Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/5950 E. 2013/6794 K. 05.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5950
KARAR NO : 2013/6794
KARAR TARİHİ : 05.11.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif ortağıyken 2006 yılında yapılan genel kurul öncesi kooperatiften istifa ettiğini, ancak davalı kooperatifin çıkma payını davacıya ödemediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla, 15.000,00 TL çıkma payı alacağının muaccelliyet tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif vekili, davanın süresinde açılmadığını, davacının alacağının bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacının istifa tarihi itibariyle ödediği toplam aidattan 2006 yılındaki genel gider masrafından davacıya düşen kısmın düşümü sonucu davacının davalı kooperatiften 18.475,40 TL çıkma payı alacağının bulunduğu, çıkma payı alacağının muaccel olduğu 04.04.2007 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülerek ve taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar vermek gerektiği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği halde oluşturulan kısa kararda 15.000,00 TL yerine sehven 10.000,00 TL yazıldığı gerekçeli karar yazımı sırasında fark edilmiş ise de, hüküm sonucu değiştirilemeyeceğinden kısa kararın değiştirilmediği belirtilmiştir.
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1)Dava, çıkma payı alacağının tahsili istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 297/1-c maddesinde hükmün, iki tarafın iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri de kapsaması gerektiği öngörülmüştür. Aynı Kanun’un 298. maddesinde gerekçeli kararın kapsamı ve yazım şekli düzenlenmiştir. Kararın hüküm fıkrası ile gerekçesi birbirine sıkı sıkıya bağlı olup, arasında çelişki bulunmaması gerekmektedir.
Mahkemece, kararın gerekçe bölümünde, davacının davalı kooperatiften 18.475,40 TL çıkma payı alacağının bulunduğu, belirlenip, taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verildiği halde, oluşturulan kısa kararda 15.000,00 TL yerine sehven 10.000,00 TL yazıldığının gerekçeli karar yazımı sırasında fark edildiği, ancak hüküm sonucu değiştirilemeyeceğinden kısa kararın değiştirilmediği açıklamasını içerdiği, hüküm fıkrasında ise kısa karara uygun olarak davanın 10.000,00 TL üzerinden kabulüne karar verildiği anlaşılmış, bu haliyle kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılmıştır.
Mahkemece, gerekçe bölümü ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılması yukarıda maddeleri yazılı usul hükümlerine aykırılık teşkil ettiğinden hükmün, bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2)Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.