Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/6019 E. 2014/629 K. 31.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6019
KARAR NO : 2014/629
KARAR TARİHİ : 31.01.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/10/2012
NUMARASI : 2009/143-2012/405

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın asıl davadanın kabulüne, birleşen karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl davada davalı-karşı davacı vekili avukat N. K. ile asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili avukat S.T. gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– KARAR –
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davacı yüklenicinin inşaatı tamamladığını, ancak davacıya sözleşme gereği isabet eden 1 numaralı dairenin tapusunun verilmediğini ileri sürerek, taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tescilini; daha sonra verdiği dilekçe ile taşınmaz 3. kişiye satılmış olmakla bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacının vekil olduğunu, inşaatı yaptığını kanıtlaması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiş; birleşen davasında, davacı arsa sahibine isabet eden 2 numaralı bağımsız bölümü, davalının, vekaleten sattığı halde, bedelini vermediğini ileri sürerek, satış parasının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davacı yüklenicinin edimlerini yerine getirdiği, dava konusu dairenin sözleşme gereğince yükleniciye ait olup, davalı arsa sahibi tarafından 3. kişiye satıldığı gerekçesiyle, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karar, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2)Arsa sahibi K.. B.. ile yüklenici C.. E.. arasında imzalanan 17.03.2005 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi geçerli ve halen ayaktadır. Sözleşmenin ifa ile sona erdiğine dair herhangi bir iddia veya savunma bulunmamaktadır. Birleşen davada, arsa sahibince, yüklenicinin, kendisine ait daireyi vekaleten 3. kişiye tapuda sattığı halde satış bedelini ödemediği ve bu suretle sözleşmeye aykırı davrandığı ileri sürülerek tazminat talep
edilmiştir. Arsa sahibi tarafından verilen vekaletnamenin ise 17.03.2005 günlü sözleşme kapsamında verildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, somut olayda, vekalet sözleşmesi hükümlerinin değil, eser sözleşmelerine ilişkin hükümlerin uygulanması zorunludur. O halde, yukarıda açıklandığı gibi, henüz sözleşme ilişkisi devam ettiğinden, zamanaşımı süresinin başladığından sözedilemez. Bu itibarla, birleşen davada, işin esasına girilerek, sonucuna uygun bir hükme varılması gerekirken, bu hususun gözden kaçırılarak, zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl davada davacı-birleşen davada davalıdan alınarak asıl davada davalı-birleşen davada davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.