Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/6415 E. 2014/581 K. 30.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6415
KARAR NO : 2014/581
KARAR TARİHİ : 30.01.2014

MAHKEMESİ : Denizli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/03/2013
NUMARASI : 2011/34-2013/105

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, asıl ve birleşen davada; müvekkili ile davalı arsa maliki M.. A.. ve davalı yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmeye göre 2 no’lu bağımsız bölümün müvekkiline verilmesinin kararlaştırıldığını, ancak sözleşmeye aykırı olarak davalı M.. A.. adına 2 nolu bağımsız bölümün, müvekkili adına ise 3 nolu bağımsız bölümün tescil edildiğini ileri sürerek, davalı adına kayıtlı 2 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline mümkün olmadığı takdirde 3 nolu bağımsız bölüm ile 2 nolu bağımsız bölüm arasındaki değer farkının müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı yüklenici Muhammed Barin davaya cevap vermemiştir.
Davalı M.. A.. vekili, sözleşmenin yapılması aşamasında müvekkiline anayol üzerindeki ön cepheden daire verilmesinin kararlaştırıldığını, ancak daha sonra binanın girişinin arka cepheden verilmesi nedeniyle dairelerin numaralandırılmasında tescil esnasında farklılık oluştuğunu, fakat anlaşmaya uygun şekilde tapuya tescil yapıldığını, diğer daire sahiplerinin bugüne kadar herhangi bir itirazlarının olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre 1. kattaki 2 nolu bağımsız bölümün davacıya, 1. kattaki 4 nolu bağımsız bölümün ise davalı Muazzez’e verilmesinin kararlaştırıldığı, ancak kat mülkiyetine geçiş sırasında tapuya 1. kat 2 nolu bölümün davalı Muazzez adına, 1. kat 3 nolu bağımsız bölümün ise davacı adına tescil edildiği, buna göre sözleşmeye uygun olarak tapuya tescil yapılmadığı gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın kabulüne, 2 nolu bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, 3 nolu bağımsız bölümün davacı adına olan tapu kaydının iptali ile davalı M.. A.. adına tesciline karar verilmiştir.
Karar, birleşen davada davalı M.. A.. vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki 01.04.2009 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, 1. kat 2 no’lu bağımsız bölümün davacı F.. B..’ya, 3 nolu bağımsız bölümün dava dışı M. B., 4 nolu bağımsız bölümün ise davalılardan M.. A..’a ait olacağı benimsenmiş, diğer bağımsız bölümler ise yüklenici ve dava dışı diğer arsa sahipleri arasında taksim edilmiştir. Daha sonra sözleşmede yazılı bu taksim şekli yüklenicinin vekaleten tesis ettiği kat irtifakında değiştirilmiş, 1. kat 3 nolu bağımsız bölüm Fatma’ya, 2 nolu bağımsız bölüm davalı M. A., 1 nolu bağımsız bölüm ise dava dışı M. B. adına tescil edilmiştir. Davacı F.. B.. kat irtifakı tesisi sırasında yapılan numara değişikliğine itiraz ederek, 2 nolu bağımsız bölümün kendi adına tescil edilmesi gerektiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuş, mahkemece bu istekler kabul edilerek, bir yönüyle sözleşmeye dayalı şekilde, davalılardan M. A. adına kayıtlı 2 nolu bağımsız bölüm tapusu iptal edilerek, mevcut kat irtifakında davacı adına kayıtlı ancak sözleşmeye göre dava dışı M. B. verilmesi gereken 3 nolu bağımsız bölüm ise davalı M. A. adına tescil edilmiştir. Ne var ki, dosya içerisinde mevcut onaylı ve kat irtifakı için de düzenlendiği anlaşılan mimari projede, 1. kat 3 nolu mesken nitelikli bağımsız bölümün açıkça malikinin davacı F.. B.. olduğu yazılarak, davacı yanca bizzat imzalandığı görülmektedir. Nitekim, anılan projeye uygun olarak akabinde kat irtifakının tesis edildiği görülmektedir. Bu itibarla, açık kabulü ve imzası ile kat irtifakının mevcut şekilde düzenlenmesine onay veren davacının, mevcut davasının dinlenilmesi mümkün değildir. İzah edilen sebeplerle, davanın reddi yerine, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde, hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı M.. A.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.