Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/5897 E. 2013/7309 K. 21.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5897
KARAR NO : 2013/7309
KARAR TARİHİ : 21.11.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki birleşen sıra cetveline itiraz davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davada davalı … yönünden reddine, diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı … vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Asıl ve birleşen davalar sıra cetveline itiraz davasıdır.
Asıl davada davacı, davalı … AŞ. lehine 20.000,-TL.lik limit ipoteği tesis edildiğini fakat sıra cetvelinde davalıya bundan fazla pay ayrıldığını; davalı … AŞ.nin gerçek bir alacağı bulunmadığını, takip dayanağı çeklerin zamanaşımına uğradığını ve alacak hesabının yanlış yapıldığını; …’nün alacağının yanlış hesaplandığını ve …’ın tahsil ettiği paraları icra dosyasına bildirmemesi nedeniyle alacağının gerçekte olduğundan daha yüksek göründüğünü ileri sürerek;
Birleşen davada ise davalı … AŞ. lehine limit ipoteği tesis edildiğini fakat sıra cetvelinde davalıya limitten fazla pay ayrıldığını, bu davalının alacaklı olup olmadığının bilinemediğini; borçlunun … ile bir ticari ilişkisinin bulunmadığını ve …’ın tahsil ettiği paraları icra dosyasına bildirmemesi nedeniyle alacağının gerçekte olduğundan daha yüksek göründüğünü ileri sürerek her iki sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davaların reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre asıl davada davalı … AŞ. lehine tesis edilen ipoteğin 20.000,-TL limitli olduğu ve fazlasının bu davalıya ayrılamayacağı, birleşen davada dava dışı…’a ait taşınmaz üzerindeki ipoteğin…’un davalılardan… Sigorta ile arasındaki acentelik sözleşmesinden kaynaklanan borçlarının teminatını teşkil etmek üzere tesis edilmiş olduğunun davalı …Ş’nin defterlerinden tespit edilemediği, çek nakit para gibi bir ödeme aracı olduğundan alındığında bunun ilgili hesaba kaydedilmesi sırasında alınış sebebinin de belirtilmesi gerektiği, malik…’ın kefil de olmadığı ve adı geçenin sorumluluğunun bulunmadığı; her iki dava bakımından da diğer iki davalının alacaklarının varlığını ve miktarını ispatlayamadığı gerekçesiyle bedeli paylaşıma konu
9 sayılı bağımsız bölümün satışından elde edilen 45.904,12 TL’nin ipotek limitini aşan ve bu davada istem konusu yapılan 15.904,12 TL.lik bölümünün ve bedeli paylaşıma konu 20 sayılı bağımsız bölümün satışından elde edilen 30.000,-TL.nin ipotek limitini aşan ve davacı tarafça istem konusu yapılan 10.000,-TL.lik bölümünün sıra cetvellerinde davalılar adlarına ayrılmış olan paylardan, en son sıradan başlamak üzere ve yukarıda belirtilen alacaklara ayrıca dava giderleri de eklenmek suretiyle davacı tarafça … 1. İcra Müdürlüğünde yürütülen 2002-8467 esas sayılı dosyaya davacı alacağı olarak ödenmesine karar verilmiş; hüküm davalı … AŞ. ile … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Asıl ve birleşen davalar sıra cetveline itiraza ilişkindir.
Mahkemece verilen 16.11.2009 günlü karar davalı … AŞ. ile … vekillerince temyiz edilmiş ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 16.03.2011 gün ve 2011/578-3364 E.K. sayılı kararı ile davalı … yararına ve sıra cetvelinde kendisine pay ayrılmadığından adı geçen aleyhinde dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma üzerine bu davalı hakkında açılan davanın hukuki yarar yokluğundan reddine ve adı geçenin yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadığına dair hüküm kurulmuştur.
Bu kez kararı, diğer davalı … vekili temyiz etmiştir.
Davalının temyiz itirazı müvekkiline sıra cetvelinde pay ayrılmadığı ve bu nedenle husumet (sıfat veya taraf ehliyeti) düşmediği, vekalet ücreti ve yargılama gideri ile sorumlu tutulamayacağı noktasındadır.
Sıra cetvelinde kendisine pay ayrılmayan alacaklıya itiraz davasının yöneltilmesinde hukuki yarar bulunmamaktadır.Bu nedenle … aleyhine açılan sıra cetveline itiraz davasının reddi gerekir; ne var ki verilen ilk hüküm adı geçen tarafından temyiz edilmediğinden, bu husus artık inceleme konusu edilmemiştir. Öte yandan adı geçen aleyhine yapılmış bir temyiz itirazı ve bozma kararı da bulunmadığından aleyhine verilen ilk karar kesinleşmiştir. bir diğer ifade ile davalı …’ın bozma sonrasında oluşan yeni yükümlülüklerden sorumlu olmadığı kabul edilmelidir.
Temyiz eden … önceki kararda asıl dava için 4,40 TL., birleşen dava için 4.40 TL karar harcı; asıl dava için 575,-TL., birleşen dava için 575,-TL vekalet ücreti ve asıl davada 11,20 TL başvurma harcı, 11,20 TL peşin harç ve 2,-TL vekaletname harcı, 131,50 TL tebligat gideri ve 1.050,-TL bilirkişi gideri ile birleşen davada 11,20 TL başvurma harcı, 11,20 TL peşin harç ve 2,-TL vekaletname harcı, 24,- TL. tebligat gideri ile sorumlu tutulmuşken, 18.12.2012 tarihli kararda bu tutarlar aleyhine olarak arttırılmıştır.
Bozmadan sonra kurulan hükümde adı geçenin, önceki kesinleşmiş tutarlardan sorumluluğu cihetine gidilmek gerekirken, artan vekalet ücreti ve çoğalan yargılama giderinden de sorumlu tutulması doğru değildir.
Bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirecek nitelikte olmadığından hükmün Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/VII nci maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle mahkeme kararının hüküm fıkrasının (4. Avukatlık Ücretleri) bendi altında bulunan (A- Asıl Davada) ve (B- Birleşen Davada) bentlerinin (a) alt bendinde bulunan “yükletilmesine” sözcüğünden sonra gelmek üzere (davalı …’ın sorumluluğu 575,-TL ile sınırlı olmak üzere) sözcüklerinin ayrı ayrı eklenmesine; (5. Diğer Yargılama Giderleri) bendi altında bulunan (A- Asıl Davada) bendinin (b) alt bendinde bulunan “Davacı tarafça yapılan” sözcüklerinden sonra gelmek üzere (131,50 TL’sinden davalı … sorumlu olmak üzere) cümlesinin eklenmesine ve hükmün Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 21.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.