Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/5421 E. 2014/244 K. 17.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5421
KARAR NO : 2014/244
KARAR TARİHİ : 17.01.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 01/10/2012
NUMARASI : 2004/161-2012/228

Taraflar arasındaki Bankacılık Yasası’ndan kaynaklanan şahsi iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davalı T. M. Ş. hakkında davanın reddine, davalı V.. B..’in şahsi iflasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, yönetim ve denetimi ile mülkiyeti BDDK’nın kararı ile müvekkili TMSF’ye devredilen T… A.Ş. bünyesinde yapılan teftiş sonrası düzenlenen yeminli murakıplar kurulu raporuna göre, dava dışı İzmir Otobüs ve Terminal İşletmeleri A.Ş.’ye, kullandırılan 10.000.000 USD bedelli teminat mektubu kredisinin teminatı olarak alınan ipoteğin, ipotek konulan arazinin İzmir Büyük Şehir Belediyesi’ne tahsisli kamu arazisi olmasından dolayı mahkemece fekkedildiğini, ipoteğin fekkedilmesi ve kredinin de ödenmemesi üzerine bankanın toplam 58.956.613,47 TL zarara uğradığını, bankayı zarara uğratan bu işlemde banka müdürü Veysi Bilen’in ve hukuk müşaviri T. M. Ş. sorumluluklarının bulunduğunu ileri sürerek, 58.956.613,47 TL ‘nin davalılardan tahsili ile şahsi iflaslarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı V.. B.., zamanaşımı ve derdestlik itirazında bulunarak, doğrudan doğruya iflas istenebilmesi için gerekli koşulların müvekkili yönünden mevcut olmadığını, ayrıca davacının zarar miktarının kesin bir rakam olmayıp, henüz kredi borçlusundan ve kefillerinden alacağın tahsilinin mümkün olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı T. M. Ş. vekili, müvekkilinin kredi verilmeden on gün önce bankanın yönetim kuruluna alınan ipoteğin kamu arazisi üzerinde olması nedeniyle kredi emniyeti açısından uygun olmadığını bildirerek, yönetim kurulunu uyardığını, yine ipotek belgesi üzerine ipotekli gayrimenkul kamu hizmetine tahsis edilmemiş ise ipotek uygun olacağı şeklinde not düştüğünü, olayda müvekkilinin kusurunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; T.. A.Ş.’nin İzmir Şubesinden İzmir Otobüs ve Terminal İşletmeleri A.Ş’ye mülkiyeti kamuya ait taşınmaz üzerinde ipotek tesis edilmek suretiyle 10.000.000 USD’lik teminat mektubu kredisinin kullandırıldığı, bu kredinin kullanıldığı tarihte genel müdür olan V.. B..’in önerisiyle kredinin banka yönetim kurulunca görüşüldüğü ve 20.03.1997 tarihinde onaylandığı, bu kredi için mülkiyeti İzmir Büyük Şehir Belediyesi’ne ait taşınmaz üzerine birinci derecede ipotek konulduğu ancak ipotek belgesinin üzerine hukuk müşavirliğince ”kamu hizmetine tahsis edilmemiş ise ipotek uygundur.” ibaresinin yazılarak imzalandığı
ayrıca davalı hukuk müşaviri T.M. Ş. henüz kredi kullandırılmadan önce yönetim kurulu başkanlığına hitaben düzenlenmiş yazı ile teminat olarak alınan gayrimenkulün kamu arazisi olması nedeniyle kredinin emniyeti açısından uygun olmadığını yönetim kuruluna bildirdiği, buna rağmen söz konusu kredinin kullandırıldığı, kredinin ödenmemesinden dolayı oluşan zararda mahkeme kararı ile iptal edilen geçersiz ipoteğin rol oynadığı, ancak bu olayda davalılardan T.M. Ş. kusurlu olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, davalı V.. B..’in ise ipoteğin geçersiz olma ihtimalini bilmesine rağmen krediyi kullandırarak zarara sebebiyet verdiği ve zararın büyüklüğü gözetildiğinde bankanın Fon’a devredilmesinde büyük katkısının olduğu; zarar miktarı yönünden ise, davalının teminat mektubunun tazmin edildiği tarihteki en yüksek banka temerrüt faizinden sorumlu tutulması ve dava tarihine kadar da sabit faiz olarak uygulanmasının hukuken mümkün olmadığı, sözleşmeye uygun olarak zararın oluştuğu tarihten itibaren kredilere diğer bankalarca da uygulanan değişik oranlardaki akdi faiz oranın %50 fazlası oranında temerrüt faizi talep edilmesinin gerektiği, ayrıca değişik tarihlerde krediye mahsuben yapılan tahsilatlarla talep edilecek anapara miktarının 4.273.077.16 TL ‘ye düştüğü, buna göre talep tarihi itibarıyla bankanın toplam alacağının 32.591.845,89 TL olduğu gerekçesiyle, davalı T. M. Ş. hakkındaki davanın reddine, davalı V.. B..’in 20.01.2004 tarihi itibarıyla bankayı 32.591.846,89 TL zarara uğrattığı, bu miktarın 4.273.07.16 TL ‘sine 18.02.2004 tarihinden iflas tarihine kadar değişen oranlarda avans faizi işletilebileceğinin tespiti ile iflasının açılmasına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.