Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/5385 E. 2013/7674 K. 03.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5385
KARAR NO : 2013/7674
KARAR TARİHİ : 03.12.2013

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Şikayetçi vekili, … 20. İcra Müdürlüğü’nün 2007/1721 Esas sayılı takip dosyasında hazırlanan 02.02.2011 tarihli sıra cetvelinde müvekkilinin haczi önceki tarihli olduğu halde, şikayet olunanların müvekkilinden önceki sıralara yerleştirilmesinin yasaya aykırı olduğunu, şikayet olunan …’ün takip dosyasında uygulanan faizin yüksek olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile yeniden düzenlenmesini talep etmiştir.
Şikayet olunan … vekili, müvekkilinin alacağının öncelikli olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir.
Şikayet olunan … vekili, müvekkilinin takibine dayanak olan ikrazat sözleşmesinde kararlaştırılan sözleşmesel faiz oranının fahiş olmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir.
Şikayet olunan…. (…. ) vekili, müvekkilinin alacaklarının İİK’nın 100/2. maddesi uyarınca hacze iştirakte öncelikli olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir.
Şikayet olunan Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. vekili, şikayetin reddini istemiştir.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporlarının hiçbiri benimsenmeyerek, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; şikayet olunan … ‘ün takip dosyasında uygulanan faiz oranına ve alacağına itiraz edildiği, şikayet dilekçesinde faiz hesap hatasına şikayet edilmediği, takip talebindeki faiz oranının yüksek olduğuna şikayet edildiği, alacağın esasına itiraz olarak kabul edilmesi ve Asliye Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği, dava dışı borçlu … ‘un emekli ikramiyesi alacağı doğmadan ikramiye alacağına konulan hacizlerin yasaya aykırı olduğu, ancak borçlunun bu yönde hacizlere itirazı olmadığı, şikayet olunan Vakıfbank T.A.O.’nun 2007/3431 Esas sayılı takip dosyasında, borçlunun emekli ikramiyesine haciz uygulatmadığı halde sıra cetvelinde yer almasının yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, şikayet olunan … ile ilgili şikayet yönünden mahkemenin görevsizliğine, dava dilekçesinin bu kısmının reddine, davanın bu kısmının tefrik edilerek, talep halinde karar kesinleştiğinde davanın bu kısmının görevli … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, şikayet olunanlar … ve … ile ilgili şikayetin reddine, şikayet olunan banka ile ilgili şikayetin kabulüne, sıra cetvelinde diğer sıralara itiraz olmadığından herbirinin kendi sırasında bulunduğuna karar verilmiştir.
Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir.
1-Şikayet, sıra cetvelinde sıraya ve faiz oranına ilişkindir.
Şikayet olunan … hakkındaki temyiz itirazları yönünden; Bu şikayet olunan yönünden mahkemenin görevli olmadığı sonucuna varılması doğru ise de, bu hususun gerekçede açıklanması ile yetinilmesi, hüküm fıkrasında, sadece ayırma kararı verilmesi, dosyanın ayrı esasa kaydından sonra göreve ilişkin nihai kararın yeni esas üzerinden verilmesi gerekirken, işbu esas üzerinden karar verilmesi doğru olmamıştır.
Öte yandan, karar tarihinde yürürlükte olan HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Bu durumda mahkemece, HMK’nın 114/1-c madde hükmü uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın anılan 115/2. maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekirken, karar tarihinde yürürlükte olmayan ve göreve ilişkin dava şartı öngörmeyen HUMK’nın göreve ilişkin 1 ve 27. madde hükümlerine uygun olarak gerekçede ve hüküm fıkrasında ” mahkememizin görevsizliğine, dava dilekçesinin bu kısmının reddine” ibarelerine yer verilmesi de doğru olmadığı gibi, gerekçede haciz sıra cetveline şikayet ile ilgili İİK’nın 142/1. madde hükmü yerine, iflas sıra cetveli ile ilgili İİK’nın 235. madde hükmüne yer verilmesi de hatalı olmuştur.
