Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/6389 E. 2013/7487 K. 27.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6389
KARAR NO : 2013/7487
KARAR TARİHİ : 27.11.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, kooperatif ortağı olan müvekkilinin yönetim kurulunun almış olduğu bir karar ile ortaklıktan çıkarıldığını, davacının site içinde bir taşınmazı olduğunu, ayrıca kooperatifçe yapımına başlanan ve inşaatı devam eden ek dükkanlardan hissesine düşen tapusu henüz olmayan bir dükkanı da olup dükkanı satmak amacı ile oğlu…’na vekaletname verdiğini, oğluna verdiği vekaletnameye dayanılarak tüm hakları ile birlikte kooperatif ortaklığının da dükkan alıcısı olan ….u’na devredildiğini, verilen vekaletnamenin bu yönde bir yetki içermediğini ileri sürerek, ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin kararın iptal edilmesini ve yeniden ortaklığa kaydının yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacının dava dışı oğlu …’na verdiği vekaletnameye istinaden vekilinin davacıya ait dükkanı ve kooperatif ortaklığını, dava dışı …na devrettiği, davalı kooperatif yönetim kurulunun da devir sözleşmesine istinaden davacının kooperatif ortaklığını iptal ettiği, kooperatif anasözleşmesinin 13. maddesine göre her ortağın yönetim kuruluna yazılı başvurusu ile ortaklıktan çıkabileceği, bu yönde davacı yerine vekilinin yazılı başvuruda bulunduğu, bu şekilde kooperatif yönetim kurulu kararında herhangi bir usulsüzlüğün bulunmadığı, davacının vekalet görevini kötüye kullanma ve yetki aşımı yönünde vekili aleyhine dava açabileceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kooperatif yönetim kurulunun 05.12.2008 tarihli kararının iptali ile kooperatif ortaklığına kaydının yapılması istemine ilişkindir.
Davacının vekili olan oğlu…tarafından imzalandığı anlaşılan “ kooperatifinizin 664 no’lu ortağıyım. Kooperatife yatırmış olduğum paraları ve tüm haklarımı (92 m² işyeri de dahil) anasözleşmenin 17.maddesine göre….u’na devretmek istiyorum. Kaydımın silinip yerime hissemi alan … adına yapılması” talebini içerir bila tarihli dilekçeye dayalı olarak 05.12.2008 tarihli yönetim kurulu kararı ile 664 üye no’lu …’nun işyeri hissesini …na devrettiği yönünde karar alınmıştır.
… 3. Noterliği’nin 27.03.2002 tarih ve 04205 yevmiye no’lu vekaletnamesinde davacı tarafça vekili olan oğlu ….’na taşınmaz satışı yönünden yetki verildiği ancak kooperatif üyeliğinin devri yönünde yetki verilmemiş olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı kooperatifçe,… tarafından devir talebini içerir dilekçe sunulduğunda vekaletnamenin kapsamı incelenerek yetki durumu denetlendikten sonra devir işleminin gerçekleştirilmesi gerektiğinden, üyelik devri işlemi usulsüz olmuştur.
Ancak somut olayda mahkemece, yönetim kurulunun davacının üyeliğini devrettiğine dair 05.12.2008 tarihli kararı ile davacı tarafından davalı kooperatife devredilme işleminin geriye yönelik alınması için keşide edilen 31.10.2012 ihtarname tarihine kadar geçen yaklaşık 4 yıllık sürenin davacının üyeliği yönünden davaya etkisi de tartışılmalıdır. Aidat yükümlülüğü bulunan bir kooperatifte ortağın uzun süre kooperatife uğramaması, aidat borcunun bulunup bulunmadığını takip etmemesi halinde üyeliğinin sona erdiğini ortağın zımnen kabul ettiği, diğer anlatımla üyelik haklarından zımnen vazgeçtiği, eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini yansıttığı ve böyle bir davacının açtığı davanın TMK’nın 2. maddesinde öngörülen iyiniyet kuralına aykırı düştüğü ilke olarak kabul edilmelidir. Bunun için mahkemece, genel kurul tutanakları, hazirun cetvelleri, bilanço ve gelir gider cetvellerinin önce kooperatiften istenmesi, ibraz edilmezse bilirkişiye mahallinde inceleme yetkisi verilmesi, buna rağmen bu belgelere ulaşılmazsa Ticaret Sicil Memurluğu’ndan, temin edilmezse anasözleşmenin ilgili hükmü uyarınca yetkili Bakanlık İl Müdürlüğü’nden istedikten sonra kooperatif konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla gerektiğinde varsa kooperatifin banka hesapları üzerinde de inceleme yaptırılmak suretiyle, genel kurullarda aidat alınmasına ilişkin karar alınıp alınmadığı ve üyelerin varsa kooperatif hesabına aidat yatırıp yatırmadıkları, diğer anlatımla kooperatifin aidat toplayan bir kooperatif olup olmadığı, davacının varsa ödeme yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, genel kurul toplantılarına katılıp katılmadığı, hazirun listelerinde isminin yer alıp almadığı, davalı kooperatifte başka üyeliği olup olmadığı, anasözleşme uyarınca ortağın kooperatifine uğramasını zorunlu kılan başka bir yükümlülüğü olup olmadığı 05.12.2008 tarihli yönetim kurulu kararı ile ihtarnamenin düzenlendiği 31.10.2012 tarihine kadar kooperatif ile ilişkisini devam ettirip ettirmediği hususlarında rapor alınıp, sonuç olarak davacının talebinin TMK’nın 2. maddesine uygun olup olmadğı değerlendirilip tartışılarak, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, eksik incelemeye ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.