Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/5479 E. 2013/6235 K. 09.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5479
KARAR NO : 2013/6235
KARAR TARİHİ : 09.10.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, kooperatif konutlarından K blok … no’lu dairenin ortaklığına istinaden müvekkiline tahsisli olduğunu, davalı …’nin tahsis edilen daireye müvekkilinin bilgisi dışında taşınıp yerleştiğini, müvekkilinin dairesine olan haksız müdahalenin giderilmesi amacıyla açtığı tespit davasının kabul edildiğini ve … tarafından onandığını , dairede halen davalı …’nin kiracısının oturduğunu, altı yıllık sürede kira gelirinden yoksun kalındığını ileri sürerek, ….900,00 TL ecrimisil bedelinin yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif vekili, davacının kooperatife olan iki üyeliği karşılığı iki konut edinebileceği halde kaosa sürüklediği kooperatifin ayrıca … konutunu daha kullanması karşısında kooperatiften böyle bir alacak talebinde bulunmasının yasal olmadığını, davanın temelini teşkil eden kararın henüz kesinleşmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı …, kooperatifteki üyelik hakkını 06.02.2007 tarihinde…’ye devrettiğini, devredilen dairenin davacı adına mahkeme kararı ile tescilinin sağlandığını, davaya konu alacak var ise kooperatifçe ödenmesi gerektiğini, alacağın geriye dönük altı yıl için istenmiş olup zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın husumetten ve esastan reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalının zamanaşımı itirazı nedeniyle, davacının ancak dava tarihi itibariyle geriye dönük beş yıllık süre için ecrimisil talebinde bulunabileceği, davalı … dava konusu daireyi 06.02.2007 tarihi itibariyle eşi …’a devretmiş ise de, davacının tapu iptali ve tescil davası açtığı tarihte taşınmazın davalı … tarafından kullanılmakta olduğu, dolayısıyla sonradan eşine kullanımını devretmiş olsa bile onun devrettiği kişiyle birlikte davacıya karşı müteselsil sorumluluğunun devam ettiği, kaldı ki “protokol” başlıklı belgede, taşınmazı davacıya teslim edenin … olduğu görülmekle, davalının fiilen daireyi teslim tarihine kadar kullandığı, bu nedenle davacıya karşı kullanım bedeli ödemesi gerektiği belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile ….880,00 TL’nin davalı …’den tahsiline, kooperatifin ise taşınmazı kullanımı söz konusu olmadığından buna yönelik davanın husumetten reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Konut yapı kooperatifleri aidat ödeme yükümlüğünü yerine getiren ortaklarına kullanılabilir durumdaki bir daire tahsisle yükümlüdür. Kooperatif anasözleşmesinin 62. maddesi uyarınca, konutlar maliyet bedelleri kesinleştikten sonra ortaklar veya temsilcilerinin katılımıyla noter önünde çekilecek kur’a ile dağıtılır. Konutların anasözleşmenin 59/…. maddesine göre ortaklara dağıtılması halinde kur’aya başvurulmaz. Bu
durumda, bir konutun ortağa tahsis edildiğinden söz edilebilmesi için ya kur’a sonucu konutun tahsis edilmiş olması veya konutların genel kurulca belirlenecek esaslar dahilinde ortaklara dağıtılmış olması ve genel kurulun bu dağıtımı açık veya zımni olarak onaylaması gerekir. Anlatılan ilkeler dışında, yönetim kurulu genel kurulun kararı veya onayı olmaksızın bir konutu belli bir ortağa tahsisine karar veremez. Tahsis ortağa şahsi hak sağlar. Kooperatifçe bir dairenin geçerli bir tahsis işlemiyle bir ortağa tahsisi halinde, tahsis edilen ortağın rızası olmaksızın, ortaklığı devam ettiği sürece konutun başka bir ortağa tahsisi mümkün değildir. Kooperatif tarafından taşınmazın ortağa tahsisi, mülkiyeti geçiren bir işlem olmayıp, kooperatifle olan iç ilişkide bir hak bahşeden ve koşulları oluştuğunda kooperatife karşı tapu iptal ve tescil talebinde bulunma hakkı yanında ortağa, tahsis hakkına karşı yapılan haksız saldırılarda üçüncü kişilere karşı müdahalenin men’i ve ecri misil davası açmaya izin veren bir haktır. Tahsis hakkına dayanan ortak, taşınmazını işgal eden üçüncü bir kişiye karşı müdalenin men’i ve ecri misil davası yanında tahsis hakkını tanımayan kooperatife karşı birlikte tek bir dava açabileceği gibi, sonradan açılan davalar da, bağlantı sebebi ile birleştirilmelidir. Diğer bir anlatımla, tahsis hakkına dayalı müdahalenin men’i ve ecri misil davalarında mülkiyet hakkı, kooperatife ait olduğundan ve tahsis hakkı, bu hak ile doğan bağlı bir hak olduğundan, kooperatif tarafından, kendisinde tahsis hakkı bulunduğu kabul edilmeyen kişi, haksız şagil olduğu iddiasındaki kişiye karşı dava açacaksa zorunlu olarak kooperatifi de davaya dahil etmelidir. Daire satımında üyelik, kendiliğinden alıcıya satım ile birlikte geçmez. Satıcının üye olması ve üyeliğinin alıcı tarafından ayrıca devir alınması gerekmektedir. Üyelik ayrıca devredilmedikçe satıcının üyeliği kooperatif nezdinde devam eder. Satıcının üye olması, alıcının bu üyeliği ayrıca devir alması, devir alanın kooperatif üyelik koşullarını taşıması halinde kooperatifin bu kişiyi 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun …/… ncü maddesi uyarınca ortaklığa kabul etmesi zorunludur.
Ancak davacı ya da davalı …’den hangisinin önceliğe dayalı üstün hak sahibi olduğu … …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2005/885 Esas, 2009/307 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda belirlenip, kararın ….02.2012 tarihinde kesinleşmesine göre dava tarihi itibariyle üstün hak sahibi belli olmadığı gerekçesiyle davalı kooperatif yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aynı sonuca davalı kooperatifin taşınmazı kullanımı söz konusu olmadığından davanın pasif husumet yokluğu gerekçesiyle varılması isabetsiz ise de sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK’nın 438/son maddesi gereğince gerekçesi değiştirilerek ve yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HUMK’nın 438/…. maddesi gereğince hükmün aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin gerekçeye ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın hüküm fıkrasında yer alan ” Davalı kooperatife yönelik davanın husumetten reddine” ibaresinin çıkartılarak, yerine ”Davalı kooperatife yönelik davanın reddine” ibaresinin yazılmasına, hükmün bu şekilde düzeltilerek ve gerekçesi değiştirilerek ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 09…..2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.