Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/5624 E. 2014/102 K. 15.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5624
KARAR NO : 2014/102
KARAR TARİHİ : 15.01.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 21. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/02/2013
NUMARASI : 2011/319-2013/56

Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ile katılma yoluyla davacılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin de aralarında bulunduğu arsa sahipleri ile davalı yüklenici arasında 05.05.2006 tarihinde imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, zemin kat 4 nolu bağımsız bölümün müvekkili O.. E..’a, 3. normal kat 13 nolu bağımsız bölümün de diğer müvekkili T.. K..’a ait olacağının kararlaştırıldığını, davalı yüklenicinin tüm ihtarlara rağmen daireleri teslim etmeye yanaşmadığını ileri sürerek, davalının bu dairelere yönelik elatmasının ve bu şekilde menfaat temin etmesinin önlenmesini, dairelerin anahtarlarının müvekkillerine teslimini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dairelerin fiilen tamamlandığını, ancak henüz kat irtifakı tesis edilmediğini, dileyen arsa sahiplerinin dairelerinde oturmaya başladıklarını, davacıların dairelerinin de halen boş olduğunu ve istedikleri zaman gelip dairelerinde oturabileceklerini, çilingir vasıtasıyla kapıları açmak suretiyle daireleri kullanma imkânı varken dava açılması yolunun tercih edilmesinin yersiz olduğunu, iddia edildiği gibi bir haksız işgal bulunmadığını, bu bakımdan müdahalenin men’i talebinin hukuka uygun olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; dava konusu dairelerin tamamlanmış olduğu ve boş bulunduğu, davalı yüklenicinin dava tarihine kadar bu dairelerin anahtarlarını haksız yere teslim etmediği, davanın, niteliği itibariyle fiili anlamda elatmanın önlenmesi değil, sözleşmeye dayalı murazanın giderilmesi olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile dairelerin ve anahtarlarının, yerinde davacılara teslimine ve müdahalenin bu şekilde giderilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı ve katılma yoluyla davacılar vekilleri temyiz etmiştir.
1-Davacılar vekilinin temyiz istemi yönünden;
Davalı vekilinin temyiz dilekçesi, davacılar vekiline 06.05.2013 günü usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, hüküm davacılar vekili tarafından HUMK’nın 433. maddesinde öngörülen 10 günlük yasal temyiz süresi geçirildikten sonra, 21.05.2013 günü harcı yatırılıp, katılma yolu ile temyiz edilmiş, tebliğin usulsüz olduğu ileri sürülmemiştir.
01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas,1990/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararında,bu gibi hallerde Yargıtay tarafından da bir karar verilebileceği öngörüldüğünden, davacılar vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı benette açıklanan nedenle, davacılar vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, davacılardan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.01.2014 tarihinden oybirliği ile karar verildi.