Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/6250 E. 2014/437 K. 27.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6250
KARAR NO : 2014/437
KARAR TARİHİ : 27.01.2014

MAHKEMESİ : Çeşme İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/02/2013
NUMARASI : 2011/1-2013/18

Taraflar arasında görülen sıra cetveline itiraz davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 04.06.2013 gün ve 2013/3493 Esas, 2013/3774 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi birleşen dosyada şikayetçi Vergi Dairesi vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:

– KARAR –

Asıl dosyada şikayetçi vekili, Çeşme İcra Müdürlüğü’nün 2007/585 sayılı takip dosyasında düzenlenen sıra cetvelinde şikayet olunanın alacağı için ilk sırada pay ayrıldığını, oysa kendi alacaklarının daha önce doğduğunu, haciz tarihlerinin önce olduğunu, ayrıca alacaklarının rüçhanlı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile müvekkilinin alacağı için birinci sırada pay ayrılmasını talep ve şikayet etmiş, 15.02.2012 tarihli dilekçeyle alacaklarının ödendiğini şikayetin konusuz kaldığını bildirmiştir.
Birleşen dosyada şikayetçi vekili, sıra cetveline esas paylaşıma konu taşınmaz üzerine satıştan evvel haciz koydurdukları halde alacaklarına sıra cetvelinde pay ayrılmadığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen dosyada şikayet olunan vekili, müvekkilinin haczinin, şikayetçilerin hacizlerinden önce ve Vergi Dairesi’nin haczinin geçersiz olduğunu savunarak, asıl ve birleşen şikayetin reddini istemiştir.
Mahkemece, asıl dosyada şikayetin kabulüne, birleşen dosyada şikayetin kısmen kabulüne dair verilen karar, birleşen dosyada şikayetçi Vergi Dairesi vekilince temyiz edilmekle Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 20.10.2010 tarih ve 7728 Esas, 11682 Karar sayılı ilamı ile; vergi alacağı için şirket ortağı ya da yöneticisinin mal varlığına ne şekilde haciz konabileceğinin Amme Alacaklarının Tahsil Usulu Hakkında Kanun’un 10, 35 ve mükerrer 35. maddeleri ile Vergi Usul Kanunu’nun 10. maddelerinde gösterildiği, bu hükümlere uygun biçimde konulan kamu hacizlerinin ise anılan yasanın 21/1. maddesi uyarınca ilk hacze iştirak edebileceği, mahkemece usulüne uygun bir kamu haczi olup olmadığının tespiti ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, bu kez şikayetçi kooperatifin alacağını tahsil ettiği şikayetin konusuz kaldığı gerekçesiyle, bu şikayetçi yönünden konusuz kalan şikayetin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına; şikayetçi Vergi Dairesi’nin şirket ortağına müracaat edebilmesi için şirkete karşı 6183 sayılı Yasa’nın 10, 35 ve mükerrer 35. maddeleri ile Vergi Usul Kanunu’nun 10. madde hükümlerine uygun bir kamu haczinin olması gerektiği, somut olayda ise açıklanan nitelikte bir haciz bulunmadığından Vergi Dairesi’nin ilk hacze iştirak edemeyeceğiyle gerekçesiyle, birleşen dosyada şikayetin reddine dair karar, şikayetçi vergi dairesi vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 04.06.2013 tarih ve 2013/3493Esas, 2013/3774 Karar sayılı ilamı ile onanmıştır.
Bu kez, şikayetçi Vergi Dairesi vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi Vergi Dairesi vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, takdiren 226,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 27.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.