YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6387
KARAR NO : 2014/424
KARAR TARİHİ : 24.01.2014
MAHKEMESİ : İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 18/12/2007
NUMARASI : 2006/491-2007/787
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı yüklenici kooperatif arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşmede kararlaştırılan sürede inşaatı tamamlayamaması üzerine mahkeme aracılığıyla yapılan tespitte eksik ve ayıplı iş bedelinin 57.890,00 TL olduğunun tespit edildiğini, ayrıca davalının geciken her ay için aylık 200 USD gecikme tazminatı ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini ileri sürerek, şimdilik 5.000,00 TL eksik ve ayıplı işler bedeli ile 5.000 USD gecikme tazminatının temerrüt ihtarnamesinin davacıya tebliğ tarihi olan 03.07.2006 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ve diğer arsa sahiplerinin arsayı boş olarak müvekkiline teslim etmediğini, sözleşmenin yapıldığı tarihte arsada payı bulunan Narlıdere Belediye Başkanlığı’nın payı ile ilgili sorunların davacı tarafça çözümlenmesi gerektiğini, bu payın alındığı E. Y. ile bir sözleşme imzalanamadığını, müvekkiline kusur izafe edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 59/4. maddesinde, ”kooperatiflerce alınması kararlaştırılan gayrimenkullerin alımının, tapu devri veya tapuya şerh verdirilecek bir satış vaadi sözleşmesi ile yapılması şarttır.” düzenlemesine yer verildiğini, burada amacın üyelerin yararını korumak olduğunu, her ne kadar sözleşmenin adı ”Bağımsız Bölüm Karşılığı Satış Vaadi sözleşmesi” olarak konulmuşsa da bu sözleşmenin gerçekte arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve yüklenicisinin de davalı kooperatif olduğu, buna göre, yasal düzenleme karşısında yapılan sözleşme batıl olup hüküm ifade etmeyeceğinden, batıl sözleşmeye dayanılarak talepte bulunulamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı eksik ve ayıplı işler bedeli ile gecikme tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Temyiz aşamasında davalı kooperatif vekili tarafından sunulan temyize cevap dilekçesinde; taraflar arasında protokol imzalandığı ve davacının davalı kooperatifi, ibra ettiği belirtilmiş ve dilekçe ekinde ilgili protokol fotokopisi sunulmuştur. Sunulan protokole göre, davacı tarafça iş bu davadan feragat edildiği ve bu konuda mahkemeye dilekçe sunulacağı, davacının arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan herhangi bir alacağının bulunmadığı ve kooperatifi ibra ettiği belirtilerek protokolün altı davalı kooperatif yetkililerince imzalanmıştır.
Mahkemece bu protokolün aslı istenip, içeriği ve imzalar ile ilgili taraf vekillerinin beyanları da alınmak suretiyle yapılacak inceleme ve değerlendirme sonucuna göre bir hüküm kurulmak gerektiğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
2- Protokolün geçerli olmadığının sonucuna varılması halinde, 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 355. vd. (6098 sayılı TBK’nın 470. vd.) maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin, arsa sahibi olan tüm paydaşlar yönünden Türk Medeni Kanunu’nun 692. maddesinde düzenlenen olağanüstü tasarruflardan olması sebebiyle, sözleşme konusu taşınmaz ile ilgili arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılabilmesi ve sözleşmenin paydaşlar ve yüklenici için bağlayıcı olması için tüm paydaşlarca ya da yetkili temsilcilerinde imzalanmış olması ya da yapılan sözleşmeye ”onay” verilmesi zorunludur. Taraflar arasındaki sözleşme içeriğinden ve taraf vekillerinin beyanlarından sözleşme konusu taşınmazların davacı dışında paydaşları da olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece sözleşme tarihi itibarıyla dava konusu taşınmazların tapu kayıtları getirtilip, yüklenici kooperatifin sözleşme konusu taşınmazların tüm paydaşları ile sözleşme imzalayıp imzalamadığı araştırılarak tüm paydaşlarla sözleşme imzalanmamış olduğunun tespiti halinde sözleşmede taraf olmayan dava dışı paydaşların sözleşmeye onayları olup olmadığının sorulması, sözleşme imzalanmayan paydaşların sözleşmeye onay vermediklerinin belirlenmesi durumunda sözleşmenin geçersiz olduğunun kabulü ile bu gerekçeyle davanın reddine, tüm paydaşlarla imzalandığının ya da imzalanmayanların sözleşmeye onay verdiklerinin belirlenmesi durumunda ise, uyuşmazlığın esası incelenip, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri uyarınca davacı arsa sahibinin eksik ve ayıplı işler bedeli ile gecikme tazminatı talepleri hakkında inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, kooperatifin üyelerine konut edindirmek amacıyla yüklenici sıfatıyla arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapabileceği, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ve anasözleşmede bunu yasaklayan herhangi bir düzenleme bulunmadığı hususu gözardı edilerek yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle re’sen, (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
S.A