun davacının ihracına ilişkin 18.11.2011 tarih ve 22 no’lu kararının iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1)1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16/3, 4. ve davalı kooperatif anasözleşmesinin 14/2, 3. maddelerinde “Ortak çıkarma kararının tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde iptal davası açabilir. Tebliğ edilen karar yönetim kurulunca verilmiş ise ortak üç açık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır. Üç aylık süre içinde genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarılma kararları kesinleşir” hükmüne yer verilmiştir. Bir üyenin yönetimin ihraç kararına itirazı ihraç iptali davasından önce yönetimce genel kurula intikal ettirilmiş ve üye aleyhine davadan önce karar verilmiş ise, davanın yönetim kurulu kararına karşı açılmadığı, genel kurulca verilen karara karşı süresinde itiraz davası olarak açıldığı kabul edilerek, bundan sonra davanın esasına girilmesi; genel kurulca itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, ortaklık devam ettiğinden davanın reddine karar verilmesi; şayet yargılama aşamasında bu itiraz genel kurula intikal ettirilmiş ise, genel kurul kararı sonucu beklenilerek bu karar ortak aleyhine çıktığı takdirde davaya genel kurul kararının iptali olarak devam edilmesi; genel kurulca itirazın kabulüne karar verilmesi halinde davanın konusunun kalmayacağının düşünülmesi; itiraz genel kurula davadan önce ya da sonra intikal ettirilmemiş ve intikal ettirilmeyecekse, üyeliğin askıda ve devam ettiği, yönetim kurulunun ihraç kararına karşı dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Genel kurul, üyenin ihraç kararına yaptığı itirazı üzerine esasen yetkisinde olan itirazı görüşerek karara bağlaması halinde, artık itirazın geç yapıldığına bakılmaksızın, davanın ihracı onaylayan genel kurul kararının tebliğinden itibaren üç ay içerisinde açılıp açılmadığı belirlenmelidir.
Somut olayda davalı kooperatif, bu davanın açılmasından sonra yapılan 15.04.2012 tarihli genel kurulda, 4. madde ile, davacı C.. Ç..’nın yönetim kurulunun 15.10.2011 tarih ve 20 no’lu kararı gereğince ihraç edilmesine oybirliği ile karar verildiği, Karabük 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/302 E. sayılı dosyası ile bu genel kurul kararının iptali için davacı vekilince dava açıldığı, davanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece, yukarıda açıklanan ilkelere göre genel kurul kararının iptali davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, uyuşmazlığın esasının incelenmesi doğru olmamıştır.
2)Bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün, BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.