YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6216
KARAR NO : 2014/965
KARAR TARİHİ : 12.02.2014
MAHKEMESİ : Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/11/2009
NUMARASI : 2006/872-2009/1204
Taraflar arasında görülen alacak davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 14.06.2012 gün ve 2012/1572 Esas, 2012/4178 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
– KARAR –
Davacı vekili, müvekkillerinin davalı kooperatifin üyesi olduklarını, davalı kooperatifçe genel kurul kararı olmaksızın 42 adet konutun yeni alınan ortaklara tahsis edildiğini, davalı kooperatifçe fazladan yapılan bu konutların müvekkillerinin de verdiği aidatlarla yapılması nedeniyle kooperatif üyelerine tahsis edilmesi gerekirken genel kurul kararı olmaksızın başkalarına tahsis edilmiş olmasının eşitlik ilkesine açıkça aykırı olduğunu ileri sürerek, müvekkillerine verilmesi gereken dairelerin tespitini, daire olarak verilmesi mümkün değil ise değer olarak tespiti ve davalıdan tazminini, aynı şekilde işyerlerinden davacı müvekkillerinin hakkı olan hisselerin tespitini, bu hisselerin davacı müvekkillerine iadesi mümkün değil ise değer olarak tespitini ve davalıdan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın haksız açıldığını savunarak ,reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacılar vekili ve katılma yoluyla davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 14.06.2012 tarih ve 2012/1572 Esas, 2012/4178 Karar sayılı ilamıyla bozulmuştur.
Bu kez, davacılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1- Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440’ncı maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan davalı vekilinin aşağıdaki 2. ve 3. bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacıların 23.06.1997 tarihinde 33, 34, 35, no’lu üyelikler için davalı kooperatife üye oldukları, aidat ödemeleri konusunda dava dışı kooperatif yüklenicisi … İnş. Tic. Ltd. Şti. ile 16.06.1999 tarihinde sözleşme yaptıkları, bu sözleşme uyarınca aidat borçlarını şirkete ödedikleri ve kooperatif tarafından şirket alacağına mahsup edildiği böylece kooperatif aidatlarını ödedikleri ve aidat borçlarının bulunmadığı, ihraç ve istifa sonucu ortaklıklarıda sona erdirilmediğinden davacıların kooperatif üyeliklerinin devam ettiği anlaşılmaktadır. Yapılan 196 konuttan 154 adedinin ortaklara tahsis edildiği, 05.12.2000 tarihli yönetim kurulu kararı ile kalan bağımsız bölümlerden diğer ortaklara hisse verildiği halde davacılara bu bağımsız bölümlerden hak verilmediği anlaşılmıştır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 42. maddesine göre genel kurul bütün ortakları temsil eden en yetkili organdır ve kanun veya anasözleşme ile genel kurula tanınmış olan konular hakkında karar verme yetkisi olup, aynı maddenin 8. fıkrası gereğince kooperatifin ortak sayısı ile yapılacak konut veya işyeri sayısını belirleme yetkisi münhasıran kooperatif genel kuruluna verilmiş olup, yönetim kurulunun böyle bir yetkisi yoktur. Öte yandan, aynı yasanın 23. maddesi uyarınca, ortaklar hak ve yükümlülüklerde eşit konumda olduğundan ve davacılar kooperatif üyesi olup, halen üyelikleri devam ettiğinden ve fazla yapılmış olan 42 adet konutun üyelerin aidat ödemeleri ile ikmal edildiği, davacıların da aidatlarını yukarıda belirtildiği şekilde ödedikleri de dosya kapsamından anlaşıldığından, konusunda uzman bir bilirkişi heyeti oluşturularak Kooperatifler Kanunu’na hakim eşitlik ilkesi de nazara alınarak davacıların fazla dairelerden hisselerine düşen bedelin belirlenmesi hususunda hazırlayacakları açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekirken, Dairemizce bu husus sehven gözden kaçırılarak davacılar vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazları reddedilerek hükmün bozulduğu anlaşıldığından davacılar vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulüyle, Dairemizin 14.06.2012 tarih ve 2012/1572 Esas, 4178 Karar sayılı bozma kararının kaldırılarak, mahkeme kararının belirtilen bu gerekçe ile bozulması gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer karar düzeltme itirazlarının, davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin diğer karar düzeltme itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 14.06.2012 gün ve 2012/1572 Esas, 2012/4178 Karar sayılı bozma kararının kaldırılmasına ve hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, (3) no’lu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer karar düzeltme itirazlarının, davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, evvelce alınan onama harcı ile karar düzeltme harcının istek halinde iadesine,12.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.