2-Diğer şikayet olunanlar hakkındaki temyiz itirazlarına gelince;
Para ya da alacak hacizlerine ilişkin işlemler, kural olarak İİK’nın 88. maddesi hükmü uyarınca menkul mal haczini düzenleyen hükümlere göre yapılır. Borçluya ait nakit parayla karşılaşan icra memuru, İİK’nın 88. maddesi hükmü çerçevesinde bu parayı haczedebilir. Üçüncü kişinin elindeki bir paranın İİK’nın 89. maddesine göre değil de, taşınır hacizlerine ilişkin 88. maddesine göre haczedilmesinde, tıpkı taşınırlarda olduğu gibi, paranın somut olarak üçüncü kişi elinde mevcut olması gerekir. Henüz mevcut olmayan bir paranın taşınır hükümlerine göre haczine yasal olanak bulunmamaktadır. Üçüncü şahıstaki para alacağının da anılan 110. madde hükmüne kıyasen hacizden itibaren bir yıllık süre içerisinde icra dosyasına celbinin istenmesi gerekir. Aksi halde haciz düşer. (Satış talebi, para hacizlerinde dosya celbinin istenmesi suretiyle yapılır.)
Borçlunun üçüncü kişi ile arasındaki bir hukuki ilişkiye dayanan henüz doğmamış olmakla beraber doğması muhtemel alacakları için İİK’nın 89. maddesine göre haciz ihbarnamesi gönderilebilir.
Üçüncü kişilerde hak ve alacakların ne şekilde haczedilebileceği İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 89. maddesinde gösterilmiştir. Bu yola tevessül etmeden, sadece haciz tezkeresi ile konulan haciz aynı Yasa’nın 88. maddesi kapsamında menkul haczi olarak nitelendirilebilir ve ancak mevcut bir hak ve alacak üzerine konulabilir; bir diğer ifade ile üçüncü kişi nezdinde doğacak (beklenen) alacakların tezkere yazılması suretiyle haczi mümkün değildir.
Üçüncü kişi nezdinde bulunan alacak için haciz talebi halinde, haciz tarihi belirlenirken gözetilecek tarih, haciz yazısının yazıldığı tarih değil, üçüncü kişiye ulaşıp, kayda işlendiği tarihtir.
Öte yandan, sıra cetveline yönelik şikayetlerde İcra Mahkemesi, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olup, …/…
düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirtmesi, diğer anlatımla alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne talimat vermesi (İİK. m.17/I) gerektiğinden, iptal nedenlerinin gerekçede belirtilmesi ve hüküm fıkrasında sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekir.
Diğer yandan, HMK’nın 297/1-c maddesinde, hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri de kapsaması gerektiği öngörülmüştür.
Mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler gözetilerek, şikayet nedenleri ve buna karşı şikayet olunanların cevapları tartışılıp, İİK’nın 17/1. madde hükmü uyarınca iptal nedenlerinin gerekçede gösterilmesi ve hüküm fıkrasında sadece iptal kararı verilmesi gerekirken, bu yönde yeterli tartışma yapılmadan hüküm kurulması HMK’nın 297/1-c maddesi hükmüne aykırı olmuş; hüküm fıkrasında, ayrıca sıralamanın nasıl yapılacağının gösterilmesi, HMK’nın hüküm fıkrasında gerekçeye ait herhangi bir sözün tekrar edilmemesine ilişkin 297/2. maddesine aykırı olarak gerekçenin hüküm bölümünde yeniden tekrar edilmesi anlamına geldiği gibi, icra müdürünün yerine geçilmek suretiyle sıra cetvelinin düzenlenmesi anlamına da geldiğinden doğru olmamış, hükmün bu nedenlerle de bozulması gerekmiştir.
3) Bozma nedenine göre, şikayetçi vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, şikayetçi yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.