Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/6211 E. 2014/838 K. 07.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6211
KARAR NO : 2014/838
KARAR TARİHİ : 07.02.2014

MAHKEMESİ : Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 26/03/2013
NUMARASI : 2011/404-2013/77

Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali ve üyeliğin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatife 01.08.2010 tarihinde iki hisse ile üye olduğunu, üyeliğinin kooperatif üye pay defterine işlendiğini, kooperatifin 17.07.2011 günü yapılan genel kurul toplantısına müvekkilinin ve bir çok üyenin çağrılmadığını, söz konusu toplantıya, hazirun cetvelinde müvekkilinin ve bir çok üyenin ismi bulunmadığı için zorla ve dinleyici olarak katılabildiklerini, oy kullanmalarının engellendiğini, ayrıca toplantı tarihinde istifa etmiş ve kooperatifle ilgisi kalmamış bazı kişilerin toplantıya katılarak oy kullandıklarını, davacının ve bazı ortakların yönetim kurulu kararı ile ihraçlarına karar verildiğini, ihraç işlemlerinin genel kurulda onaylandığını, yapılan toplantıda yönetim kurulu tarafından alınmış tüm kararların iptaline ilişkin alınan kararın da usul ve yasalara aykırı olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin kooperatifte iki hisse üye olduğunun tespiti ile 17.07.2011 tarihli genel kurulun ve genel kurulda alınan tüm kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, genel kurul toplantısının yasaya uygun olarak yapıldığını, davacının yasalara uygun bir üyeliğinin olmadığını, ortak olmayan birinin genel kurulun iptalini isteyemeyeceğini, hazirun cetvelinde adı bulunmayan davacının ortaklığına karar alındığından söz edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacının sunmuş olduğu onaysız üç adet tahsilat makbuzunun kooperatif adına matbu olarak basıldığı, 05.11.2010 tarihli yönetim kurulu kararının davacının aylık 2.000,00 TL ücret karşılığında danışman olarak kooperatifte istihdam edilmesi yönünde alınmış olan bir karar olduğu, davacı tarafından sunulan ortaklar pay defterinin 64. sayfasında ise iki hisse için sadece 200,00 TL’nin yazılı olduğu, ancak bu sermaye payının ödenip ödenmediğinin belli olmadığı gerekçesiyle, davacının davalı kooperatifin ortağı olmadığı, Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesine göre ortak olmayan davacının genel kurul kararlarının iptalini istemekle hakkının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kooperatif üyeliğinin tespiti ve genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece verilen hüküm ve esas alınan bilirkişi raporu yeterli inceleme ve araştırmaya dayanmamaktadır. Bu durumda mahkemece, kooperatifler konusunda uzman bir bilirkişi heyeti seçilerek ve kooperatife ait tüm defter kayıt ve belgeler, yönetim kurulu ve genel kurul kararları celp edilerek ve varsa banka kayıtları üzerinde inceleme yapılarak, kooperatif kayıtlarına göre davacının üyeliğine dair karar alınıp alınmadığı, davacı tarafında genel kurulca belirlenen aidatların yatırılıp yatırılmadığı, genel kurul toplantılarına katılıp katılmadığı, hazirun cetvellerinde isminin bulunup bulunmadığı hususları ile, bir kısım kooperatif defterlerinin Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/163 Esas sayılı dosyasında bulunduğu iddia edildiğinden, bu dosyanın da mevcut dosya ile birlikte değerlendirilmesi, ayrıca kooperatifin önceki yöneticileri hakkında açılmış olan ceza dosyaları da getirtilerek bu dosyalarda rapor alınmışsa iddianame ve rapor suretlerinin, şayet karara bağlanmışsa karar suretlerinin dosya içine konularak, hepsi birlikte değerlendirilmek suretiyle açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.