Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/5344 E. 2014/744 K. 05.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5344
KARAR NO : 2014/744
KARAR TARİHİ : 05.02.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 06/10/2011
NUMARASI : 2010/957-2011/534

Davacı tarafından açılan iflasın ertelenmesi davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 19.11.2012 gün ve 3791 esas, 6782 karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
– KARAR –
Davacı vekili, müvekkili D… Tekstil A.Ş.’nin tekstil sektöründe faaliyet gösterdiğini, merkezi İstanbul’da olan şirketin Çorlu’da fabrikasının bulunduğunu, müvekkili şirket hakkında ilk olarak 27.07.2006 tarihinde iflasın bir yıl süre ile ertelenmesine karar verildiğini, sonrasında 27.07.2007 tarihinden geçerli olmak üzere birinci uzatma kararının verildiğini, şirketin iyileştirme projesine göre faaliyetine devam ettiğini, yaklaşık 300 çalışanının bulunduğunu, alacaklı birçok şirketle borçların yapılandırılarak ödemelerin devam ettiğini ileri sürerek, 27.07.2008 tarihinden itibaren bir yıl süreyle iflasın ertelenmesinin uzatılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Müdahiller vekilleri, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, müdahillerden G… Varlık A.Ş. ve SGK vekillerinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 19.11.2012 tarih ve 3791 E, 6782 K sayılı ilamıyla, “İcra ve İflas Kanunu’nun 179/b-4 maddesine göre erteleme ve uzatma süreleri toplamı beş yılı geçemez. Somut olayda davacı şirket hakkındaki ilk iflasın ertelenmesi kararı 27.07.2006 tarihinde Kadıköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2006/244 E, 478 K sayılı ilamı ile verilmiş ve buna göre beş yıllık süre dolmuştur. Mahkemece, bu sürenin dolduğu dikkate alınarak, anılan yasal düzenleme gereğince talebin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulü ile iflasın ertelenmesinin 06.10.2011 tarihinden itibaren bir yıl süre ile uzatılmasına karar” verildiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
İİK’nın 179/b-4 maddesine göre, “Erteleme süresi azami bir yıldır. Bu süre kayyımın verdiği raporlar dikkate alınarak mahkemece uygun görülecek süreler ile uzatılabilir; ancak uzatma süreleri toplamı dört yılı geçemez.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, davacı şirketin 13.04.2006 tarihinde iflasın ertelenmesine ilişkin dava açtığı, 25.04.2006 tarihinde ihtiyati tedbir kararı aldığı, 27.07.2006 tarihinde davacı iflasının bir yıl süre ile ertelenmesine karar verildiği, bu kararın Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 26.04.2007 tarih ve 2006/11698 E., 2007/4104 K sayılı ilamıyla onanarak kesinleştiği, birinci iflasın ertelenmesinin uzatılmasına ilişkin talebin 27.07.2007 tarihinden itibaren 1 yıl süreyle kabul edildiği, eldeki ikinci iflasın ertelenmesinin uzatılmasına ilişkin istemin 23.07.2008 tarihinde yapıldığı, bu istemin kabulü ile 27.07.2008 tarihinden itibaren davacı iflasının bir yıl süre ile ertelenmesine karar verildiği, bu kararın temyizi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 03.03.2010 tarih ve 2009/12354 E, 2010/2262 K sayılı ilamıyla bozulması üzerine yapılan yargılama sonucunda, istemin kabulü ile davacı iflasının karar tarihi olan 06.10.2011 tarihinden itibaren bir yıl süre ile uzatılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
İflasın ertelenmesi kararı ve uzatma kararlarının tarihleri İİK 179/b-4 maddesi hükmüne göre birbirini takip etmelidir. Talebin ikinci uzatma talebi olmasına ve davacı tarafından da iflasının 27.07.2008 tarihinden itibaren bir yıl süre ile ertelenmesinin uzatılması talep edilmiş olmasına rağmen, mahkemece talepte aşılarak 06.10.2011 tarihinden itibaren 1 yıl süreyle iflasın ertelenmesinin uzatılmasına karar verilmesi gerek İİK 179/b-4 ve gerekse HMK 26. maddelerine aykırılık teşkil ettiğinden doğru olmamıştır.
Bu durumda, yerel mahkeme kararının yukarıda anılan gerekçelerle bozulması gerekirken, Dairemizin 19.11.2012 tarih ve 3791 E., 6782 K. sayılı ilamı ile davacı iflasının ertelenmesine ilişkin ilk karar tarihinden itibaren toplam beş yıllık sürenin dolduğundan bahisle zuhulen bozulması doğru olmamış ve davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin anılan kararı kaldırılarak, yerel mahkeme kararının yukarıda anılan değişik gerekçelerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 19.11.2012 tarih ve 3791 E., 6782 K. sayılı bozma kararı kaldırılarak yerel mahkeme kararının değişik gerekçe ile BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde iadesine, 05.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.