Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/5570 E. 2014/266 K. 20.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5570
KARAR NO : 2014/266
KARAR TARİHİ : 20.01.2014

MAHKEMESİ : Orhangazi Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/04/2013
NUMARASI : 2009/85-2013/300

– K A R A R –
1- Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK’un 434. maddesinde açıklanmış olup, buna göre harca tabi ise temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Temyiz defterine kayıt ettirilip, harcı alınmayan temyiz dilekçeleri bakımından çözüm getiren 21.05.1985 gün ve 1984/5 Esas, 1985/1 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, harca tabi olmasına rağmen hesap edilip ilgilisinden alınmadan temyiz defterine kaydedilen temyiz dilekçeleri hakkında da HUMK`un 434/3. maddesinde öngörülen eksik harç ödenmesi ile ilgili işlemin kıyasen uygulanması ve bu durumda temyiz isteminin, temyiz defterine kaydedildiği tarihte yapılmış sayılması gerektiği açıklanmıştır.
Somut olayda, asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği tapu iptali ve tescil, karşı dava ise, yine aynı sözleşmeden kaynaklanan gecikme tazminatı ve eksik iş bedelinin tahsili istemlerine ilişkin olup, asıl davada davalı – karşı davada davacı tarafça, aleyhine kabul edilen asıl davada verilen hükme ve karşı davada reddedilen kısma ilişkin temyiz itirazları sunulmasına rağmen, 1.065,70 TL nispi temyiz karar harcı ve 119,00 TL temyiz yoluna başvurma harcı yatırılmıştır. 01.12.2011 tarihli bilirkişi raporunda tapu iptali ve tescil istenen taşınmazın dava tarihi itibariyle değeri 272.038,00 TL olarak belirlenmiştir. Asıl dava yönünden nispi temyiz karar harcının eksik alındığı ve kısmen reddedilen karşı dava yönünden ise temyiz yoluna başvurma harcı ile maktu temyiz karar harcının alınmadığı anlaşılmıştır.
Karar ve ilam harcı, maktu ve nispi olmak üzere iki çeşittir. (492 Sayılı Kanun m.15,21). Bu anlamda davanın maktu veya nispi harca tabi olup olmaması, kural olarak dava konusunun para ile değerlendirilebilir olup olmamasına göre değişmektedir. Nispi harç, konusu belli bir değerle (para veya para ile değerlendirilebilen bir şey) ilgili davalarda, hüküm altına alınan değer üzerinden tarifedeki belli nisbete göre alınan harçtır ( 1 Sayılı Tarife, madde III/1-a). Maktu harç ise, konusu belli bir değerle tespit edilemeyen davalarda ve davanın reddine ilişkin kararlardan alınan harçtır ( 1 Sayılı Tarife, madde III/2-a). Harçlar Kanunu’nun 16/1. maddesinde değer ölçüsüne göre harca tabi işlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerlerin; tescil ve tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taallük eden davalarda gayrimenkulün değerinin esas alınacağı öngörülmüştür. Harçlar Kanunu’nun 32. maddesi gereğince eksik harç tamamlanmadan müteakip işlemler yapılamaz.
Oysa, temyiz dilekçesinin 03.04.2012 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 48. maddesi uyarınca temyiz kaydı yapılmış ise de, asıl dava yönünden eksik nispi temyiz karar harcının tamamlanması, karşı dava yönünden ise ayrı temyiz başvuru harcı ile temyiz karar harcı yatırılması gerekmektedir. Hükmü temyiz eden asıl davada davalı- karşı davada davacı vekili tarafından her iki dava yönünden anılan harçlar yatırılmışsa buna ilişkin belgenin eklenmesi, yatırılmamışsa hangi dava yönünden anılan harçları yatırmadığına ilişkin yazılı açıklama alındıktan sonra anılan harçları yatırılmayan dava yönünden harçları yatırması için HUMK’un 434/3. maddesi uyarınca anılan vekile muhtıra çıkarılması, sonucuna göre gerektiğinde aynı hüküm uyarınca mahkemece bir karar verilmesi, harçları yatan dava yönünden dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi,
2- Heyetçe incelenmesine gerek görülen ve 20.10.2010 tarihli bilirkişi raporunda dosya içerisinde olmadığı açıklanan “belediyeye sunulan ve ilk onaylı proje olarak tarif edilen proje” nin aslının ya da okunaklı bir suretinin eklenerek birlikte gönderilmesi,
İçin dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.