Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/6068 E. 2014/138 K. 15.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6068
KARAR NO : 2014/138
KARAR TARİHİ : 15.01.2014

MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/06/2008
NUMARASI : 2012/73-2013/147

Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, tapu iptali ve tescil davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı M.. T.. ve dahili davalı T.. İ.. vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Davacı vekili, müvekkilinin davalı M.. T.. ile 09.05.1996 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, sözleşmeye göre 1. 2. ve 3. normal kattaki dairelerin müvekkiline ait olacağını, davalının bu binadan üçüncü kişilere yer satarak tapuyu devrettiğini, inşaatta ayıplı imalat bulunduğu gibi süresinde de teslim etmediğini, inşaatla ilgili sigorta ve belediye cezalarını ödemediğini ileri sürerek sözleşmenin geriye etkili feshini, haksız olarak verilen diğer davalılar S. B., S. Y.l ve B.. G.. adına tapuda kayıtlı hisselerin iptali ile müvekkili adına tescilini, iptal ve fesih mümkün bulunmadığı takdirde eksik imalat sebebiyle 13.346.500.00 TL’nin sözleşme tarihinden itibaren reeskont faizi ile tahsilini talep ve dava etmiş, bozma kararından sonra dilekçe ile A.. T.. ve T.. İ..’i davaya dahil etmiştir.
Davalı M.. T.. vekili, taşınmaza ayrı bir proje yaptırmadığını, inşaatın davacının projesi ile yapıldığını, inşaata başladığında yan parseldeki arsa sahipleri ile anlaşıp inşaata başladığını, inşaat ruhsatı ve proje için başvuruda bulunduğunu, ancak inşaat devam ederken bina yüksekliği değiştiğinden yan parseldeki projenin onaylanması ve ruhsatının verilmesi için belediyeye gönderildiğini, ancak bu aşamada inşaat sürdüğünden yan parsel için istenilen ruhsat ve projenin tasdik edilmediğini, dolayısıyla yan parsel için inşaat ruhsatı alınmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Dahili Davalı T.. İ.. vekili, 05.07.2002 tarihinde taşınmazı almış ise de taşınmazın iki parselin birleşmesinden müteşekkil olması nedeniyle dava dışı parseldeki hissenin tapusunu alabildiğini, dava konusu parseldeki hisseyi ise 21.10.2009 tarihinde B.. G..’den satın aldığını, aslında taşınmazın tamamını 2002 yılında aldığını, taraflar arasındaki ihtilafı bilmeden aldığı için iyiniyetli olup iyiniyetinin korunması gerektiğini, ayrıca beş yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalılar S.. B.., S.. Y.. ve B.. G.. ile dahili davalı A.. T.., davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, sözleşmenin geriye etkili feshine, tapu iptali ve tescil davasının reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 29.11.2010 tarih ve 2009/6021 Esas, 2010/6481 Karar sayılı ilamıyla; yüklenicinin sözleşme gereği bağımsız bölümlere hak kazanabilmesinin inşaatı kusursuz ve eksiksiz tamamlayıp teslim etmesine bağlı olduğu, sözleşmeden sonra ve inşaat süresince yükleniciye bir kısım payların devrinin avans niteliğinde olup sözleşmenin geriye etkili feshi halinde bu arsa paylarının talep halinde arsa sahibine geri döneceği (BK.108/I), somut olayda, davaya konu inşaatın yasal hale getirilmesinin imkânsız olduğu, hakkında yıkım kararı bulunduğu sabit olmakla, sözleşmenin geriye etkili feshiyle, yüklenici tarafından davalı Seçkin’e, Seçkin tarafından da diğer davalılar Sefer ve Bekir’e yapılan pay devirleri ile oluşan dava konusu 1 no’lu bağımsız bölüme ilişkin tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda dosya kapsamına göre, bozma kararında açıklanan gerekçelerle, sözleşmenin geçmişe etkili biçimde feshine, davalı S.. B.. ve B.. G.. hakkında açılan davanın pasif husumet nedeniyle reddine, diğer davalılar S.. Y.., T.. İ.. ve Ahmet Toprak adına kayıtlı 1 no’lu bağımsız bölümde davalıların tapudaki payının iptali ile davacı adına tesciline, eksik işler için açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı M.. T.. ve dahili davalı T.. İ.. vekilleri temyiz etmiştir.
Somut olayda, dava konusu 3209 Ada 11 Parsel sayılı taşınmazda davalı yüklenici M.. T..’a isabet eden 1 No’lu bağımsız bölümün, yüklenici tarafından davalı S.. B..’e, adı geçen tarafından davalılar S.. Y.. ve B.. G..’ye devredildiği, mahkemece verilen ilk karar tarihinden sonra 21.10.2009 tarihinde B.. G.. tarafından payının dahili davalılar T.. İ.. ve A.. T..’a satıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece gerekçeli kararın gerekçe bölümünde ilk karar tarihine kadar tapu devirleri özetlenmiş olup, karar tarihinden sonraki devirlerden söz edilmemiştir. Hükmün gerekçe bölümünde 1 No’lu bağımsız bölüme ilişkin tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi gerektiği belirtildikten sonra, “bu talep yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.” ibaresi ile, hüküm fıkrasında tapuda payı kalmayan davalılar S.. B.. ve B. G. hakkındaki davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar verilmiş olması gözönüne alındığında, tapu iptali ve tescil talebi yönünden davalılar S.. B.. ve B. G.hakkındaki davanın reddine karar verildiğinin kastedildiği açıktır.
Bu açıklamalar ve dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı M.. T.. ve dahili davalı T.. İ.. vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı M.. T.. ve dahili davalı T.. İ.. vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 15.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.