Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/6409 E. 2014/389 K. 23.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6409
KARAR NO : 2014/389
KARAR TARİHİ : 23.01.2014

MAHKEMESİ : Eskişehir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 13/06/2013
NUMARASI : 2011/485-2013/388

Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müflis müvekkili şirket ile arsa sahibi davalılar arasında 10.03.2006 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, ancak Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15.10.2008 tarih ve 2008/66 E, 2008/483 K. sayılı kararı ile müvekkili şirketin iflasına karar verildiğini, kararın 13.04.2009 tarihinde kesinleştiğini, 15.01.2010 tarihli ikinci alacaklılar toplantısında masanın sözleşmeye girmeyeceği ve inşaatlara devam etmeyeceğinin kararlaştırıldığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile müflis şirket tarafından taşınmazlar üzerine yapılmış imalat (iş bedelinden) fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL’nin tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah yoluyla talebini 1.262.450,62 TL olarak arttırmıştır.
Davalılar, yargılamaya katılmamıştır.
Mahkemece, iddia, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; müflis şirketin iflas etmiş olması nedeniyle, davalılar ile imzalanan sözleşmeyi devam ettirmesi mümkün olmadığından, kimsenin sözleşmeyi devama zorlanamayacağı, davalılara ait arsa üzerindeki inşaatla ilgili olarak üçüncü bir firma ile inşaat sözleşmesi imzalanmış olduğu, fesih ile birlikte en başına dönülmüş gibi işlem yapılması gerektiği ve arsa sahibi olan davalıların “sebepsiz zenginleşen” konumuna düştüğü gerekçesiyle, davanın kabulü ile müflis şirket ile davalılar arasındaki Eskişehir 1. Noterliğinde düzenlenen 10.03.2006 tarihli, 6429 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat yapım ve satış vaadi sözleşmesinin geriye dönük olarak feshine, 1.272.450,62 TL alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, bu miktarın 10.000,00 TL’sine dava tarihinden, kalan kısmına ıslah tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine, yargılama giderlerlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dava, sözleşmenin feshi sebebiyle imalat bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Somut olayda, davalı arsa sahiplerinin başka bir yüklenici ile 22.03.2011 tarihinde arsa payı karşılığı sözleşme imzaladıkları anlaşılmıştır. Davacı yüklenici de bu davada sözleşmenin feshini istemiş olup, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tek taraflı irade beyanı ile feshi mümkün olmadığından, tarafların fesih iradelerinin işbu davanın açıldığı 07.12.2011 tarihinde birleştiğinin kabulü gerekir.
Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinin feshi halinde taraflar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre verdiklerini geri isteyebilirler. Yüklenici tarafından arsa sahibinin arsasına yapılan inşaatta kullanılan malzemelerin ve gerçekleştirilen imalâtın fesih iradelerinin birleştiği ya da bu şekilde bir irade birleşmesi yoksa fesih hakkındaki mahkeme kararının kesinleştiği tarih itibariyle mahalli piyasa rayiçlerine göre bedelini isteyebilir. Yüklenicinin fesih halinde dahi olsa imalât bedeli isteyebilmesi için yaptığı inşaatın yasal ve arsa sahibinin yararlanabileceği nitelikte olması gereklidir. Hükmedilecek imalât bedelinin içerisinde bu iş ve imalâtın yapılması için gerekli olan ve yüklenici tarafından ödenmesi gereken ruhsat, proje vs. gibi harcamalar da bulunmaktadır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda isabetli olarak imalat bedeli dava tarihine göre hesaplanmış ise de, bilirkişinin yapılan imalatları mahalli piyasa rayiçlerine ya da bayındırlık birim fiyatlarına göre hesaplama yapıp yapmadığı denetlenememektedir.
Bu durumda mahkemece, uzman bilirkişi kurulundan yukarıda açıklanan ilkeler gözönünde bulundurularak imalat bedeli ile ilgili ek rapor alınarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi