Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/5711 E. 2014/840 K. 07.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5711
KARAR NO : 2014/840
KARAR TARİHİ : 07.02.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 15. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 05/03/2013
NUMARASI : 2013/31-2013/32

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, davalı kooperatif tarafından müvekkiline ihtarnameler keşide edilerek ana para olarak 43.188,43 TL’nin ödemesinin talep edildiğini, oysa müvekkilinin genel kurul kararı ile peşin ödemeli ortak olduğunu, davalı kooperatifin yeni yönetiminin eski yıllara ait defter kayıtlarını bilgisayar ortamında değiştirerek kendisini borçlu göstermeye çalıştığını, müvekkilinin davalıya borcu bulunmadığını ileri sürerek, müvekkilinin davalı Kooperatifin ihtarlarına konu edilen 43.188,43 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir..
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacıya satılan daire için davalının davacıdan fazla tahsilat yaptığı, davacının davalı kooperatife ihtarnamelerde belirtildiği gibi 43.188,43 TL borcu olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir..
Kararı , davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalı kooperatife üyelik nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun faize ilişkin 88 ve temerrüt faizine ilişkin 120. maddeleri karar tarihinden önce yürürlüğe girmiştir. Kooperatif genel kurul kararları ile belirlenen aidatın son ödeme tarihinde ödenmemesi halinde TBK’nın 120. maddesinde belirlenen temerrüt faizi uygulanması gerekmektedir.
Somut olayda , davacının işlemiş faiz borcunun yukarıda açıklanan yasal düzenleme doğrultusunda hesaplanması gerekmekte ise de bu doğrultuda yapılacak hesaplamada dahi davacının borcunun daha az çıkacağı açıktır.
Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.