Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/5320 E. 2013/6914 K. 08.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5320
KARAR NO : 2013/6914
KARAR TARİHİ : 08.11.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki konkordatonun feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunu, ancak davalının kesinleşen konkordato teklifi çerçevesinde ödeme yapmadığını ileri sürerek, konkordatonun müvekkili yönünden feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davacı alacağının miktar bakımından fazla olduğunu ve sarf malzemesi sağlayıcısı durumundaki davacının, hammadde sağlayıcısı alacaklılar için kabul edilmiş konkordato takviminden yararlanamayacağını, henüz ödeme zamanının gelmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davalının kabul edilen konkordato teklifine uygun ödeme yapmadığı gerekçesiyle konkordatonun davacı yönünden feshine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararı Yargıtay’ca doğru bulunmayarak bozulmuşsa bu durum, uyuşmazlık hakkında yerel mahkemenin uyuşmazlığın çözümüne ilişkin işinin henüz bitmediği anlamına gelir (Üstündağ, S.: Temyizin Nakzından Sonraki Hukuki Durum, İÜHFM., C.XXVIII, S.1, s.143). Diğer bir ifade ile Yargıtay’ca bozulan hüküm ortadan kalktığından, artık bu hükme hayatiyet tanınması mümkün değildir.
Diğer taraftan temyiz yoluna başvurulduktan sonra bu istemden feragat edilmesi mümkün ise de Yargıtay’ın bozma (veya onama) kararından sonra yapılan feragat sonuç doğurmaz (Kuru, B.: Hukuk Muhakemeleri Usulü, C.V, İstanbul 2001, s.4492).
Davacının bütün borçlarının %40’lık kısmını tasdik kararının kesinleşmesinden itibaren 20 nci ayın bitimini izleyen ay başında, kalan %60’lık kısmını da aynı tarihten itibaren 26 ncı ayın bitimini izleyen ay başında ödemesine dair konkordato teklifi, mahkemenin 13.06.2007 gün ve 2007/121-356 E.K. sayılı kararı ile tasdik edilmiş; bu karar Yüksek 19. Hukuk Dairesi’nin 13.03.2008 gün ve 2007/9122 E., 2008/2384 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Bozma üzerine bu kez 16.09.2009 gün ve 2009/735-388 E.K. sayılı kararla, konkortado teklifi hükme geçirilmeksizin tekrar tasdik kararı verilmiş; bu karar da aynı Yüksek Daire’nin 05.05.2010 gün ve 2010/535-5511 E.K. sayılı kararı ile birden çok noktadan bozulmuştur.
Daha sonra mahkemece, kararı temyiz eden Girişim Varlık Yönetimi AŞ. vekilinin temyiz isteminden vazgeçtiği ve başkaca temyiz eden kimsenin de bulunmadığı, verilen kararın bu şekilde kesinleştiği gerekçesiyle 16.03.2011 gün ve 2011/589-135 E.K. sayılı kararla yeniden hüküm kurmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bozma ile ortadan kalkmış ve esasen bir çok hukuki hata içeren bir kararın, bozmaya yol açan temyiz isteminden feragat edildiğinden bahisle hukuk sisteminde mevcut bir karar olarak kaldığından söz edilemez. Mahkemece varlığı kabul edilen kararda, taraflarca ihtilaf konusu edilen konkordato alacaklılarının tasnifine ve ödeme planına ilişkin bir açıklık bulunmamaktadır. Bu kararın usulüne uygun biçimde kesinleştirilmediği de sabittir.
Yukarıdan yapılan açıklamalar kapsamında varılan sonuç, davalının tasdik edilmiş (geçerli) bir konkordatosunun bulunmadığıdır.
Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler gözetilerek bir karar verilmek gerekirken, hatalı değerlendirmelerle konkordatonun feshine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma şekline göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.