Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/5489 E. 2013/6237 K. 09.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5489
KARAR NO : 2013/6237
KARAR TARİHİ : 09.10.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin 1999 yılında davalı kooperatife üye olduğunu, aidat borcunun bulunmamasına rağmen davalı kooperatifçe iki ayrı ihtarname keşide edilerek …,00 TL aidat ve ….300,00 TL gecikme cezasının ödenmesinin istendiğini, zamanaşımına uğramış alacağı ihraç tehdidi altında ihtirazı kayıt ile 01…..2011 tarihinde ödediğini ileri sürerek, ….330,00 TL’ den şimdilik ….500,00 TL’nin, ödeme tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı aidat ödemelerini geç yaptığından genel kurullarda alınan kararlara göre gecikme cezası tahakkuk ettirdiklerini, kooperatif ile ortağı arasında zamanaşımı işlemeyeceğini, ayrıca borcu ödediğinden zamanaşımı iddiasında bulunamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; dava tarihi itibariyle davacının ….724,06 TL fazla aidat ödemesinin bulunduğu, geç ödemeler nedeniyle yargılama sırasında yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK’nın 120. maddesi dikkate alınarak yaptırılan hesaplamaya göre ….120,65 TL faiz borcunun tahakkuk ettiği, bu miktarın düşümünden sonra da ….603,41 TL alacaklı olduğu, davacı, niza konusu yaptığı aidat ödemesini ihtirazı kayıtla yaptığı, davalı kooperatifin kayıtlarında görülen ….894,82 TL’nin, kooperatifin fazladan vergi ödemesi yaptığını ileri sürüp yerel mahkemede açtığı davayı kazanması neticesinde oluşturulduğu, Vergi Mahkemesi kararının henüz kesinleşmediği ve anılan miktarın kooperatife iade edilmediği belirlendiğinden, bu miktarın aidat ödemesinde değerlendirilmediği, kooperatif üyeliği devam ederken aidat borcu yönünden zamanaşımı süreleri işlemeyeceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile ….603,41 TL’nin 04.01.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
…- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
…-Dava, istirdat istemine ilişkindir.
Davalı tarafça ….09.2011 tarihli ihtarname ile 05.09.2011 tarihi itibariyle …,00 TL aidat, ….300,00 TL gecikme faizinin ödenmesi istenmiş olup, davacı tarafça 01…..2011 tarihinde ihtirazi kayıtla bu miktar ödenmiştir.
Kooperatif ile ortağı arasında parasal yükümlülükler ile ilgili uyuşmazlıklarda 818 sayılı BK’nın 126/…. maddesi hükmü gereğince zamanaşımı süresi … yıldır. Bu süre borcun muaccel olduğu tarihten başlar. Dava konusu aidat ve işlemiş gecikme faizi olup, kooperatif genel kurulunca, ödeme günü belirlenerek, (belirlenmemişse ayın sonu ödeme günü olup) aidatın süresinde ödenmesine, süresinde ödenmemesi halinde ise temerrüt faizi uygulanmasına ilişkin alınan kararın kesinleşmesi halinde, bu kararın tüm ortakları bağlayacağı açıktır. Bu durumda, genel kurulun belirlediği tarih, 818 sayılı BK’nın 101/…. (6098 sayılı TBK’nın 117. ) maddesi hükmü karşısında, kesin vade olup, üyenin bir ihtarla ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek kalmadan, borcun ifasının istenebileceği kuşkusuzdur.
Bu durumda, mahkemece davalı tarafça ihtarname ile talep edilen alacağın bir kısmının yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda tespit edilecek muacceliyet tarihlerinden itibaren ihtarnamede belirtilen 05.09.2011 tarihine kadar … yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra istenilmiş olduğu ve BK’nın 131. maddesi uyarınca asıl alacak zamanaşımına uğradığı takdirde fer’ilerinin de zamanaşımına uğrayacağı gözönünde bulundurulup bilirkişiden zamanaşımına uğramayan asıl alacak ve işlemiş gecikme faizi tutarının hesaplanması yönünden ek rapor alındıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, tapu iptali ve tescile, üyelik tespitine, tahsis hakkına dayalı davalarda olduğu üzere üyelik sıfatının devamına ve üyeliğe sıkı sıkıya bağlı talepler için geçerli olan ve para alacaklarında uygulanması mümkün olmayan, yazılı gerekçeye dayalı olarak hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 09…..2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.