Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/5948 E. 2014/851 K. 10.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5948
KARAR NO : 2014/851
KARAR TARİHİ : 10.02.2014

MAHKEMESİ : Alaçam Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/01/2013
NUMARASI : 2009/34-2013/12

Taraflar arasındaki alacak, tazminat, tapu iptali ve tescil davalarının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen 2003/173 esas sayılı davanın kabulüne, birleşen 2006/4 esas sayılı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl davada davac-birleşen davada davalı A.. Ş.. vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı asillerden H.. K.. gelmiş başka gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– KARAR –

Asıl ve birleşen 2006/4 esas sayılı davada davacı vekili; 28.08.1995 tarihli sözleşme gereğince müvekkilinin işi %98 oranında tamamladığını, müvekkiline isabet eden 6,23 ve 24 no’lu bağımsız bölümlerin davalılarca üçüncü kişilere satıldığını, 1, 7, 13 ve 20 no’lu bağımsız bölümlerin ise halen davalı arsa sahipleri adına kayıtlı olduğunu ileri sürerek, 6, 23 ve 24 no’lu bağımsız bölümlerin satış bedellerinin davalılardan tahsiline, 1, 7, 13 ve 20 no’lu bağımsız bölümlerin ise davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline, üçüncü kişilere satılan daireler için uğranılan zararın ve aynı miktarda cezai şartın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 28.02.2007 tarihli ıslah ile 2006/4 esas sayılı davadaki tazminat istemi 6.000,00 TL’den 27.600,00 TL’ye çıkartılmıştır.
Davalılar-birleşen 2003/173 esas sayılı davada davacılar vekili, asıl ve birleşen 2006/4 esas sayılı davanın reddini istemişler, birleşen 2003/173 esas sayılı davada ise gecikme nedeniyle uğranılan menfi ve müspet zararın davalı yükleniciden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; sözleşmeye göre davacı yükleniciye ait olan 6, 23 ve 24 no’lu dairelerin arsa sahiplerince üçüncü kişilere satıldığı, bedellerinin davacı yükleniciye ödenmesi gerektiği, son dört daire tapusunun ferağının iskân şartına bağlandığı ve iskân ruhsatının henüz alınmadığı, işin projesine ve ruhsata aykırı yapılması nedeniyle arsa sahiplerinin tapuda devirden kaçınmakta haklı oldukları, arsa maliklerinin bilirkişi raporu ile saptanan tazminat tutarını yükleniciden isteyebilecekleri gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile 17.628,00 TL’nn dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı-birleşen 2003/173 esas sayılı davada davacı arsa sahiplerinden tahsiline, birleşen 2006/4 esas sayılı davanın reddine, birleşen 2003/173 esas sayılı davanın kabulü ile 7.500,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile yüklenici A.. Ş..’den tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen 2006/4 esas sayılı davada davacı-birleşen 2003/173 esas sayılı davada davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine ve temyiz edenin sıfatına göre, asıl ve birleşen 2006/4 esas sayılı davada davacı-birleşen 2003/173 esas sayılı davada davalı vekilinin aşağıdaki benden kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Arsa sahiplerince yüklenici aleyhine açılıp birleşen 2003/173 esas sayılı davada, diğer istemler yanında 5.000,00 TL gecikme tazminatının tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir. Anılan talep herhangi bir sebeple artırılmış da değildir. Hal böyleyken, HMK’nın 26. maddesine aykırı olarak talebin aşılması suretiyle 7.500,00 TL’nin tahsiline karar verilmesi usûl ve yasaya aykırı olmuştur.
Bunun yanında, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede teslimde gecikme halinde aylık 500,00 Alman Markı tazminat ödenmesi kararlaştırıldığı halde, ne suretle sözkonusu hükmün gözardı edildiği izah edilmeyerek, rayiç bedeller üzerinden gecikme tazminatı hesabı yapan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulması da yerinde görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen 2006/4 esas sayılı davada davacı-birleşen 2003/173 esas sayılı davada davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, asıl ve birleşen 2006/4 esas sayılı davada davacı-birleşen 2003/173 esas sayılı davada davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.