Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/5310 E. 2014/684 K. 03.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5310
KARAR NO : 2014/684
KARAR TARİHİ : 03.02.2014

MAHKEMESİ : Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/03/2012
NUMARASI : 2010/263-2012/149

Taraflar arasında görülen alacak davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 21.02.2013 gün ve 2012/6466 Esas, 2013/989 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.

– KARAR –

Davacı vekili, yüklenici müvekkili ile M.. T.. ve taşınmaz paydaşları arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, sözleşmeye göre 8 adet bağımsız bölümün yüklenicilere bırakıldığını, binanın projeye uygun yapılıp bitirildiğini ancak bağımsız bölümlerin satışında usulsüzlükler yapıldığını ve davacının zarara uğradığını, müvekkilinin satış işlemlerinde devre dışı bırakıldığını, yüklenicilere bırakılan 5-6-7-11-13 ve 14 numaralı dairelerin arsa malikleri tarafından satıldığını, 12 numaralı dairenin iskan raporu alınmadığından boş durumda olduğunu, 13 numaralı bağımsız bölümün Halit Demir adlı kişiye satıldığının öğrenilmesi sonucu bu durumun ortaya çıktığını, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü aleyhine 13. numaralı bağımsız bölümün satışında mevzuata aykırı davranıldığı gerekçesiyle dava açıldığını, davalı hazinenin tazminata mahkum edildiğini, davacının 270.000,00 TL zararının olduğunu ileri sürerek, 5-6-7-11-12-14 numaralı bağımsız bölümlerin devrinden dolayı uğranılan zarara karşılık şimdilik 10.000,00 TL’nın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiş, ıslah dilekçesi ile tazminat talebi 270.000,00 TL’na çıkartılmıştır.
Davalı R.. Y.. vekili, inşaatın sözleşmeye göre süresinde bitirilip teslim edilmediğini, iskan ruhsatının alınmadığını, davacının haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalılar M. İ.., M. İ.. ve A. İ.. cevap dilekçesinde, davacı ve ortağına sözleşmeye uygun şekilde dairelerin satış yetkisini verdiklerini, söz konusu satışların 2 yıllık zaman dilimi içinde gerçekleştiğini, bedelin davacı ve ortağı tarafından tahsil edildiğini, sözleşme hükümleri arasında satış yetkisinin kime verileceği hususunda hüküm bulunmadığını, iskanın alınması ve eksikliklerin giderilmesi yönünde çekilen ihtarların sonuçsuz kaldığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir. …/…
Davalı M.. T.. cevap dilekçesinde, davacının ortaklık için Taahhüt ettiği sermayenin sadece 38.000,00 TL’lık kısmını sağladığını, sermayenin bitmesi nedeniyle dairelerin satışıyla inşaatın bitirildiğini, satışlardan davacının da bilgisinin olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; 2 numaralı bağımsız bölümün satışa konu olmadığı, 8 numaralı bağımsız bölümünde satışından davacının haberdar olduğu, 13 numaralı bağımsız bölümle ilgili Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/94 Esas, 2010/39 Karar sayılı dosyasında davacı lehine karar verilmiş olması nedeniyle bu parsellere ilişkin taleplerin reddi gerektiği, bilirkişi raporunda belirlenen 5-6-7-11 ve 14 numaralı bağımsız bölümlerle ilgili olarak toplam 425.000,00 TL’dan 212.500,00 TL davacıya isabet etmesine rağmen davacı isteminin 225.000,00 TL olduğu, 12.500,00 TL’lık fazla talebin olduğu, davacının söz konusu bağımsız bölümlerle ilgili isteyebileceği 212.500,00 TL’dan 11 numaralı bağımsız bölüme isabet eden 45.000.00 TL’lık kısmın bu bağımsız bölüme ilişkin satıştan davacının haberi olduğu ve olurunun bulunduğu kabul edilerek bu bağımsız bölümle ilgili talebin reddine, 212.500,00 TL’dan 45.000,00 TL’nın indirilmesiyle kalan 167.500,00 TL’nın davalılardan tahsili gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 167.500,00 TL’nın 10.000,00 TL’lık kısmına 15.06.2010 tarihinden, 157.500,00 TL’lık kısmına ıslah tarihi 11.10.2011 tarihinde itibaren değişken oranlardaki yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline dair verilen kararın davalılar R.. Y.., A.. İ.., M.. İ.. ve M.. İ.. vekillerinin temyiz istemleri üzerine Dairemizin 21.02.2013 tarih ve 2012/6466 Esas, 2013/989 Karar sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiştir.
Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere ve özellikle davaya konu bağımsız bölümlerin yükleniciler lehine arsa sahipleri tarafından satıldığının dosya kapsamından anlaşılmasına, bozma gerekçesinde belirtilen dava konusu bağımsız bölümlerin yüklenici davalı M.. T..’a verilen vekaletname kullanılarak satıldığının zuhulen yazılmasına ve bu hususun sonuca etkili olmamasına göre, HUMK’nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir. .
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 1,95 TL harç ve takdiren 226,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 03.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.